Veri bilimiyle ilgili en yeni araştırmaların paylaşılacağı, en önde gelen şirketlerin veriyi nerelerde ve nasıl kullandığı hakkında bilgilerin verileceği WIDS İstanbul Konferansı, alandaki potansiyel mentorlar ve işbirlikçilerle bağlantı kurma fırsatı da sunacak.
WIDS İstanbul Konferans Programına bu linkten ulaşabilirsiniz.
7 Mart 2021 tarihinde gerçeklşecek Veri Biliminde Kadınlar İstanbul Konferansı’na kayıt yaptırmak için lütfen tıklayın.
*Etkinliğe katılım ücretsiz olup kayıt olduğunuz mail adresinize Zoom Webinar linki paylaşılacaktır. Etkinlik dili Türkçe'dir.
WIDS (Women in Data Science) Konferansları Hakkında
WIDS İstanbul, ilham veren veri bilimci kadınların yer aldığı teknik bir konferanstır. İlk defa 2015 yılında Stanford Üniversitesi tarafından organize edilen WIDS Konferansları giderek etkinliği arttırmış ve her yıl 60'dan fazla ülkede, 150'den fazla yerel etkinlikle dünya çapına bir konferans serisine dönüşmüştür.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi (SU Gender), 20 Şubat 2021, Cumartesi günü düzenlediği panel ile pandemi ve toplumsal cinsiyet ilişkisini farklı alanlarda çalışan sivil toplum temsilcileriyle birlikte tartışmaya açtı.
“COVID-19 Pandemisinin Birinci Senesinde Toplumsal Cinsiyet Üzerine Konuşmak” adıyla düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan SU Gender Direktörü Hülya Adak, yakın zaman önce yayınladıkları “Covid-19 Pandemisi Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları İzleme Raporu”nun ortaya çıkış amacını aktararak bu dönemde cinsiyete dayalı şiddet ve eşitsizliklerin arttığına vurgu yaptı.
Panele katılan SU Gender Asistanları Aslı Aygüneş ve Oğuz Can Ok ise kaleme aldıkları İzleme Raporu’nun hazırlanması sürecinde yürütülen çalışmaları aktarırken, raporda yer verilen araştırmaların detaylarını ilgili paydaşlarla değerlendirebilmek amacıyla panelin düzenlendiğini belirtti.
Panelin diğer konuşmacıları arasında Türkiye Körler Federasyonu’ndan Coşkun Gök ve Şule Sepin, Kadının İnsan Hakları – Yeni Çözümler Derneği’nden Damla Eroğlu ve Hilal Gençay, Kadın Emeği Çalışan Feminist Araştırmacılar/KEFA ile Cinsiyet Eşitliği İzleme Derneği/CEİD’den Emel Memiş, KAMER Vakfı’ndan Rojda Zaman, İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu ile Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın ve Ruh Sağlığı Çalışma Birimi’nden Suzan Saner, LGBTİ+ Derneği’nden Barış Azar, KAOS-GL Derneği’nden Yıldız Tar, İBB Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’ndan Sosyal Politikalar Koordinatörü Zelal Yalçın yer aldı. Konuşmacılar pandemi ve toplumsal cinsiyet ilişkisini kadına yönelik şiddet, engellilik, sağlık ve eğitime erişim, LGBTİ+’ların yaşadığı ayrımcılıklar, kadın emeği ve istihdamı gibi konuları farklı açılardan değerlendirdiler. Aynı zamanda konuşmacılar pandemi sürecinde yürütülen raporlama ve savunuculuk çalışmalarını aktarırken, önümüzdeki dönemde yürütülmesi beklenen çalışmalara dair önerilerini de paylaştı.
Akbank’ın kurucu sponsoru olduğu Sabancı Üniversitesi Finans Mükemmeliyet Merkezi (Center of Excellence in Finance – CEF), sertifika programlarına Mart ayında gerçekleştireceği 2 eğitimle devam ediyor.
Mart ayının ilk CEF eğitimi New York Üniversitesi Finans Kürsü Başkanı Prof.Dr. Aswath Damodaran tarafından verilecek. 11-12-18-19 Mart tarihlerinde çevrimiçi gerçekleştirilecek eğitimin konusu “Değerleme: Sanat mı, Bilim mi, Sihir mi” olacak. İngilizce düzenlenecek eğitimde Damodaran, değerleme yaklaşımlarını tüm yönleriyle ele alacak. Eğitim bu alanla ilgilenen analistler, finans ve portföy yöneticilerini hedefliyor.
23-24-30-31 Mart tarihlerinde düzenlenecek Birleşmeler ve Satın Almalar eğitimi ise Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Dr.Şerif Aziz Şimşir tarafından verilecek. Şirket birleşme ve satın almalarıyla ilgili süreçlerin detaylı anlatılacağı online eğitimin dili Türkçe olacak.
Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi SSM’nin Öğrenme Programları kapsamında düzenlediği ve büyük ilgi gören yetişkinlere yönelik çevrimiçi etkinlikleri,“Çağdaş Türk Tiyatrosu”konulu seminer ile devam ediyor.
Yazar, şair ve çevirmen Prof. Dr. Cevat Çapan’ın sekiz hafta sürecek seminerinde II. Dünya Savaşı sonrası dönemde yazılmış Türk Tiyatrosu metinlerine dair genel bir çerçeve sunulacak. Çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek seminerde Haldun Taner, Turgut Özakman, Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday, Güngör Dilmen, Vasıf Öngören, Vüs’at O. Bener, Oğuz Atay, Memet Baydur ve Sevim Burak’ın oyunları incelenecek.
14 Mart 2021 Pazar günü başlayacak dersler, dörder haftalık iki modülden oluşuyor. Tek modül için kayıt seçeneğinin yanı sıra iki modülü de içeren avantajlı kayıt imkânı bulunan etkinliğe, Sabancı Üniversitesi çalışanları super21 kodu ile %20 indirimli katılabilecek.
Seminerler için detaylı bilgiye SSM web sayfasından ulaşılabilir.
SEMİNER TAKVİMİ
Modül-1:
14, 21, 28 Mart ve 4 Nisan 2021, Pazar 14.00 - 16.00
11, 18, 25 Nisan ve 2 Mayıs 2021 Pazar, 14.00 - 16.00
Vasıf Öngören, Zengin Mutfağı / Vüs’at O. Bener, Ihlamur Ağacı / Oğuz Atay, Oyunlarla Yaşayanlar / Memet Baydur, Cumhuriyet Kızı / Sevim Burak, Sahibinin Sesi
Cevat Çapan Kimdir?
18 Ocak 1933’te, Darıca’da doğdu. Darıca İlkokulu’nun ardından Robert Kolej’den mezun oldu. Yükseköğrenimini 1956’da Cambridge Üniversitesi’nin İngiliz Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Bir yıl Londra’da BBC Türkçe Servisi’nde çalıştı. 1960’ta asistan olarak girdiği İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde 1968’de doçent, 1975’te profesör oldu. 1980’de Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Tiyatro Bölümü’ne geçti ve 1996’ya kadar burada görev aldı. Değişik dönemlerde Boğaziçi, Anadolu ve Marmara üniversitelerinde ders verdi. 1978-1979’da Devlet Tiyatroları Edebi Kurul Başkanlığı yaptı. 1981-1982 ders yılında Fulbright bursuyla New York Üniversitesi’nde Amerikan şiiri ve tiyatrosu üzerine inceleme yaptı, aynı üniversitede İngiliz edebiyatı dersleri verdi. 1996-2012’de Yeditepe Üniversitesi’nde ders verdi. 1952’den itibaren Varlık, Yeditepe, Seçilmiş Hikâyeler Dergisi ve Yücel dergilerinde şiirleri yayımlandı. 1959’da Pazar Postası için tiyatro eleştirileri kaleme aldı. Dönem, Şiir Sanatı, Papirüs, Yeni Dergi, Milliyet Sanat ve Adam Sanat dergilerinde şiir çevirileri yayımlandı. 1980’lerde şiir çalışmalarına yeniden ağırlık veren Çapan, Dön Güvercin Dön (1985) adlı ilk şiir kitabıyla 1986 Behçet Necatigil Şiir Ödülü’nü aldı. İkinci şiir kitabı Doğal Tarih 1989’da, üçüncüsü Sevda Yaratan 1994’te, bu üç kitaptan seçilip Fransızcaya çevrilen şiirleri L’hiver est fini adıyla 1996’da Fransa’da, aynı eserlerden İngilizceye çevrilen şiirleri ise Where Are You Susie Petchek adıyla 2001’de Birtanya’da yayımlandı. Son dönemde yazdığı şiirlerini Ne Güzel Yolculuktu Aklımdan Çıkmaz (2001), Ara Sıcak (2009) ve Su Sesi’nde (2013) bir araya getirdi. Bunlardan Su Sesi, 2017’de Ruth Christie’nin çevirisiyle Arc Publications tarafından The Voice of Water adıyla Birtanya’da yayımlandı. Çapan’ın radyo ve televizyon için hazırladığı programlar da bulunmaktadır.
Sabancı Üniversitesi’nin Akbank ve Eczacıbaşı Holding iş birliği ile kamu ve özel sektör yöneticilerini bilim ve teknoloji ile buluşturmak üzere düzenlenen “Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin ikincisi “Veri ile Karar Verme: Yapay Zeka ve Veri Analitiğinin Geçmişten Geleceğe Hikayesi” başlığıyla gerçekleşti.
Selim Balcısoy, Berrin Yanıkoğlu, Kemal Kılıç
“Teknolojinin Gücüyle Geleceğe” Webinar Serisi’nin ikincisi “Veri ile Karar Verme: Yapay Zeka ve Veri Analitiğinin Geçmişten Geleceğe Hikayesi” başlığı altında gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri Berrin Yanıkoğlu, Kemal Kılıç, Selim Balcısoy tarafından bugün çok popüler hale gelen yapay zekanın tarihsel gelişimi ve kapsadığı geniş araştırma alanları ile veri analitiğinin gelişimi, veri ile karar verme yaklaşımları ve uygulama örnekleri konuşuldu.
Feraset mi? Analitik Modeller mi?
Yapay zeka sistemlerinin bileşenlerinden biri olan karar verme aşamasında iki uç noktadan birisi olan deneyim temelli yani insan ferasetine dayalı karar vermenin de, diğer uç nokta olan veriye dayalı analitik yöntemlerin de zaafları olduğu belirtildi. Veriye ve modele dayalı yöntemlerin, sadece o alan uzmanlarının ferasete dayalı kararlarına göre çok daha iyi sonuçlar verdiğinin bilindiği paylaşılırken, analitik çözüm yöntemlerinin de çeşitli varsayımlara dayandığı ancak karşı karşıya olduğumuz bilinmeyen belirsizlikleri kapsamadığının altı çizildi. Bu dünyada elimizdeki en iyi stratejinin alan uzmanlarıyla, modele ve veriye dayalı kararlar veren yapay zeka sistemlerinin etkileşimli takımdaşlığı olduğu aktarıldı.
Sigortacılık, e-ticaret, sağlık gibi alanlarda hızla veri sistemleri geliştiriliyor
Veri bilimi ve yapay zeka ile ilgili sistemlerin endüstride ilk kullanılmaya başladığında, her şeyi çözen sihirli kara kutular olarak lanse edildiği, fakat içinde insan faktörü olmadan, insanın geçmiş tecrübelerini bu sisteme yansıtmadan bu sistemlerin güncel hayatta başarılı çalışması ve riskleri anlamlandırmanın mümkün olmadığı aktarıldı. Bunu sağlamak için özellikle görsel araçların geliştirildiği belirtildi.
Veri biliminde pratik çalışmalar öncelikle yapısal verilerin çok kolay elde edildiği finans ve telekom alanında başladığı, son yıllarda risklerin anlaşılması ve verilerin düzgün işlenmesi ile sigortacılık, e-ticaret, sağlık alanlarında hızla veri sistemlerinin geliştirildiğinin altı çizildi.
Yayın kaydını aşağıdan izleyebilirsiniz.
Teknolojinin Gücüyle Geleceğe Webinar Serisi ile ilgili tüm gazeteSU haberlerimizibu linkten okuyabilirsiniz.
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Michel Lavrauw, Elsevier bünyesindeki “Combinatorial Theory dergisi, A serisi”ne şef-editör olarak atandı.
Michel Lavrauw, Combinatorial Theory dergisi, A Serisinin iki şef-editöründen biri olarak dergiye gönderilecek tüm makalelerin yayın kabul sürecinden sorumlu olacak. Diğer sorumlulukları arasında derginin amaçları ile kapsamı, yayın kurulu ve olası özel sayılar yer alıyor.
Journal of Combinatorial Theory, A serisi hakkında
Journal of Combinatorial Theory 1966'da kurulmuş ve alandaki hızlı gelişmeler sonucu 1971'de A Serisi ve B Serisi olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Journal of Combinatorial Theory, A Serisi, alanının önde gelen dergilerinden biridir ve makale yayınlamak çok yüksek standartlara bağlıdır. Yalnızca bu yüksek standartları karşılayan makaleler, ayrıntılı bir hakemlik sürecini içeren bir inceleme aşamasına geçer.
Journal of Combinatorial Theory, A Serisi, tüm bilim dallarında kombinatoriklerin teorik ve pratik yönleriyle ilgili özgün matematiksel araştırmalar yayınlamaktadır. Dergi öncelikle sonlu ve ayrık yapılar, tasarımlar, sonlu geometriler, kodlar, sayı teorisi ile kombinatorikler, kombinatoryal oyunlar, aşırı kombinatorikler, depolama kombinatorikleri ve diğer önemli kombinatorik teori / uygulamaları ile ilgilenir. Matematikçiler ve bilgisayar bilimcileri için olduğu kadar bilgi teorisi alanında çalışan bilim insanları için de değerli bir kaynaktır. Yayınlanmak üzere kabul edilen makalelerin genellikle önem arz eden bir açık sorunun çözümüne yönelik önemli bir adım atması, çözmesi, yeni bir kanıtlama tekniği geliştirmesi veya bilgimizi başka bir şekilde önemli ölçüde ilerletmesi beklenir.
2050 yılında net sıfır karbon emisyon hedefine ulaşmak için tüm ülkeler birlikte hareket etmek zorunda
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Küresel Enerji ve İklim Politikalarında Yeni Bir Dönem: Yeni ABD Yönetimi Gündemi” başlıklı webinar gerçekleşti. Açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın yaptığı webinarda, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol enerji ve iklim ilişkisinde küresel perspektife ilişkin çok önemli değerlendirmelerde bulundu. Webinara Obama Başkanlığı’nda ABD 13. Enerji Bakanı olarak görev alan Prof. Ernest J. Moniz, onur konuğu olarak katıldı.
ABD'deki yeni yönetimin iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz enerji teknolojilerinde çok kapsamlı bir politika izleyeceğini söyleyen Prof. Moniz, “Net sıfır emisyon hedefine ulaşmamız için bu çok önemli bir savaş. Bizim için önemli bir eylem. Biden yönetiminde herkes güçlerini bu hedef için birleştirdi” dedi.
Webinarda konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol iklim değişikliği ile mücadelede küresel bir yaklaşımın öneminin, temiz enerji çözümlerinin ve inovasyonun altını çizdi; “Emisyonların sıfıra ulaşması için dünyada satılan her 2 araçtan 1'inin elektrikli olması gerekiyor.” dedi.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen “Küresel Enerji ve İklim Politikalarında Yeni Bir Dönem: Yeni ABD Yönetimi Gündemi” başlıklı webinar 23 Şubat Salı günü gerçekleşti. Webinarın açılış konuşmasını yapan Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, IICEC'in, enerji ve iklim konularının ilişkilerini ele almak için tam zamanında ve seçkin konuşmacılarla gerçekleştirdiği bu özel webinar ile öncülük etmesinden memnuniyet duyduğunu söyledi. Güler Sabancı, şöyle konuştu:
“Bugün bizimle birlikte olan Bakan Moniz'e kendisinin seçkin akademik liderliğinde kurulan, ileri görüşlü bir kurum olan MIT Energy Initiative'e beni davet ettiği için kişisel teşekkürlerim var. Kendisinin Obama Yönetimi’nde ABD Enerji Bakanı olarak liderliği çok dikkat çekiciydi; temiz enerjiyi, bilimi, inovasyonu ve teknolojiyi daha ileriye taşımakta ve pek çok stratejik enerji konularında olağanüstü başarılar elde etti. Bakan Moniz'e, Sabancı Üniversitesi ve IICEC'e desteğinden dolayı ve yeni ABD Yönetimi gündeminde iklim konusunun çok ön plana çıktığı bu dönemde, paha biçilmez görüş ve değerlendirmelerini bizimle paylaşmak için sabahın erken saatlerinde Amerika Birleşik Devletleri’nden bize katıldığı için teşekkür ediyorum.”
Dr. Fatih Birol'a ve panele katılan tüm konuşmacılara teşekkür eden Güler Sabancı, Dr. Birol yönetiminde Uluslararası Enerji Ajansı’nın dünyada temiz enerji dönüşümüne de liderlik ettiğini vurgulayarak “Kısa süre önce Dr. Birol, Uluslararası Enerji Ajansı tarafından dünya enerji sektörünün bütününü kapsayan ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşılmasına yönelik bir ilk olacak, kapsamlı yol haritasının açıklanacağını duyurdu. Bütün bu gelişmeler içerisinde, bu özel IICEC webinarı, Dr. Fatih Birol’un, ABD Enerji ve Tabii Kaynaklar Komisyonu’ndaki konuşmasının hemen ardından gelmesi bakımından da büyük önem taşıyor” dedi.
Güler Sabancı, enerji ve iklimin Sabancı Üniversitesi’nin ilgi duyduğu, özel ve öncelikli konular arasında olduğunu, 10 yıl önce IICEC’i, politika yapıcıları, endüstriyi ve akademiyi, ortak bir amaçla bir araya getirmek ve daha iyi bir geleceğe doğru adımlar atmak üzere kurduklarını hatırlattı. IICEC’in kısa bir süre önce politika yapıcılar, endüstri ve akademisyenlerle birlikte “Başarı Üçgeni” içinde çalışarak Turkey Energy Outlook (Türkiye Enerji Görünümü) çalışmasını yayınladığını hatırlatan Güler Sabancı, “Türkiye enerji sektöründeki önemli bir ihtiyacı karşılayan bu çalışma, tüm paydaşlar için bir referans çalışma niteliğinde oldu. IICEC’in büyümesinden ve etkisini genişletmesini görmekten memnunum. Bu yıl, IICEC'in bir diğer büyük projesi, “Turkey Electric Vehicles Outlook” (Türkiye’de Elektrikli Araçlar Görünümü) olacak. Bu çalışmada Türkiye'de elektrikli araçlar ve e-mobilite ekosistemi ve büyüme perspektifi, kapsamlı bir analitik perspektif içinde sunulacak. Raporun önümüzdeki sonbaharda yayınlanması planlanıyor” dedi.
ABD’nin 13. Enerji Bakanı Prof. Ernest J. Moniz konuşmasında, Biden Yönetimi ile birlikte ABD’nin yeniden Paris İklim Anlaşması’na dahil olduğunu hatırlatarak, “Uluslararası taahhüdümüzü yerine getirmek zorundayız. Önümüzde 22 Nisan’da Dünya Günü var. COP26 Glasgow öncesi net sıfır karbon hedefine ulaşabilmemiz için ortak bir eylem içinde olacağız” dedi. Prof. Moniz, ABD'deki yeni yönetimin iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz enerji teknolojilerinde çok kapsamlı bir politika izleyeceğini, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele için taahhütler belirleyeceğini belirtti. Prof. Moniz, “Net sıfır emisyon hedefine ulaşmamız için bu çok önemli bir savaş. Bizim için önemli bir eylem. Biden yönetiminde herkes güçlerini bu hedef için birleştirdi. Kurumsal alanda büyük adımlar atılacak. Teknoloji ve inovasyona çok fazla destek verilecek” dedi.
Kasım ayında Glasgow’da yapılacak COP26 iklim toplantılarına giden yolun çok heyecan verici olacağını belirten ve bu yüzyıl içerisinde net negatif emisyon vurgusu yapan Prof. Moniz, ABD’de elektrikli araçlarda hızlı büyümenin de altını çizerek "Bu büyüme sadece elektrikli araçları destekleyen bir yönetim olduğu için yaşanmıyor. Çünkü endüstri de inanılmaz şekillerde öne çıkıyor. Bu yüzden emniyet kemerlerinizi takın derim çünkü elektrikli araç devrimi gerçekten havalanmaya ve ilerlemeye başlayacak." dedi.
SIFIR EMİSYON İÇİN SATILAN HER 2 ARAÇTAN BİRİ ELEKTRİKLİ OLMALI
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Dr. Fatih Birol, “Küresel Perspektif” başlıklı Keynote konuşmasında, enerji ve iklim alanlarında dünyada öne çıkan önemli dinamikleri, fırsatları ve atılması gereken adımları değerlendirdi. Dr. Fatih Birol, enerji ve iklim değişikliğinin birbiriyle çok yakın bağlantılı iki konu olduğunu hatırlatarak, “Enerji sektöründeki sorunu çözmeden iklim sorununu çözmeniz mümkün değil. İklim değişikliğine yol açan emisyonların yüzde 80'i enerji sektöründen kaynaklanıyor” diye konuştu. İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinin COVID-19 salgınından birkaç kat daha şiddetli yaşanacağını vurgulayan Dr. Fatih Birol, “Yenilenebilir enerji gibi umut vadeden gelişmeler var. Türkiye dahil birçok ülke bu alanda önemli gelişmeler kaydetti. Ekonomi paketlerinde pek çok ülkede temiz enerji için özel destekler konuluyor. Bu konuda bir ülkenin iyi bir iş çıkarması sorunu çözmek için yeterli değil. Bu soruna küresel bir çözüm bulunması gerekiyor." dedi.
Birçok hükümetin 2050'de sıfır emisyon hedefine ulaşmak için taahhütler verdiğini ve Kasım ayında gerçekleştirilecek COP26 Zirvesi'nde tüm dünyayı doğru yolda ilerlemeye teşvik etmek için bir anlaşmaya varmak istediğini belirten Dr. Birol, küresel ölçekte net sıfır emisyon için tüm dünyayı kapsayan ve bir ilk olacak yol haritasını Mayıs ayında açıklayacaklarını, 2050’de tüm dünya net sıfıra ulaşacak olursa bundan herkesin fayda sağlayacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Enerji ve iklim ilişkisinde sihirli kelime inovasyon. Çok büyük, kapsamlı bir inovasyona ihtiyacımız var ki gerekli tüm teknolojileri piyasaya hazır hale getirelim. Dipten gelen güçlü dalgaların Türkiye'yi etkilememesi imkansız. Sektörün dünyadaki gelişmelerden dersler çıkarması gerekiyor. Bu nedenle oyunu zamanında okuyup, ekonomimizi ve enerji sektörünü ona göre hazırlamalıyız diye düşünüyorum.”
Dünyada emisyonları sıfıra getirmek için öne çıkan konular arasında elektrikli araçlara özel bir parantez açan Dr. Birol, “Sıfır emisyon için satılan her 2 araçtan 1’i elektrikli olmalı. Şu anda satılan her 100 arabadan belki 3'ü elektrikli. Birçok ülke şu anda kullandığımız konvansiyonel araçların satışını yasakladı ve yakında başka ülkeler de bu yasakları açıklayacak. Elektrikli araçlarla ilgili Türkiye’de de güzel gelişmeler oluyor fakat henüz yeterli seviyede değil. Türkiye TOGG ile ilgili önemli adımlar attı ama Türkiye'deki otomotiv sektörünün elektrikli araç devrimi konusunda daha fazla ne yapabileceğini düşünmesi lazım” dedi.
İŞ DÜNYASI PANELİ
Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fuat Keyman tarafından yönetilen “İş Dünyası” odaklı panelle devam etti. Panele, Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar, Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem ve TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler konuşmacı olarak katıldı.
Borusan Holding CEO’su Erkan Kafadar, Türkiye’nin ihracatında otomotivin ilk sırada yer aldığına dikkat çekerek, şunları söyledi: “İçten yanmalı motorla üretim yapan bu endüstrinin dönüşümünü hep birlikte gerçekleştirmemiz lazım. Sanayici, devlet ve üniversitenin doğru dönüşümünü birlikte tarif etmemiz çok önemli. Burada yaşanacak dönüşümün aynı zamanda şarj istasyonları ve elektrik dağıtım ağları ile de desteklenmesi lazım. Genel olarak enerjide dönüşüm için finansmana ihtiyaç duyacağız. Avrupa’nın düşük faizli, uzun vadeli, çevreci finansman kaynaklarına ulaşmalıyız. Teknoloji ve inovasyonu destekleyecek olan konu çevreci finansman.”
Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem ise Shell’in enerji dönüşümü konusundaki yaklaşımının çok net olduğunu belirterek, Paris Anlaşması’ndaki sıfır emisyon hedefine ulaşmak için yol haritasını çizdiklerini söyledi. Dünyaya daha fazla temiz enerji sağlamayı amaçladıklarını söyleyen Ahmet Erdem, “Neresinden bakarsınız bakın, enerji sistemi dönüşecek, bütün mesele hız. Farklı sektörler, farklı ülkeler, farklı hızda ilerleyecek ancak olabildiğince çabuk olunması gerekiyor. Bütün ülkelerin bunu yapması gerek. Bütün işletmeler ve kurumların sıfır emisyona gidecek yol haritasını birlikte çizmemiz lazım. Uzun vadeli yatırım gerektiren alanlarda politikaların öngörülebilir olması lazım. Net sıfır emisyon için önemli paydaşlar olarak birlikte hareket edilmesi gerekiyor” dedi.
TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu Başkanı Kıvanç Zaimler ise TÜSİAD Enerji Çalışma Grubu’nun enerjide sürdürülebilir büyümeyi desteklemek üzere rekabet odaklı, yenilikçi, çevreyle uyumlu, somut ve uygulanabilir öneriler geliştirmeye çalıştığını belirterek şöyle konuştu: “Tüm Dünya’da ve Türkiye’de enerji sektörünün dönüşümü ve gelişimi hızla devam ediyor. Enerji ekosistemi giderek büyüyor. Bu dönüşüm yaşanırken; tüketici, inovasyon ve çevre dahil tüm boyutları bir arada konuşmaya başladığımız bir dünya bizi bekliyor. Megatrendler, iklim ve teknoloji ile birlikte dönüşüm hızımızı arttırırken; sürdürülebilirlik kavramını da öne çıkartıyor. Enerji dönüşüm başlığının temelinde iklim ve teknoloji yatıyor aslında. Bu dönüşüm üç D ile başladı, dekarbonizasyon, dijitalleşme ve dağıtık enerji. Biz de TÜSİAD çalışma grubunda sürdürülebilirlik odağında iletişimini sürdürdüğümüz 4 başlık ile bu dönüşümü destekliyoruz. Birincisi piyasa odaklı bir verimli büyüme. İkincisi yenilenebilir dönüşüm. Üçüncüsü teknoloji ve dördüncüsü de tüketici. Bütün bu konuları kamu ve kamuoyu ile istişare ederek, paylaşarak bu dönüşümün sağlıklı olmasına destek olmaya çalışıyoruz."
''Küresel Enerji ve İklim Politikalarında Yeni Bir Dönem: Yeni ABD Yönetimi Gündemi'' başlıklı webinarın kaydını aşağıdan izleyebilirsiniz.
Temel bilimler ve mühendisliğin en yenilikçi ve etkili uygulamalarından biyomedikal cihazlar, mikrofabrikasyon araçları, uygun kod çözümleme, sıvı biyopsi, biyokoruma teknolojileri ve beyin hedefleme sistemleri gibi önemli konular ele alınacağı “Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” semineri başlıyor.
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen “Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” serisinin ilk webinarı 3 Mart 2021 Çarşamba günü Erkin Şeker tarafından "Nanoporous Gold: From an Ancient Material to Biomedical Devices" konusunda gerçekleşecek.
“Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” seminer serisi 2020-2021 Bahar Dönemi programı aşağıdaki gibidir:
3 Mart 2021 - Erkin Şeker - Nanoporous Gold: From an Ancient Material to Biomedical Devices
17 Mart 2021 - Meltem Elitaş - Microfabricated Tools for Quantitative Biology
31 Mart 2021 - Canan Dağdeviren- What is Conformable Decoding?
14 Nisan 2021 - Arul Jayaraman - Microbial Tryptophan Metabolites and Gut Health
28 Nisan 2021 - Sunitha Nagrath - Enabling Technologies for Implementing Liquid Biopsy: CTCs to EVs
26 Mayıs 2021 - Rebecca Sandlin - Biopreservation Technologies for Global Health
9 Haziran 2021 - Nur Mustafaoğlu - Brain Targeting Systems
Seminerler bu link üzerinden tüm Sabancı Üniversitesi lisans, lisanüstü öğrencileri ve öğretim üyelerinin katılımına açıktır.
Mühendisliğin Biyolojide ve Tıpta Uygulamaları” seminer serisi 2020-2021 Güz dönemi seminerlerinin video kayıtlarına buradan ulaşabilirsiniz.
Sabancı Üniversitesi Tanıtım Ekibi, tanıtım çalışmaları kapsamında, online platformlarda liselerle buluşmaya ve çalışmalar yapmaya devam ediyor. Şubat ayında düzenlenen tanıtım etkinlikleriyle toplam 2200 kişiye ulaşıldı.
Şubat ayı boyunca, düzenli olarak gerçekleşen online sunumlar ile lise öğrencilerine Sabancı Üniversitesi’ndeki bölüm seçme özgürlüğü ve disiplinlerarası eğitim sistemi hakkında bilgiler verildi.
Sabancı Üniversitesi’ne yeni giriş yapan ve mezun olmak üzere olan birer öğrencinin de katılımıyla lisans adaylarına yönelik düzenlenen Senior Junior Etkinliği'ne, Aydın Fen Lisesi öğrencileri katıldı.
Bireysel Gelişim Seminerleri kapsamında online eğitim sürecinde ailelerin çocuklarına sunabilecekleri destekler konusunda bilgilerin paylaşıldığı “Online Eğitim Sürecinde Destekleyici Ebeveynlik" isimli seminer Klinik Psikolog Ceren Başak Araz tarafından rehber öğretmenlere ve lise öğrencilerinin ebeveynlerine verildi.
Ayrıca tanıtım ekibine gelen talepler doğrultusunda şubat ayı boyunca öğretim üyelerinin katılımıyla liselere yönelik meslek tanıtım buluşmaları düzenlendi ve online dersler işlendi.
Sabancı Üniversitesi IEEE Kulübü (Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Enstitüsü) öğrencileri, üniversitemizde sosyal hayatın anlatıldığı online kulüp buluşmalarında liseliler ile buluştu. Ayrıca Maltepe Fen Lisesi Robotik Kulübü öğrencileri ile Sabancı Üniversitesi Robotik Kulübü öğrencileri online platformda biraraya gelerek, ortak ne tür çalışmalar oluşturabileceklerini görüştüler.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Öğretmen Ağı işbirliği ile, öğretmenlerin salgın döneminde daha fazla ön plana çıkan sosyal duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak amaçlı, rehber öğretmenlerin katılımına açık “Yaşam Şapkaları Atölyesi” düzenlendi.
Ayrıca birebir bilgi edinme talebinde bulunan aday öğrenciler ile görüşmeler yapıldı.
Online birebir veya online tanıtım sunumu için buradan randevu alabilir, tüm etkinliklerimize buradan ulaşabilirsiniz.
Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi (SSBF) Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Doktora Programı öğrencisi Barış Bilgit tez konusuyla Fulbright Doktora Tez Araştırma Burs Programını 2021-2022 dönemi için kazandı. Barış Bilgit Fulbright’ın henüz yeni açtığı söz konusu bu burs ile gelecek yıl tez konusunu araştırmak için Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’de olacak.
Fulbright Doktora Tez Araştırma Bursu, Türkiye dahil dünyanın çeşitli ülkelerinden doktora öğrencilerinin tez araştırmalarının bir kısmını ABD’de sürdürmesini sağlama amacıyla verilen bir burs programı. Bursu kazanan adaylar ABD’nin prestijli bir üniversitesi bünyesinde bir yıl ziyaretçi araştırma öğrencisi pozisyonunda saha çalışması ve arşiv araştırması yapma imkanı buluyor. Aday olabilmek için başvuran öğrencilerin halihazırda kayıtlı oldukları doktora programlarının ders aşamasını tamamlamış olmaları ve tez konularının netleşmiş olması gerekiyor. Adayın kabul sürecinde alanında öncü olabilme potansiyeline sahip olması ve tez çalışmasının ABD’de yapılmasının önem arz etmesi gerekiyor.
Barış Bilgit, doktora yeterlilik sınavı sonrasında, “Hayat Armağanı: Gönüllü Taşıyıcı Annelik, Üreme Adaleti ve Yeni Akrabalıklar” başlıklı tez araştırmasını yapmak üzere ABD’ye Fulbright bursiyeri olarak gidecek. Söz konusu bu çalışmasında gönüllü taşıyıcı anneler ve ebeveyn olmak isteyen eşcinsel ve trans bireylerin dayanışmasına ve eşitlik mücadelesine niteliksel araştırma yöntemleriyle odaklanacak olan Barış Bilgit Fulbright Doktora Tez Araştırma Burs Programını kazanması ile ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle ifade etti: “Uzun yıllardır başta annem olmak üzere ailemin, öğretmenlerimin, kendimin ve toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin bir parçası olmaya çalışan her kimlikten insanın emeklerinin meyve vermesi beni çok mutlu etti. Cinsel yönelim temelli ayrımcılıklara karşı adalet arayışının üreme adaleti boyutunda bilgi üreten bir araştırmacı olma yolundaki hedefime artık çok daha yakın hissediyorum.”
Tez Danışmanı SSBF Öğretim Üyesi Ayşecan Terzioğlu Barış Bilgit’in Fulbright Doktora Tez Araştırma bursu almasının yalnızca Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları için değil, Sabancı Üniversitesi’nin diğer doktora öğrencileri için de çok heyecan ve ilham verici olduğunu belirtti. Fulbright bursunun Sabancı Üniversitesinde yapılan çalışmaların ve araştırmaların uluslararası platformlarda daha da tanınır olması için önemli bir fırsat olduğunu vurgulayan Ayşecan Terzioğlu; Doktora tezinin danışmanlığını yaptığı Barış’ın her zamanki çalışkanlığı, gayreti ve olumlu tutumu sayesinde, Amerika’da yapacağı çalışmalarının onun akademik birikimine ve tezine çok önemli katkılarda bulunacağına emin olduğunu söyledi. Ayşecan Terzioğlu son olarak Barış Bilgit’i tekrar çok tebrik ettiğini, diğer doktora öğrencilerimizin de Fubright Doktora Tez Araştırma Burslarından yararlanmasını dilerdiğini vurguladı.
SSBF Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Programı
SSBF’de 2017 Sonbahar döneminde eğitime başlayan ve halen 10 öğrencisi olan doktora programıdır. Uluslararası tanınırlığı olmasının yanı sıra, Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları alanında öncü olmayı amaçlayan bu programda disiplinler arası bakış açısıyla dijital feminizmden dönüşen erkekliklere farklı tez çalışmaları sürüyor. Öğrenciler bu program bünyesinde Sosyoloji, Antropoloji, Edebiyat, Psikiyatri, Psikoloji ve Siyaset Bilimleri gibi bir çok daldan dersler alarak ve okumalar yaparak disiplinler arası bakış açılarını geliştirmekte. Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları doktora öğrencilerinin aynı zamanda Su Gender (Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Mükemmeliyet Merkezi) etkinliklerinde aktif rol oynadığı bir program.