Ana içeriğe atla

Mor Sertifika Programı Tıp Öğrencilerine Tanıtıldı

Sabancı Üniversitesi tarafından, Sabancı Vakfı’nın desteği ile yürütülen Mor Sertifika Programı, Türk Tıp Öğrencileri Birliği (TURKMISC) 2017 Kurultayı’nda tanıtıldı. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin evsahipliğinde gerçekleşen kurultay, 23-25 Eylül tarihlerinde düzenlendi.


Sunumda, 10 yıldır başarıyla yürütülen Mor Sertifika Programı’nın proje yönetim süreçleri ile programın etki alanlarına değinildi. Ayrıca Mor Sertifika gibi etki alanı ve etkinlik kapasitesi hızla büyüyen programların karşılaşabileceği riskler ve bu risklerle nasıl baş edileceği anlatıldı.

Sunum ile Mor Sertifika Programı’nın, Türk Tıp Öğrencileri Birliği gönüllülerinin gelecekte gerçekleştirecekleri projeler için kaynaklık etmesi amaçlandı.

Öğretim üyelerimiz "Dünyanın 1001 Hali" programında

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Çağrı Haksöz ile Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Ersin Göğüş, 1 Ekim 2017 tarihinde CNN Türk'ten yayınlanan "Dünyanın 1001 Hali" programında Emin Çapa'nın sorularını yanıtladı.

Programın tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.

Politika kampüste

Sabancı Üniversitesi Politika Kulübü’nün 2016 yılı Kasım ayında başlattığı ‘Politika Kampüste’ projesi bu dönem de devam ediyor. Öğrencilerin güncel konular hakkındaki farkındalığını arttırma ve bilgi birikimlerinden yararlanma amacı taşıyan projenin bu dönemki ilk konusu: Kuzey Kore ve Amerika Gerilimi.

Kulüp, kampüsün sesini duymak için mikrofon yönelttiğinde bakın bu konuda nasıl cevaplar aldı?

Her ay düzenli olarak sürpriz konularla sizlere sorular yöneltecek olan Politika Kulübü öğrencileri, Sabancılıları bu projenin bir parçası olmaya davet ediyor. 

Detaylı bilgi ve içerik için Kulübün sosyal medya adreslerini ziyaret edebilir, sorularınız için politika@sabanciuniv.edu adresine mail atabilirsiniz. 

Akkök Yönetici Geliştirme Programı altıncı grup mezunlarını verdi

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi – EDU ve Akkök Holding işbirliği ile gerçekleştirilen Akkök Yönetici Geliştirme Programı, 13 Eylül 2017, Çarşamba günü Sabancı Üniversitesi Tuzla kampüsünde düzenlenen sertifika töreniyle altıncı grup mezunlarını verdi.

Sertifika törenine Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, Akkök Holding İcra Kurulu Üyesi Özlem Ataünal, Akkök Holding İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Raif Dinçkök, Akiş GYO Genel Müdürü Gökşin Durusoy, Ak-Kim Genel Müdürü Onur Kirpi, Aktek Genel Müdürü Reha Çetin, KidZania Genel Müdürü Ebru Timur’un da aralarında bulunduğu 17 üst düzey yönetici katıldı.

Farklı birimlerde görev alan ve 19 kişiden oluşan orta düzey yönetici grubunun katıldığı, yedi modülden oluşan ve toplamda yedi ay süren eğitimler Mart – Eylül 2017 tarihleri arasında gerçekleşti. Eğitimler esnasında katılımcılardan biri direktör seviyesine terfi ettirildi.

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi – EDU ve Akkök Holding ile 2014 senesinden beri birçok ortak çalışma yürütüyor. Akkök Holding ve grup şirketlerinde görev yapan orta kademe yöneticiler için gerçekleştirilen Akkök Yönetici Geliştirme Programı’nda bugüne kadar altı grup ve yaklaşık 110 orta kademe yönetici mezun oldu. Programda katılımcıların hem iş zekasını hem de liderlik yetkinliklerini geliştirmek amaçlanıyor.  Programda stratejik yönetim, yüksek performaslı takımlara liderlik ve koçluk, liderin ik süreçlerindeki  yeri, değişim yönetimi, networking, yöneticinin sahne sanatı, finans ve iş yönetimi simülasyonu gibi çeşitli alanlarda eğitimler veriliyor.

 

 

 

AKBANK Girişimci Geliştirme Programı başvuruları başladı

Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu ve Akbank iş birliği ile gerçekleştirilen “Akbank Girişimci Geliştirme Programı”na başvurular başladı. Programa Türkiye'de kurulmuş bir şirketin yönetiminde aktif olan bir ortağı veya üst düzey yöneticisi başvurabiliyor. Değerlendirme sürecinde ise; projelerin yarattıkları katma değer ve hedefler ön planda tutuluyor.

Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu ve Akbank iş birliği ile gerçekleştirilen “Akbank Girişimci Geliştirme Programı” başvuruları 15 Ekim 2017’ye kadar devam edecek. Programa Türkiye'de kurulmuş bir şirketin yönetimde aktif olan bir ortağı veya üst düzey yöneticisi başvurabilecek. Programda yapılacak değerlendirme ve seçim sürecinde; projelerin yarattıkları katma değer, ne kadar yenilikçi oldukları, kat ettikleri yol, büyüme potansiyelleri ve hedefleri gibi konular göz önünde bulundurulacak. 

Akbank Girişimci Geliştirme Programı kapsamında girişimcilere, toplam beş gün süren ve büyüme yolculuklarında bilmeleri gereken strateji, inovasyon, pazarlama, operasyon, finans, insan kaynakları, hukuk, fikri mülkiyet ve kamu destekleri konularında bilgi verilecek. Eğitimler 13-17 Kasım 2017 tarihlerinde Karaköy Minerva Palas’ta düzenlenecek ve program sonunda katılımcılara Sabancı Üniversitesi tarafından sertifika verilecek.

"Akbank Girişimci Geliştirme Programı ile girişimcilere büyüyüp KOBİ olmayı öğretiyoruz"

Program’a ilişkin bilgi veren Akbank KOBİ Bankacılığı’ndan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, ekonomik büyümeye dinamizm ve ivme kazandırmak için girişimcileri desteklemenin büyük önemi olduğuna işaret etti ve ekledi:

“Banka olarak, öncelikli görevimizin Türkiye ekonomisinin istikrarlı ve yüksek oranlı büyümesini desteklemek olduğuna inanıyoruz. Her yeni girişimin, geleceğin başarılı KOBİ’sine dönüşmesi için, yeni ürün, hizmet, finansman modelleri, eğitim programları, yarışmalar, işbirlikleri gibi çok geniş bir çözüm yelpazesi ile girişimcilerimizin yanında oluyoruz. Başta finansman ve danışmanlık desteği ve Sabancı Üniversitesi ile birlikte yürüttüğümüz eğitim programları çalışmalarımız olmak üzere, girişimcilik ekosistemine değer katmak için farklı alanlarda çözümler üretmeye devam ediyoruz. 2003 yılından bu yana neredeyse 15 yıldır yürüttüğümüz Akbank Girişimci Geliştirme Programı ile girişimciliğe adım atmış/bir süredir faaliyette bulunan ve büyüme aşamasına gelen girişimcilere büyümeyi nasıl gerçekleştireceği konusunda bilgi birikimi kazandırmayı amaçlıyoruz. Endeavor, Kadın Girişimcileri Destekleme Derneği ve Inovent tarafından da desteklenen Programa katılan girişimcilere başarılı, verimli bir işletme kurmalarını sağlayacak sağlam bir altyapı sunuyor, gerekli eğitimleri veriyor ve uygulamalı proje çalışmaları ile büyüyüp KOBİ olmayı öğretiyoruz.”

 

Akbank Girişimci Geliştirme Program’ına ilişkin bilgi veren Sabancı Üniversitesi Araştırma ve Geliştirmeden Sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şirin Tekinay, uluslararası arenada yaşanan rekabette Türkiye’deki girişimcilerin yenilleşim ve üretkenlikte . bir sıçrama yaşamalarının kritik önemi olduğunu belirtti ve “Senelerdir olduğu gibi bu sene de Akbank’ın desteğiyle Türkiye ekonomisinin bel kemiği KOBİ’lerden 50’sine rekabetçi gücünü arttırmak için çok yönlü kapsamlı bir sertifika programı hazırladık.” dedi.

Eğitimler, Sabancı Üniversitesi öğretim üyeleri ve iş dünyasından konusunda uzman isimler tarafından verilecek. Program kapsamında; Strateji ve İş Geliştirme Uzmanı Erman Turan “KOBİ’lerde İş Planı & İş Modelleri”, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Cenk Koçaş “KOBİ’lerde pazarlama ile değer yaratma”, Yalın Enstitü’den Uzman Hüsrev Yaman “KOBİ’lerde Operasyonlar, Yalın Üretim & Yönetim ile rekabetin önüne geçme”, İnovasyon Danışmanı Ergi Şener “KOBİ’lerde Strateji & İnovasyon ile Fark Yaratma”, Melek Yatırımcı ve Yönetici Nalan Uysal “KOBİ’lerde Doğru Finans Yönetimiyle Büyüme”, Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Arzu Wasti “KOBİ’lerde Liderlik ve İnsan Kaynakları Yönetimi”, Sabancı Üniversitesi Teknoloji Lisanslama Ofisi Patent Vekili Mustafa Çakır “KOBİ’ler için Fikri Mülkiyet”, Sabancı Üniversitesi Girişimcilik Kurulu Uzmanı Başar Kaya “KOBİ’ler için Kamu Destekleri” konu başlıklarında girişimcilere destek olacak.

Akbank Girişimci Geliştirme Programı Hakkında:

2003 yılından beri devam eden ve Endeavor, Kagider ve Inovent tarafından da desteklenen “Akbank Girişimci Geliştirme Programı”; girişimcilere başarılı, verimli bir işletme kurmalarını sağlayacak sağlam bir altyapı sunabilmek, gerekli eğitimleri vermek, uygulamalı proje çalışmaları gerçekleştirmek ve yeni iş bağlantıları edinme fırsatı vermek için planlandı. 14 yıl önce ilk uygulaması gerçekleştirilen proje, dünya örneklerinin sonuç ve deneyimlerinden yola çıkarak Türkiye koşullarına göre tasarlandı ve süreç içinde sürekli geliştirildi. Program; girişimciliğe adım atmış/bir süredir faaliyette bulunan ve büyüme aşamasına gelen girişimcilere büyümeyi nasıl gerçekleştireceği konusunda bilgi birikimi kazandırmayı amaçlıyor.

Sabancı Üniversitesi tarafından verilen eğitimler ile kuruluşlarını büyütmek isteyen girişimcilere bu fırsatı sunan programın seçici jürisi, 2 yıldan uzun süredir faaliyette olan, şirketleşmiş ancak büyüme aşamasında sorunlar yaşayan girişimcilerden seçiliyor. Akbank Girişimci Geliştirme Programı’nda Türkiye’nin her yerinden gelen KOBİ’lere bir hafta boyunca ücretsiz eğitim veriliyor.

Katılımcılar, Akbank Girişimci Geliştirme Programı kapsamında şirketlerin büyüme dönemindeki finansal hesaplamalarından farklı iş modellerine göre pazarlama ve operasyon planlarının yapılmasına kadar çok geniş bir çerçevede eğitim alıyorlar, seminerlerde sermaye ihtiyaçlarının karşılanması, iç ve dış pazarlarda büyüme konularında da bilgi alma fırsatını yakalıyorlar. Program kapsamında başarılı girişimciler ziyaret ediliyor veya derslere konuk edilerek başarı hikayeleri anlatılıyor. Son 3 yıldaki Akbank Girişimci Geliştirme Programı sertifika törenlerinde katılımcılar Hasan Aslanoba, Mehmet Buldurgan, Veysel Berk gibi başarılı isimlerin tecrübelerini dinlerken eğitimler boyunca ise Yemeksepeti, Buldum Buldum, İyzico gibi girişimlerin ofislerini ziyaret edip kurucularıyla tanıştı.

Ücretsiz olarak katılım sağlanabilecek programa başvurular www.akbank.com/ggp adresi üzerinden 15 Ekim 2017’ye kadar devam edecek.  

The Future Seminar Series devam ediyor

The Future Seminar Series, Emrah Kalemci'nin "Cubesats as the New Normal in Access to Space" konulu semineri ile devam ediyor.

"Cubesats as the New Normal in Access to Space" konulu seminer 11 Ekim 2017, Çarşamba günü saat 13.40'ta FENS G032'de gerçekleşecek.  

 

The Future Seminar Series'in 2017-2018 güz dönemi programı aşağıdaki gibidir: 

  • 11 Ekim 2017 - Emrah Kalemci - “ Cubesats  as the New Normal in Access to Space”

  • 1 Kasım 2017 - Erkay Savaş – “Cryptography”

  • 15 Kasım 2017 - Berrin Yanıkoğlu - “Recent Advances in Machine Learning: Neural Networks and Deep Learning”

  • 29 Kasım 2017 - Devrim Gözüaçık - Nobel Prize in Physiology or Medicine 2016: Autophagy Research”

  • 20 Aralık 2017 - Andrew Berry - “Out of Africa: Genes, Races, & Geography”

Büyük Veri Endüstri Çalıştayı

Sabancı Üniversitesi Veri Analitiği Uygulama ve Araştırma Merkezi (VERİM) tarafından bu yıl ilki düzenlenen Büyük Veri Endüstri Çalıştayı, 30 Ekim 2017 tarihinde Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleşecek.

Endüstride veri analitiği ve büyük veri konularında çalışan profesyonellere, Sabancı Üniversitesi VERİM ile ortak araştırma çalışmaları ile ilgilenen, strateji, inovasyon ve iş geliştirmeden sorumlu yöneticilere yönelik düzenlenen Büyük Veri Endüstri Çalıştayı ile, üniversite-endüstri ortak proje ve ARGE çalışmalarının artması; endüstri ve akademinin bir araya gelmesi ve veri analitiği konusunda bilim ve teknolojideki son gelişmelerin paydaşlara aktarımı amaçlanıyor.

Bu amaç ile giriş seviyesindeki öğreticiler (tutorials) ile paralel olarak VERİM’de yapılan projelerin ve araştırmaların sergileneceği bir poster oturumu planlandı. Poster oturumu, yapılan araştırmalar hakkında detaylı bilgi alma ve tanışmayı kolaylaştırmak amacıyla sunumsuz sergilenecek. Bu paralel oturumların ardından, üniversite-endüstri ARGE projelerinden iyi örneklerin sunulacağı bir oturum takip edecek. Çalıştay, katılımcıların çalıştay ile ilgili görüş ve ilerisi için merkezden beklentilerini iletebileceği bir kapanışla sonlanacak.

Öğreticiler (tutorial) katılımcıların isteklerine göre belirlenecek, 10 Ekim'e kadar en çok istenen 2-3 öğretici ön kayıt ile seçilecektir.

Katılım ücreti 150 TL olup, kayıtlar 100 kişi ile sınırlıdır. 

Ön Kayıt / Kayıt sayfası

Tarih: 30 Ekim 2017

Saat: 13.00-19.00

Mekan: Sakıp Sabancı Müzesi, Emirgan

 

Taslak Program

13:00 – 13:30

Kayıt ve Açılış

13:30 – 16:00

Öğreticiler (Tutorials)

16:00 – 17:30

VERİM Araştırmaları Poster Oturumu

17:30 – 18:30

Üniversite-Endüstri Ortak Projeleri: İyi Örnekler

18:30 – 19:00

Kapanış

19:00 – 20:00

Müze Gezisi

Kütleçekimi Dalgaları ve LIGO

4-10 Ekim Dünya Uzay Haftası'nda Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Bilim Akademisi Başkanı Mehmet Ali Alpar'ın 2017 Nobel Fizik Ödülü'nü kazandıran kütleçekim dalgalarını ve LIGO'yu anlatan yazısına yer veriyoruz.

Kaynak: https://sarkac.org/ 

2017 Nobel Fizik Ödülü: Kütleçekimi Dalgaları 

İki karadeliğin çarpışması anında oluşan kütleçekimi dalgalarının sinyali (Kaynak: LIGO)

2017 Nobel Fizik Ödülünü kütleçekimi dalgalarını ilk kez gözleyen LIGO (Lazer Interferometre Kütleçekim Dalga Gözlemevi) deneylerinin lider tasarımcı ve uygulayıcıları olarak Barry Barish, Kip Thorne ve Rainer Weiss aldılar. LIGO ve VIRGO çok uluslu büyük bilimsel işbirliği projeleri. Bu ilk keşiften beri LIGO üç benzer olay daha kaydetti, bunların sonuncusu bu ay içinde LIGO nun yanısıra İtaya’daki VIRGO deneyi ile de kaydedildi.

 

İlk keşif,  14 Eylül 2015’de ABD’de Washington ve Louisiana eyaletlerinde bulunan birbirinden  3000 kilometre uzaktaki iki LIGO interferometre (girişim ölçer) alıcısının  0.01 saniye ara ile ayni kütleçekim dalgası sinyalini kaydetmeleri ile gerçekleşti. İki ayrı kayıt sinyalin gerçek olduğunu, uzaydan geldiğini; iki kayıt arasındaki zaman farkı ise gelen dalganın ışık hızı ile hareket ettiğini gösteriyor.

Böylece, Einstein’in genel görelilik teorisine göre, birbirinin etrafında gitgide hızlanarak ve yaklaşarak dönen iki karadeliğin sonunda birbirine kavuşup tek karadelik haline gelirken saldıkları kütleçekimi dalgaları gözlenmiş oldu. Kaydedilen sinyal bunun için Einstein’in önerdiği formüle tamtamına oturuyor. Bu keşif ilk kez dünyamıza ulaşan kütleçekimi dalgalarının doğrudan kaydedilmesi demek.

Daha önce Roger Hulse ve Joseph Taylor birbiri etrafında dönen iki nötron yıldızını radyo teleskoplarla gözleyerek bunların birbiri etrafındaki yörüngesinin değiştiğini; bu değişikliğin ikili sistem kütle çekimi dalgaları yaydığı için, tam da Einstein’in formülüne göre beklenen şekilde olduğunu bulmuşlardı (1993 Nobel Fizik Ödülü). LIGO’nun kaydettiği sinyal ise dolaylı olarak değil, doğrudan kütleçekimi dalgalarının varlığını gösterdi. Aynı zamanda ilk kez iki karadelikten oluşan bir sistem gözlenmiş oldu.

Kütleçekimi dalgası, bir çiftyıldız sistemi gibi değişen bir kütleçekimi kaynağının uzayda mesafelerin uzayıp kısalmasına sebep olması ve bu etkinin ışık hızı ile dalgalar halinde dört bir yana yayılması demek. 

Olayın kaynağından bize ulaşan dalganın yönüne dik olan düzlemde mesafeler bir uzayıp bir kısalıyor. Bir yönde mesafeler kısalırken aynı anda diğer yönde mesafeler uzuyor. Dalgalar en kuvvetli olarak birbirinin içine düşen kara delik çiftlerinde gibi olaylarda oluşuyor. Tam da LIGO deneyi çalıştığı esnada herhangi bir galakside bir kara delik çiftinin ömrünün son saniyelerine denk gelen bu kavuşma olayını yaşaması çok nadir bir olay. Ama evrende o kadar çok galaksi var ki bunlardan yeterince yakın birinden böyle bir sinyal kaydetme ihtimali yeterince yüksek. Zaten milyarlarca dolarlık yatırım gerektiren LIGO projesi bilim insanlarının bu başarı ihtimalini iyi hesaplamalarıyla gerçekleşti. Sonuç da yanılmadıklarını gösteriyor.

LIGO’nun ölçtüğü uzay kısalma-uzamaları, interferometrenin birbirine dik iki kolunun 4 km olan uzunlukları üzerinde ancak 10-15 m yani bir metrenin trilyonda birinin binde biri kadarcık (bir atom çekirdeği kadar) değişiklikler. Bu müthiş duyarlı mesafe ölçümü ise girişim ölçümü (interferometre) ile sağlanabiliyor.

Vakum (boşluk) ortamında tüpler içinde gönderilen lazer ışınları birbirine dik 4 kilometrelik iki kolda koşturuluyor. Aynalardan yansıtılıp geri geldiklerinde iki kolun uzunlukları tam aynı değilse iki koldan gidip gelen lazer dalgalarının arasında faz farkı oluyor. Yani dalganın biri tepe yaparken diğeri de aynı anda tepe yapmıyor. Bunun sonunda bir girişim deseni oluşuyor, tıpkı su dolu bir havuzda iki parmağınızla iki ayrı dalga yarattığınızda oluşan desende halka halka yayılan iki dalganın üstüste bindiği desen gibi. Lazer teknolojisinin, vakumun, aynaların ve bunun gibi her şeyin son derece hassas biçimde tasarlanıp uygulanması ile etraftaki bütün gürültüler ayıklanıp bu ufacık kütleçekimi sinyali kaydedilebildi. Böylece en temel bilim alanında, genel görelilik, kara delikler, kütleçekimi dalgaları üzerine bir deney tasarlanırken lazer fiziği ve teknolojisinde de en uç noktada yeni teknoloji elde edilmiş oldu 

Video 1: Ali Alpar, Bilim Akademisi konferansında LIGO’yu anlatıyor. 

Farklı kütlelerde kara delik çiftlerinin birbiri içine düşerken yayacakları sinyaller Einstein’in denklemlerinden ayrı ayrı sistemler için yapılan milyonlarca bilgisayar hesabıyla elde edilip bu beklentiler tek tek deneyde gözlenenle karşılaştırılıyor. İşte böylece gözlenen sinyalin biri 36 diğeri 29 Güneş kütleli 2 karadeliğin birbirine kavuşmasından geldiği kesinlikle anlaşılmış oldu. Ömürlerinin son saniyesinde kara delikler birbiri etrafında saniyede 300’den başlayıp çabucak saniyede 700’e kadar çıkan hızlarla dönüyorlar. Bu frekanslar insan kulağının duyabileceği (audio) frekanslar olduğu için interferometreden gelen voltaj sinyalleri hoparlöre verilince karadeliklerin ‘müziğini’ duyabiliyoruz (Video 2).

Video 2: İki karadeliğin Çarpışması (Kaynak: LIGO )

Müzik ve dans birden, iki karadelik 62 güneş kütleli tek bir karadelik olunca bitiyor. Başlangıçtaki toplam kütle 65 güneş kütlesiydi, aradaki 3 güneş kütlesi ×c2×c2  enerji farkı (E=Mc2E=Mc2) bize kadar ulaşan kütleçekimi dalgalarını oluşturdu. Bu ilk keşiften sonra gözlenen diğer üç olay da yine yaklaşık 30’ar güneş kütleli kara deliklerden kaynaklanıyor çünkü en kuvvetli kütleçekimi dalgalarını bu sistemler yayıyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde LIGO ve VIRGO daha düşük kütleli karadelik ve nötron yıldızı çiftlerinden gelen sinyalleri de algılayabilecekler.

 

8. IICEC Uluslararası Enerji ve İklim Forumu düzenleniyor

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNE YÖN VERENLER 13 EKİM’DE İSTANBUL’DA BULUŞUYOR

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen IICEC Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’nun 8’incisi bu yıl 13 Ekim Cuma günü gerçekleştirilecek. Enerji sektörünü her yıl İstanbul’da bir araya Forum’da bu yıl küresel enerji yatırımlarının geleceği masaya yatırılacak.


Sabancı Üniversitesi IICEC tarafından her yıl düzenlenen IICEC Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’nun 8’incisi, bu yıl 13 Ekim 2017 Cuma günü yapılacak. Hükümetlerin, enerji sektörünün ve akademik camianın temsilcilerini her yıl İstanbul’da buluşturan IICEC Uluslararası Enerji ve İklim Forumu, bu yıl küresel enerji yatırımları ve yatırımların geleceğine odaklanacak.

Sabancı Üniversitesi IICEC 8. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu; Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi IICEC Direktörü Prof. Carmine Difiglio ve IICEC Onursal Başkanı ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol’un ev sahipliğinde yapılacak. Açılış konuşmasını Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın yapacağı foruma Polonya Çevre Bakanı Jan Szyszko ve Bosna Hersek Dış Ticaret ve Ekonomi Bakanı Mirko Sarovic de katılacak.

IICEC 8. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu’na bu yıl da dünya genelinde üst düzey kamu temsilcileri ve uluslararası enerji sektörünün küresel lider kuruluşlarının yöneticileri ile önde gelen üniversitelerin, politika merkezlerinin ve düşünce kuruluşlarının temsilcileri katılacak. Forum süresince panelistler ve katılımcılar, sürdürülebilir ve güvenli enerjinin geleceğini değerlendirerek, yeni çözümleri tartışmaya açacak.

2010 yılında faaliyete başlayan Sabancı Üniversitesi IICEC, enerji ve iklim alanında objektif, üstün nitelikli ekonomik ve politik çalışmalar yapma amacıyla kurulmuş, gelecek odaklı, bağımsız bir araştırma ve politika merkezidir. IICEC’in girişimleri, bölge ve dünya için sürdürülebilir enerjinin geleceğine yönelik çözümlerin geliştirilmesine yardımcı olmaktadır.

Sabancı Üniversitesi IICEC dünyadaki hükümetler, endüstri ortakları, uluslararası organizasyonlar, diğer üniversiteler, düşünce ve araştırma kuruluşları ile etkileşim içinde faaliyetlerini yürütür. IICEC karar alıcıları, endüstri temsilcilerini, akademisyen ve kanaat önderlerini temel enerji zorlukları konusunda bilgilendirmeyi ve onlara nesnel bir analiz sağlamayı amaçlamaktadır. Enerji ve iklim alanlarında yer alan kilit paydaşları bir araya getiren etkili bir platform sağlayarak fikir alışverişini ve gelişimini teşvik etmektedir. 

Tarih    : 13 Ekim 2017 Cuma

Saat     : 09:00 – 16:30

Yer       : Conrad Oteli, Beşiktaş

Aile Şirketlerine Küresel Bakış

“Türkiye’nin dünya ekonomisinde söz sahibi olması için aile şirketlerinin büyümesine ve dünyaya açılmasına ihtiyacı var”

 

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı: 

  • 2025 yılı itibariyle dünyadaki en büyük şirketlerin yüzde 40’nı aile şirketlerinin oluşturması bekleniyor. 
  • Ülkemizin ekonomik, toplumsal ve kültürel açıdan istikrarlı gelişimi için aile şirketlerinin uzun ömürlü olmaları, dünya çapında marka değerlerinin olması gereklidir. 
  • Genç nesil yöneticilerin işlerini geliştirmeleri için aldıkları eğitimin yanı sıra; yenilikleri de yakından takip etmeleri, rekabet ortamında kendilerini sürekli güncellemeleri, eğitime ve öğrenime açık olmaları gerekiyor. 

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi, 4 Ekim 2017, Çarşamba günü, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi the Seed’de “Aile Şirketlerine Küresel Bakış” başlıklı bir konferans düzenledi. McKinsey Academy ve Columbia Business School işbirliği ile düzenlenen konferansta aile şirketlerine global bir çerçeveden bakılırken, Türkiye’deki aile şirketlerinin kurumsallaşma yolunda yaşadıkları ve sonraki kuşakların beklentileri ele alındı.

Konferansın açış konuşmalarını Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Füsun Ülengin yaptılar.

Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Füsun Ülengin aile şirketlerinin bir buzdağı olduğunu ve suyun altında ekonominin belkemiğinin yattığını söyledi. Ülengin, aile şirketlerinde başarının nesillerden nesillere sürdürülebilirliği için hangi kriterlerin önemli olduğu sorusu ortaya çıktığını sözlerine ekledi. Füsun Ülengin toplantıda başarısını nesiller boyu sürdüren aile şirketlerinin girişimcilik alanında uzun soluklu sürdürülebilir bir politikaları var mı, yönetişim yaklaşımları nedir, çalışanların aidiyetini sağlayan organizasyonel kültürleri nasıl şekillenmiş ve gelecek nesil aile bireylerinin, ilk kurucular ile aynı tutku ve sorumluluk duygusu ile işi sahiplenmeleri için ne tür bir yöntem izlemekteler sorularının ele alıncağını belirtti.

“Sabancı Üniversitesi olarak, ekonominin temelini oluşturan aile şirketlerine yönelik yeni ve öncü bir akademi – işdünyası işbirliği platformunu hayata geçiriyoruz”

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi olarak, ekonominin temelini oluşturan aile şirketlerine yönelik yeni ve öncü bir akademi – işdünyası işbirliği platformunu hayata geçirdiklerini dile getirerek konuşmasına başladı.  Aile şirketlerinin sadece Türkiye ekonomisinde değil, dünya ekonomisinde de önemli bir yerde bulunduğunu sözlerine ekledi. Konuşmasında McKinsey’in araştırmasına değinen Güler Sabancı, 2025 yılı itibariyle dünyadaki en büyük şirketlerin yüzde 40’nı aile şirketlerinin oluşturmasının beklediğini söyledi. Türkiye’de ise tüm işletmelerin yüzde 95’ini aile şirketlerinin oluşturduğunu ifade eden Güler Sabancı, “Türkiye İstatistik Kurumu ve İstanbul Ticaret Odası'nın verilerine göre Türkiye’de aile şirketlerinin ortalama ömrü 25 yıl. Bu aile şirketlerinin sadece yüzde 30’u ikinci kuşağa, yüzde 12’si üçüncü kuşağa geçebiliyor. Dördüncü kuşağa geçebilenlerin oranı  ise yüzde 3'te kalıyor” dedi. Güler Sabancı, Cumhuriyet öncesi dönemde kurulmuş ve bugün hala devam eden işletme sayısının ise sadece 69 olduğuna dikkat çekti.

 Güler Sabancı, “Ülkemizin ekonomik, toplumsal ve kültürel açıdan istikrarlı gelişimi için aile şirketlerinin uzun ömürlü olmaları, dünya çapında marka değerlerinin olması gereklidir” diyerek sözlerine devam etti. 

“Genç nesil yöneticilerin işlerini geliştirmeleri için yenilikleri yakından takip etmeleri, rekabet ortamında kendilerini sürekli güncellemeleri, eğitime ve öğrenime açık olmaları gerekiyor” 

Tüm dünyada aile şirketlerinin ikinci ve üçüncü nesil temsilcileri en iyi okullarda eğitim gördüklerine vurgu yapan Güler Sabancı, teknolojinin hızıyla birlikte bilginin de hızla değiştiğini ve geliştiğini söyledi.   Güler Sabancı genç nesil yöneticilerin işlerini geliştirmeleri için aldıkları eğitimin yanı sıra; yenilikleri yakından takip etmeleri, rekabet ortamında kendilerini sürekli güncellemeleri, eğitime ve öğrenime açık olmaları gerektiğinin altını çizdi.

Başarılı kurumları başarılı insanlara benzeten Güler Sabancı, “Başarılı insanların değişmez ortak noktaları var; dünyaya bakış açıları, araştırmaları, yapıcı ve çözüm odaklı olmaları, kaynaklarını iyi planlamaları, yeniliklere ve ömür boyu öğrenmeye açık olmaları var. Yaşam grafiklerini başarılı bir şekilde yükselten şirketlerde de aynı özellikleri görüyoruz” dedi. Başarılı şirketlerin de benzer şekilde; uzmanlardan destek alan, danışan; araştıran, akıl alan; çözüm odaklı yaratıcı yaklaşımı olan; kaynaklarını etkin ve verimli kullanan, iyi planlayanlar olduğunun altını çizdi. 

“Türkiye’nin dünya ekonomisinde söz sahibi olması için aile şirketlerinin büyümesine ve dünyaya açılmasına ihtiyacı var”

Güler Sabancı aile şirketlerini gelecek nesillere aktarımı sürdürülebilir kılmanın en önemli unsurlardan olduğunu dile getirirken, aile şirketlerinin her zaman gelişme odaklı bir zihniyeti benimsemesi gerektiğini söyledi. Bu nedenle hem mevcut yöneticilere hem de yeni nesil, yeni katılan yöneticilere önemli görevler düştüğünü sözlerine ekledi. 

Güler Sabancı “Türkiye’nin dünya ekonomisinde söz sahibi olması için aile şirketlerine, bu şirketlerin nesilden nesile aktarılarak büyümesine ve dünyaya açılmasına ihtiyacı var” diyerek sözlerine son verdi.

Açış konuşmalarının ardından Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kurumsal Yönetim Forumu Direktörü Melsa Ararat’ın moderatörlüğünü üstlendiği “Avrupa ve Avrasya Bakışı” başlıklı ilk panelde Columbia Business School’dan Patricia Angus ve McKinsey Dubai Kıdemli Ortağı Amadeo Di Lodovico konuşmacı oldular.

Ardından Bloomberg HT Haber Koordinatörü Ali Çağatay’ın moderatörlüğündeki “Türkiye’de Aile Şirketleri” başlıklı ikinci panele geçildi. Panelde Leyla Alaton, Sumer Tömek Bayındır ve Tayfun Bayazıt konuşmacı oldular.

Yine Bloomberg HT’den Arzu Maliki’nin moderatörlüğündeki “Gelecek Neslin Beklentileri” başlıklı panelde ise Murat Özyeğin, Ebru Özdemir ve Alp Öğücü konuşmacı oldular.

Abone ol