Ana içeriğe atla

Akış / Flux: Marina Abramović + MAI sergisi yeniden ziyaretçilerle buluşuyor

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde (SSM) 31 Ocak 2020’de Akbank’ın desteğiyle kapılarını açan, ancak pandemiye karşı alınan önlemler doğrultusunda ara verilen Akış / Flux sergisi 30 Ekim 2020 tarihinde yeniden izleyiciyle buluştu ve 20 Aralık tarihine kadar gezilebilecek. Marina Abramović ve kurucusu olduğu Marina Abramović Enstitüsü’nün (MAI) Türkiye’deki ilk sergisi Akış / Flux, performans sanatının tarihini ziyaretçi için ulaşılır ve anlaşılır kılmak amacıyla, Abramović’in performanslarının dokümantasyonlarının yer aldığı kapsamlı bir retrospektifi, açık çağrıya cevap veren ve projeye davet edilen sanatçılarla MAI ortaklığında geliştirilen canlı performansları ve video gösterimlerini kapsıyor.

 

Marina Abramović’in çığır açıcı kariyerine, yaklaşık elli sene boyunca ürettiği performansların video ve fotoğraf belgeleriyle ışık tutan sergi kapsamında, aralarında Rhtyhm 0 (Ritim 0), Rhtyhm 10 (Ritim 10) ve The Artist is Present (Sanatçı Burada) gibi sanatçının zihninin ve bedeninin sınırlarını zorladığı ikonik performansları, erken dönem resim çalışmalarıyla beraber sunuluyor. Serginin retrospektif niteliği taşıyan bu ilk bölümü, Abramović’in kariyerinden yola çıkarak performans sanatının dünü ve bugününe dair kapsamlı bir bakış sunuyor. 

Serginin, toplam süresi boyunca Türkiye’den ve dünyadan 16 sanatçının uzun süreli performanslarına ev sahipliği yaptığı bölümü de kaldığı yerden devam ediyor. Bu kapsamda 9 sanatçı, müzenin açık olduğu her gün uzun süreli performanslarını gerçekleştirecekler. Her güne özel tasarlanan performansların güncel programında Metehan Kayan ve Umut Sevgül, Murat Adash, Evren Kutlay, Halil Atasever, Merve Vural, İlyas Odman, Dilek Champs ve Bahar Temiz’in canlı performansları yer alıyor. Yenilenen programda sanatçılar günde 6 saat boyunca sanatseverlerle bir araya gelecek. Akış/Flux kapsamında daha önce gerçekleştirilen performanslardan, Virginia Mastrogiannaki’nin SJ ve Murat Ali Cengiz’in Müzisyensiz Bölge adlı çalışmalarının dokümantasyonları da yine bu bölümde gösterilecek. 

Marina Abramović
Sanatçı Burada, 2010
Performans

Marina Abramović’in sanat pratiğine ve MAI’nin etkinliklerine dair bilgilendirici bir çerçeve sunan videolar da sergi boyunca müzenin konferans salonunda izlenebilecek. 

SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, “SSM, kurulduğu günden bugüne yurt içinde ve yurt dışında pek çok sergiyi hayata geçirdi. Global ölçekte dünyayı durma noktasına getiren bir durumu sanırım hepimiz ilk defa yaşadık, ilk defa yarım kalan, galerilerimizde yaklaşık 6 ay boyunca sessizce tekrar ziyaretçilerini bekleyen bir sergimiz oldu. Hayatımızın kısmen normale dönmesiyle birlikte müzemizin kapılarını açtık. Yurt dışından gelecek MAI ekibi ve Akış / Flux sergimizin bel kemiğini oluşturan ve bazıları yurt dışında yaşayan performans sanatçılarımızla birlikte takvimimizi güncelledik. SSM olarak bütün dünya müzelerinde uygulanması önerilen hijyen ve dezenfeksiyon kurallarına titizlikle uymak kaydıyla aldığımız önlemlerle şimdi kaldığımız yerden sergimize devam ediyoruz” dedi. 

Akış / Flux sergisi Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’nde 20 Aralık 2020 tarihine kadar pazartesi günleri hariç 12.00 - 18.00 saatleri arasında görülebilecek. Farklı performanslara şahit olmak isteyen ziyaretçiler için müzenin web sitesi üzerinden veya gişeden tek giriş veya çok girişli olarak farklı kategorilerde bilet satışı olacak. Önceden satın alınmış çok girişli sergi biletleri de yeni dönemde geçerliliğini koruyacak. Pandemi şartları sebebiyle sergiye girişlerde kişi sayısı sınırlamaları olacak ve web sitesi üzerinden rezervasyon yapan sanatseverlere girişte öncelik sağlanacaktır. 

Akış/Flux sergisine farklı kategorilerde bilet satın almak için tıklayınız.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi başladı

Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC), yeni nesil bütüncül imalat süreçlerinin en son kurumsal, organizasyonel ve teknik gelişmelerini anlamak ve bunları önceliklendirmek için akademi ve endüstrinin farklı seviyelerinde tematik çevrimiçi bir seminer dizisi başlattı.


SU-IMC Tematik Seminer Serisi, araştırma alanlarının bu dönemki ana odağı geleceğin kompozit üretim teknolojileri ve kompozit yapıların eksiksiz değer zinciri olan dünyaca tanınmış uzmanları ağırlıyor.

Akademik ve endüstriyel konuşmaların yapıldığı SU-IMC Tematik Seminer Serisi’nde tüm seminerler çevrimiçi olarak gerçekleştirilior ve kayıt olan tüm dinleyicilere açıktır.

Kayıt olmak için lütfen tıklayınız.

SU-IMC Tematik Seminer Serisi programı aşağıdaki gibidir: 

 

SU-IMC, gelişmiş kompozit malzemelerin endüstriyel ölçekte tasarım ve analizi, testleri, prototip üretim hizmetleri sunan, dünya lideri bir Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezidir. Ayrıca, sanayi şirketleri ve devlet kurumları için entegre üretim alanlarında lisansüstü eğitim, öğretim ve danışmanlık hizmetleri vermektedir. Daha fazla bilgi için lütfen web sitemizi ziyaret edin: https://suimc.sabanciuniv.edu/.

Sabancı Üniversitesi'nin İlk Fahri Doktorası Jan Nahum'a Verildi

Sabancı Üniversitesi, ilk fahri doktor unvanını Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Hexagon Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum’a takdim etti. Fahri Doktora Töreni’nin ardından Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektörü Yusuf Leblebici katılımıyla “Sabancı Üniversitesi: Dün, Bugün, Yarın” paneli gerçekleştirildi.

Sabancı Üniversitesi ilk fahri doktor unvanı, eğitim camiası, sanayi dünyası ve akademi-sanayi iş birliğine özel katkılarından dolayı Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Hexagon Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Jan Nahum’a takdim edildi. 26 Ekim 2020 Pazartesi günü düzenlenen törende Nahum’a fahri doktora diplomasını Güler Sabancı takdim etti.

Güler Sabancı, yaptığı konuşmada “Sabancı Üniversitesi olarak geride bıraktığımız 20 yılda birçok ilke imza attık ve bu ilklerde hep çok titiz davrandık. İlk fahri doktoramızda da aynı titizliği gösterdikleri ve Mütevelli Heyetimize Jan Nahum önerisi ile geldikleri için Akademik Kurulumuza çok teşekkür ediyorum. Jan Nahum, olağanüstü enerjisiyle üniversitemizde süreçlere yürekten katılım göstermiş, hem iş hem de akademi dünyasını iyi analiz edip doğru teşhislerde bulunarak tüm Sabancı Üniversitesi Ailesine büyük katkı sağlamıştır. Doğru soruları sormak kolay değildir. Jan Nahum her zaman doğru soruları sormuş ve üniversitemizi yapıcı bir şekilde yönlendirmiştir. Kendisi çevresindekilerle her zaman bildiklerini paylaşan, katkı sağlayan kişiliğiyle doğası gereği bir öğretim üyesidir. Üniversitemizin ilk fahri doktorasını da kendisine takdim etmekten büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.

Özellikle sanayi-üniversite iş birliğinde Jan Nahum’un çok büyük bir katkısı olduğuna dikkat çeken Güler Sabancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Üniversite olarak çok önem vermemize rağmen üniversite-sanayi iş birliği maalesef ülkemizin geç kaldığı bir konudur. Sabancı Üniversitesi olarak bu alanda Türkiye’de örnek olduk. Jan Nahum’un da desteğiyle Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezimizi kurarken iyi bir örnek yaratmaya çok özen gösterdik. Jan Nahum’un en önemli özelliklerinden biri iş birliği yaratabilmesidir. Üniversite olarak birlikte yarattık, birlikte geliştirdik. Kendisine tüm Sabancı Topluluğu ve Sabancı Üniversitesi adına çok teşekkür ediyorum. Jan Nahum ile artık hem iş dünyası hem de akademiyi temsil eden biri olarak çalışmalarımızı daha da geliştirerek sürdüreceğiz” dedi.

ARTIK DÜNYANIN EN İYİ ÜNİVERSİTELERİNDEN BİRİ OLMAYI HEDEFLİYORUZ

Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Leblebici, fahri doktora töreninde yaptığı konuşmada, “Sabancı Üniversitesi olarak 20’nci yılımızı kutladık. 20 yıl içinde üniversitemizin gerçekten de ilk başta verilen iddialı hedefleri yerine getirip onun da ötesine geçtiğini, aynı ivmeyle ve heyecanla ileri doğru atılım içinde olduğunu görüyoruz. Üniversitemizin ilk kuruluşundaki iddialarından biri Türkiye’nin en önde gelen üniversitelerinden biri olmak, Türkiye’nin en iyi öğrencilerini çekebilmekti. Bugün bu hedefi gerçekleştirmeyi başardık. İddia sahibi olduğumuz alanların tümünde Türkiye’nin en iyi öğrencilerini alan üniversiteyiz” dedi,

Sabancı Üniversitesi’nin bir araştırma kurumu olarak dünya çapında da kendine yaraşır bir şöhret kazanmaya başladığını belirten Yusuf Leblebici, şöyle konuştu: “Artık Türkiye’nin en iyi üniversitesi olmakla yetinmeyip dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken de araştırmacı kimliğimiz taşıyıcı rol oynayacaktır. Sadece Türkiye’de değil dünyada en iyi ve en kaliteli eğitimi vermek, bunun da taşıyıcısı olan bilimsel araştırma kimliğimizle öne çıkmak istiyoruz. Bunu kendi kendimize yapmamız mümkün değil. Özellikle bir araştırma üniversitesi olarak ilerlemek istiyorsak sanayiyi daha çok yanımıza almak zorundayız. Bunun için stratejik plan ortaya koyduk ve bundan sonraki yol haritamız olarak benimsedik. Jan Nahum’un da önümüzdeki 20 yıl için geliştirdiğimiz yol haritamıza katkıları sürüyor” dedi.

BAŞARILI BİR YOLDA İLERLERKEN BAŞARISIZLIKTAN KORKMAMAK LAZIM

Sabancı Üniversitesi’nin ilk fahri doktor unvanını kendisine vermesinden onur duyduğunu dile getiren Jan Nahum, “Sabancı Üniversitesi birçok ilklere imza atmış, Türkiye’nin en başarılı üniversitelerinden biri. Böyle bir üniversitenin ilk fahri doktor unvanını bana vermesi büyük bir onur. Bana bunu layık görmüş olan herkese çok teşekkür ederim” dedi.

Jan Nahum, insanlığın zor bir dönem geçirdiğini, Türkiye’de de eğitim sisteminin çok zor günler yaşadığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “İnsanlık, buzulların erimesiyle ortaya çıkan büyük göç, Ortaçağ’da vebayla ortaya çıkan büyük kırım, 1. ve 2. Dünya Savaşları gibi çok büyük sıkıntılardan geçti. Her defasında medeniyet çok daha süratli ilerledi, çok büyük kademeler atladı. İçinden geçtiğimiz bu dönemi de böyle değerlendirmeliyiz. Aşılması gereken birtakım sınırlar olduğunda insanlık tarihi her zaman daha büyük aşamalar kaydetmiştir. Türk otomotiv sanayini dünya ile rekabet eder hale getirmek için çok savaştım. Kendi hayallerimden feragat etmeden, bu hayallerim için gerekirse istifa ederek çok çalıştım. Başarısızlıklar da yaşadım, başarıların yanında. Başarılı bir yolda ilerlerken, başarısızlıktan kaçayım derseniz ister istemez başarıdan da uzaklaşırsınız. Başarısızlıktan korkmamak, başarısızlıktan öğrenmek lazım. Eski ile yeniyi, tecrübeyle tecrübe edilmeyeni iyi bağlamak lazım. Sabancı Üniversitesi geçmişi olduğu gibi geleceği de şekillendirecek değişim ajanlarından biri. Bana bu ödülü layık gördüğü için çok teşekkür ederim.”

Törenin ardından Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici katılımı ile düzenlenen “Sabancı Üniversitesi: Dün, Bugün, Yarın” panelinde üniversitenin kuruluşu, bugüne geliş hikayesi ve gelecek vizyonu konuşuldu. Panelin moderasyonu Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Fuat Keyman tarafından gerçekleştirildi.


JAN NAHUM HAKKINDA

1950 Ankara doğumlu Jan Nahum, lise eğitimini İstanbul Robert Koleji’nde görmüştür. Üniversite eğitimini Londra’da Royal College of Art’da (RCA), her yıl dünyada sadece dört öğrencinin kabul edildiği “Otomotiv Dizayn” bölümünde yapan Nahum “Ekonomik Araç” üzerine yapmış olduğu araştırmasıyla o yılın “Penguen Tasarım Ödülü”nü almıştır. İş hayatına 1973’te, Otosan’da Proje Mühendisi olarak başlamıştır. 1975’ten itibaren 9 yıl içerisinde Koç Holding’in Ar-Ge Merkezi’nde sırasıyla bölüm dizayn başkanı ve koordinatörü olarak görev almıştır. 1984’te Otokar’a geçen Nahum, 10 yıl süreyle şirketin genel müdürlüğünü üstlenmiş ve bu süre zarfında Otokar’ın Land Rover ve zırhlı araç üretimi ile savunma sanayinde faaliyet göstermesine ön ayak olmuştur. Ardından üç yıl boyunca, Koç Holding Fiat ortaklığındaki Tofaş’ta genel müdürlük görevini yürütmüş, bu dönem içerisinde Tofaş’ın ciddi boyutlu Ar-Ge faaliyetine geçişine ve Tofaş’ın burayı bir Fiat üretim üssüne dönüştürmesine Doblo projesi ile önayak olmuştur. Nahum, 1998-2002 yılları arasında da şirketin murahhas azası olmuştur. Nahum, daha sonra 2004 yılına kadar Tofaş’ın yönetim kurulu başkan yardımcılığı ve FIAT S.P.A.’nın uluslararası iş geliştirme bölüm başkanlığı görevlerini eş zamanlı olarak sürdürmüştür. 2004’te Kıraça Holding bünyesinde faaliyet gösteren Karsan Otomotiv’in yönetim kurulu üyesi olan Nahum, 2005-2007 yılları arasında Petrol Ofisi’nin genel müdürlüğünü yürütmüştür. 2005 yılında aile firması Hexagon Danışmanlık ve Ticaret A.Ş.’nin kuruluşuna öncülük eden Nahum; Hexagon’un iş sahaları olarak Türkiye’nin geleceğini yakından ilgilendiren otomotiv, yenilenebilir enerji, gelişen teknolojiler ve çevre sektörlerini belirlemiştir. Nahum, Hexagon Danışmanlık ve Ticaret A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanlığının yanı sıra, 2008 yılından bu yana Karsan’ın murahhas azası görevini de sürdürmektedir. Evli ve üç çocuk babası olan Nahum’un uzmanlık alanları otomotiv, tasarım, endüstri mühendisliği ve enerjidir.

 

Executive MBA Programı dünya sıralamasındaki yükselişine devam ediyor

Yönetim Bilimleri Fakültesi Executive MBA (EMBA) Programı, dünyanın en prestijli yayınlarından Financial Times tarafından her yıl yayınlanan “Dünyanın En İyi Executive MBA Programları” listesinin 2020 değerlendirmesinde 10 basamak birden yükselerek 84. sıraya yerleşti.


Dünyanın en iyi işletme okullarının EMBA programlarının yer aldığı sıralamada, okullar; 17 kritere göre değerlendiriliyor. Değerlendirme verilerinin ilki; işletme okulları, diğeri mezunlar tarafından doldurulan anket aracılığıyla toplanıyor. Mezunların değerlendirildiği kriterler: bugünkü maaş, maaş artışı, kariyer gelişimi, iş deneyimi ve ulaşılan hedefleri kapsıyor. İşletme okulları tarafından sağlanan bilgiler, kadın öğretim üyeleri, kadın öğrenciler, danışma kurulundaki kadın üyeler, uluslararası öğretim üyeleri - öğrenciler ve kurullar, uluslararası ders deneyimi, ekstra yabancı dil, doktoralı öğretim üyesi oranı, FT araştırma sıralaması, Kurumsal Sosyal Sorumluluk sıralaması ve genel memnuniyet dahil olmak üzere 10 kriteri içermektedir.  

Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Nihat Kasap konuyla ilgili yaptığı açıklamada: “Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi olarak geçtiğimiz yıl 94. sıradan giriş yaptığımız FT Executive MBA 2020 sıralamasında 10 basamak birden yükseldiğimiz için mutlu ve gururluyuz. Fakültemiz uluslararası düzeydeki eğitim ve araştırma kalitesiyle sadece Türkiye’deki değil, dünyadaki en iyi işletme okulları arasında yer alıyor” dedi.

Financial Times EMBA sıralamasına sadece AACSB ya da EQUIS akreditasyonu olan işletme okulları başvurabiliyor.

FT Executive MBA 2020 sıralamasının tamamına burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.  

 

 

Vefatının 13. yılında değerli bilim insanımız Erdal İnönü’nün anısına

31 Ekim 2007 tarihinde aramızdan ayrılan Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz Prof. Dr. Erdal İnönü’yü saygı ile anıyoruz. 

Hayatının önemli bir kesitini temel bilimlere adamıştı...

Erdal İnönü, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) kuruluşuna katkıda bulundu, TÜBİTAK Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde kurucu müdürlük yaptı, fizik alanında verilen Wigner Madalyası'nı aldı. Sabancı Üniversitesi de olmak üzere Türkiye’de birçok üniversitede fizik profesörlüğü yapan Prof. Dr. İnönü, yaşamının önemli bir kesitini temel bilimlere adamıştı.

Erdal Bey'e saygı ile…

Erdal İnönü’nün doğum günü nedeniyle 6 Haziran 2013 tarihinde yayınladığımız, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyemiz Cihan Saçlıoğlu tarafından kaleme alınan, meslektaşı olarak Prof. İnönü’yü anlattığı yazıyı bir kez daha yayınlamak istedik.

Cihan Saçlıoğlu’nun  “Bu eşsiz insan önce Türk fizikçileri arasında, sonra da bütün ülkede pek az kişiye gösterilen içten bir hayranlık, saygı ve sevgi ile hep “Erdal Bey” olarak anılageldi ” ...... cümlesi ile başlayan yazısına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://gazetesu.sabanciuniv.edu/tr/erdal-bey

Erdal İnönü, Ekim 2002 yılından tedavisi için ABD'ye gidene kadar  Sabancı Üniversitesi’nde 'Bilim Tarihi' dersi verdi.

Erdal İnönü’nün ülkemizin bilimsel gelişimi için yaptıklarını daha da ileriye taşımak, kendisinin bilime olan inancı ve bu alandaki sayısız katkılarını onurlandırmak üzere, Sabancı Üniversitesi’nde Erdal İnönü Kürsüsü kuruldu. Bu kürsü Türkiye ve dünyada Erdal İnönü adına kurulan ilk kürsü olma özelliğini taşıyor. Kürsünün amacı, kariyerinin başında olan ve gelecek vaat eden bir genç araştırmacının “Doğa Bilimleri veya Bilim Tarihi” alanında yapacağı çalışmaları en az altı yıl boyunca desteklemek. 

Prof. Dr. Erdal İnönü

Prof. Dr. Erdal İnönü, 6 Haziran 1926 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Mevhibe İnönü'nün oğlu olan Erdal İnönü'nün çocukluğu, dönemin siyasi gelişmeleriyle iç içe geçti.

İlk, orta ve lise öğrenimini Ankara'da yapan Erdal İnönü, 1947'de Fen Fakültesi'nden fizik lisansı diploması aldıktan sonra ABD'ye gitti. California Teknoloji Enstitüsü'nde doktora derecesini tamamlayan Erdal İnönü, ''teorik fizik'' alanında araştırmalar yaptı ve Türkiye'ye döndükten sonra Ankara Üniversitesi'nde asistan olarak göreve başladı.

Askerlik görevinin ardından doçent olan Erdal İnönü, 1957-1960 arasında yeniden ABD'ye giderek çeşitli üniversite ve araştırma enstitülerinde çalıştı.

1964-1974 yılları arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde (ODTÜ) ''Fizik Profesörü'' olarak görev alan Erdal İnönü, üniversitede bölüm başkanlığı, dekanlık ve rektörlük görevlerinde bulundu.

Erdal İnönü, 1974'te Boğaziçi Üniversitesi'ne geçti ve burada fizik profesörlüğünün yanı sıra Temel Bilimler Fakültesi Dekanlığı görevini üstlendi.

TÜBİTAK'ın kuruluşuna katkıda bulunan Erdal İnönü, bir süre Temel Araştırmalar Enstitüsü'nde ''kurucu müdürlük'' görevini sürdürdü.

Prof. Dr. Erdal İnönü, NATO Fen Komitesi'nin yanı sıra UNESCO Yürütme Kurulunda da görev aldı.

SİYASET DÜNYASINA ADIM

12 Eylül 1980 harekatının ardından, 1983 yılında yeni partilerin kurulmaya başlamasıyla aktif siyasete girdi.

Sosyal Demokrasi Partisi'nin (SODEP) kurucu genel başkanı olan Erdal İnönü, SODEP ile Halkçı Partinin birleşmesiyle kurulan Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin (SHP) ilk olağanüstü kurultayında bu partinin genel başkanlığına seçildi. Erdal İnönü, SHP Genel Başkanlığı görevini 1993 yılına kadar sürdürdü.

Erdal İnönü, 1986 yılında yapılan ara seçimlerinde İzmir'den milletvekili seçildi; 18. ve 19. Dönemlerde de TBMM'de görev aldı.

DYP-SHP KOALİSYONU

Erdal İnönü, 1991 genel seçimlerinden sonra, SHP'nin Doğru Yol Partisi (DYP) ile kurduğu, Süleyman Demirel'in başbakanlığındaki koalisyon hükümetinde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün ardından Süleyman Demirel'in 16 Mayıs 1993'te 9. Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Tansu Çiller'in başbakanlığında DYP-SHP koalisyonu devam ederken, Erdal İnönü genel başkanlığı bırakma kararını açıkladı ve SHP'nin 11 Eylül 1993'teki 4. kurultayında yeniden aday olmadı.

SHP'nin CHP ile birleşmesinin ardından, 27 Mart 1995 tarihinde koalisyon hükümetinin sosyal demokrat kanadında değişikliğe gidildi ve Erdal İnönü Dışişleri Bakanlığı görevini üstlendi. Erdal İnönü, 1995 yılının Mart ayında başladığı bu görevini Ekim ayına kadar sürdürdü.

 

Zeynep Bahar Çelik'ten 20 Yılın Hikayesi

Üniversitemizin 20 yılı geride bıraktığı bu süreçte Sabancı Üniversitesi’nin ilk kuruluş yıllarından itibaren görev alan, çalışmaları ile varlığı ile üniversitemize katkıda bulunan akademisyen, idari çalışan ve ilk öğrencilerimize yönelttiğimiz dört sorudan oluşan röportaj serisi hazırladık. “20 Yılın Hikayesi”ni kendi pencerelerinden anlatıyorlar.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

Sabancı Üniversitesi: Dün, Bugün, Yarın Paneli Düzenlendi

Sabancı Üniversitesi’nin ilk fahri doktorası, düzenlenen özel bir törenle Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi ve Hexagon Danışmanlık Jan Nahum’a takdim edildi. Tören sonrasında “Sabancı Üniversitesi: Dün, Bugün, Yarın” konulu bir panel düzenlendi. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektörü Yusuf Leblebici katılımı ile gerçekleşen panelde Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşu, bugüne geliş hikayesi ve gelecek vizyonu konuşuldu. Panelin moderasyonu Sabancı Üniversitesi Kurumsallaşma ve Toplumsal Katkı Süreçlerinden Sorumlu Rektör Yardımcısı Fuat Keyman tarafından gerçekleştirildi.


Sabancı Üniversitesi’nin gerek eğitim sistemi, gerek dijital vizyonu, gerek birlikte yaratma ve geliştirme anlayışıyla 21. yüzyıla layık bir üniversite olduğunu belirten Güler Sabancı, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Sabancı Üniversitesi’nin Türkiye’de ilk olan bölümsüz yapısı disiplinler arası geçişe imkan vererek bugünün ihtiyaçlarını tam olarak karşılıyor. Pandemi döneminde bunun sağladığı avantajları daha iyi görebiliyoruz. Pandeminin yarattığı kırılımla birlikte yeni ihtiyaçları karşılamak üzere yeni üniversite programları ortaya çıkacak. Bölümsüz bir üniversite olduğumuz için bu yeni anlayışa yeni programlarımızla cevap verebileceğiz.”

Pandemi ile birlikte dünyanın giderek daha kompleks bir hale geldiğine dikkat çeken Güler Sabancı,  “Dünyada virüsü bir veya daha fazla bilim dalı ile yenemediğimizi görüyoruz. Bugünün dünyasında daha disiplinler arası düşünmek gerekiyor. Biz de üniversitemizde öğrencilerimize, ‘Üniversiteyi kazandıktan sonra okumak istediğin programa karar verebilirsin. Hatta tek bir programla yetinmek zorunda değilsin. Seçtiğin alanın dışında ders alabilirsin’ diyoruz. Ben 2020 öğrencilerinin bu anlamda şanslı olduklarına inanıyorum. Onlar online eğitimi gerçek anlamda ilk kez deneyimleyen nesil oldular. Bu onları farklı bir yapıya adapte olmaya zorlayarak daha güçlü kılıyor” dedi.

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici ise paneldeki konuşmasında şunları söyledi: “Genç bir öğretim üyesi olarak Sabancı Üniversitesi’ne katıldığımda gördüğüm, herkesin katkı yaptığı, süreçlerin hızlı ilerlediği, yapıcı bir ortamdı. İlk ders programlarının, laboratuvarların oluşturulmasında katkı sağladığımı hissettiğim bir paylaşım ortamı vardı. Üniversitenin çekirdeğinde ve DNA’sında bu paylaşım anlayışı yer alıyor. Üniversitenin bundan sonraki adımlarında da danışarak, hem içeriden öğretim üyelerimizden hem de dışarıdan görüş alarak birlikte geliştirmeyi sürdürüyoruz.”

Bundan sonraki hedefin dünyaya daha fazla açılmak olduğunu vurgulayan Yusuf Leblebici, “Üniversitemiz, önümüzdeki dönemde gerek sahip olduğu merkezler gerekse disiplinler arası programları ile dünyaya açılma konusunda önemli bir potansiyele sahip. Disiplinler arası programlarımızda yer verdiğimiz gıda mühendisliği, enerji teknolojileri, akıllı kentler gibi konularda ciddi adımlar atabileceğimizi öngörüyoruz. Bilimin liderliğinde ve teknolojiyi kullanarak bu atılımları gerçekleştireceğiz ve odaklandığımız alanlarda fark yaratmayı sürdüreceğiz” dedi.

Profesyonel Yüksek Lisans Mezuniyet Töreni Online Gerçekleştirildi

Profesyonel Yüksek Lisans Programları mezuniyet töreni 17 Ekim 2020, Cumartesi günü gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, online mezuniyet töreninde şu açıklamalarda bulundu:

Profesyonel Yüksek Lisans Programlarını tasarlarken iş dünyasının ihtiyaçlarına cevap verebilmeyi, geleceğin yetkinliklerini bugünden karşılayabilmeyi hedefledik.
Değişimin hayatın her noktasında çok hızlı yaşandığı bir dönemde mezun oluyorsunuz. Kendinizi bu dünyada farklılaştırabilmeniz ise, ancak sürekli gelişimle mümkün.

Eğitim faaliyetlerinde 20 yılı geride bırakan Sabancı Üniversitesi, profesyonel yüksek lisans programları için 17 Ekim 2020, Cumartesi günü çevrimiçi (online) mezuniyet töreni düzenledi.

Covid-19 salgınına karşı alınan önlemler kapsamında öğrencilerinin ve ailelerinin sağlığını koruyabilmek amacıyla online tören kararı alan Sabancı Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı Bilişim Teknolojileri, Siber Güvenlik, Veri Analitiği; Yönetim Bilimleri Enstitüsü’ne bağlı Finans Yüksek Lisans, Profesyoneller İçin MBA  (Professional MBA), Yöneticiler İçin MBA  (Executive MBA) ve tam zamanlı MBA programlarından 252 öğrenciyi mezun etti. Sabancı Üniversitesi’nin web sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden canlı olarak yayınlanan törene öğrenciler aileleri ile birlikte katılım olanağı buldu.

Törende, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Borusan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Agah Uğur birer konuşma yaptı.

Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, törende mezunlara hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Eğitimde 20 yılı geride bırakan üniversitemizde, yeniden çok farklı bir mezuniyet heyecanı yaşıyoruz. Bugün, Yönetim Bilimleri ve Fen Bilimleri Enstitülerimizde profesyonel yüksek lisans programını tamamlayan 252 öğrencimiz mezun oluyor. Değerli mezunlarımız, ‘online mezun olan ilk yüksek lisans sınıfı’ olarak tarihe geçiyor. Teknolojinin bize sunduğu imkanlar sayesinde tüm sevdiklerinizin katılabildiği online bir tören düzenleyerek mezuniyetinizi kutlayabildiğimiz için mutluyuz. Sizler, hayatımızda beklenmeyen gelişmelerin yaşandığı, kaygı ve stres seviyemizin yükseldiği böylesi zor bir dönemde öğrenmekten ve kendinize yatırım yapmaktan vazgeçmediniz. Yılmadınız. Hepinizi yürekten kutluyorum!”

Profesyonel Yüksek Lisans Programlarını tasarlarken Sabancı Üniversitesi’nin hedefinin, iş dünyasının ihtiyaçlarına cevap verebilmek, geleceğin yetkinliklerini bugünden karşılayabilmek olduğunu hatırlatan Güler Sabancı, konuşmasına şöyle devam etti:

Üniversitemizin kuruluş felsefesinde yer alan disiplinler arası eğitim anlayışı, bizi bu konuda her zaman güçlü kıldı. Sizler de bu bakış açısıyla tasarladığımız programları başarıyla tamamlayıp mezun olarak, kariyerinizde önemli bir basamak atlamış oldunuz. Değişimin hayatın her noktasında çok hızlı yaşandığı bir dönemde mezun oluyorsunuz. Kendinizi bu dünyada farklılaştırabilmeniz ise, ancak sürekli gelişimle mümkün.”

“HEDEFİMİZ, DÜNYADA İLK 40 ÜNİVERSİTE ARASINA GİRMEK”

Sabancı Üniversitesi Rektörü Yusuf Leblebici de, online mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Üniversitemiz son birkaç yıl içinde çok ciddi ve kapsamlı bir atılım sürecine girmiş bulunuyor. Her şeyden önce, övünerek söylemek isterim ki, gerek eğitim programlarımızın kalitesi ve özgünlüğü, gerekse bilim dünyasına yapmakta olduğumuz katkıları simgeleyen araştırma çıktılarımızla, bu ülkenin en iyi üniversitelerinden biri olmanın gururunu yaşıyoruz. Ancak hedefimiz, sadece Türkiye’nin en iyisi olmak değil, gerçek anlamda bir dünya üniversitesine dönüşmek, tüm dünyada tanınan ve takdir edilen bir araştırma üniversitesi olmaktır. Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU, Financial Times tarafından her yıl açıklanan sıralamalarda kuruma özel programlar alanındaki listede istikrarlı yükselişini sürdürüyor. Listelere ilk olarak 2018 yılında 78'inci sıradan giriş yapan EDU, bu yıl daha da yükselerek, dünya üniversiteleri arasında 55’inci sıraya yerleşti. Hedefimiz, 2025 yılına kadar bu alanda dünyada ilk 40 üniversite arasına girmek olacaktır.


Törenin konuk konuşmacısı Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti ve Borusan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Agah Uğur ise şöyle konuştu:

İş hayatında başarı çok göreceli bir kavramdır. Herkesin kendi realitesi ve gerçekleri çok farklı. 40. yılımı tamamladığım kariyer yolculuğumda ben sonuçtan önce yolculuklara inandım. Para, şöhret, güç peşinde koşan ve sadece buna odaklananlar, hem yolculuk sırasında mutsuz oluyor hem de istedikleri yere varamıyor. O yolculuğun öğretisinden zevk almaya çalışanlar mutlaka sonunda parayı da, ünü de, gücü de elde ediyor. Başarı için tutku bir numaralı şart. Başarılı olmuş başka isimlerin hayatlarını dinlediğim zaman tutku sahibi ve meraklı olmanın çok kıymetli olduğunu görüyorum. Profesyonel hayatta en büyük farkı yaratan unsur süper insan olmak değil, kendi pozitif enerjinizin olmasıdır. Dünyada artık vizyoner liderler değil işbirliği yaparak hareket eden, insancıl liderlik stilleri konuşuluyor. Çalışanların sadece beyinlerini değil, hem kalpleri hem de beyinlerini şirkete getirmenin yolunu bulan liderler başarılı oluyor.


"Cumhuriyet: Batılılaşma, Modernleşme ve Ulus Devlet"

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM)’nin, koronavirüs salgını sebebiyle bu süreçte karşılaşılan sorunlara birlikte çözüm bulmak, olası ortak zeminleri analiz etmek ve akademik araştırmalarla desteklenen fikir alışverişi için başlattığı “Salgın ve Toplum” webinar serisi devam ediyor.

 

27 Ekim Salı saat 15.00'te yapılacak webinar toplantısının bu bölümünün başlığı "Cumhuriyet: Batılılaşma, Modernleşme ve Ulus Devlet". Moderatörlüğünü İPM Araştırma ve Akademik İlişkiler Koordinatörü Senem Aydın Düzgit’in yapacağı bu bölümün konuşmacıları, Banu Turnaoğlu, Berk Esen ve Fuat Keyman’dan oluşuyor. 

Salgın ve Toplum webinarına bekliyoruz. 

27 Ekim Salı 15:00  

İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), 2001 yılından bu yana küreselleşmenin çoklu krizlerinin tartışılması amacıyla iklim değişikliğinden kutuplaşmaya, göçten çatışma çözümüne, demokratikleşmeden transatlantik ilişkilere kadar birçok alandaki soru ve sorunları ele almak amacıyla nitelikli ve kanıta dayalı araştırmalar gerçekleştiriyor. Bu çalışmalar ışığında akademisyenler, uzmanlar, STK’lar ve öğrencilere yönelik bir tartışma platformu sağlamak, topluma ve karar alıcılara sağlam politika önerileri sunmak için bağımsız çalışmalar yürütüyor. 

Kayıt için: https://event.webinarjam.com/register/119/wy8k7hq5

Abone ol