İstanbul Müzik Festivali Onur Ödülü Yekta Kara'ya verildi

İstanbul Müzik Festivali Onur Ödülü Yekta Kara'ya verildi

Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi (SGM) Sanat Danışmanımız, solist sanatçı, rejisör, dramaturg ve sanat yönetmeni olarak ülkemizde opera sanatının geniş ve genç kitleler tarafından sevilmesinde çok önemli bir rol oynayan Yekta Kara, İstanbul Müzik Festivali 2018 Onur Ödülü sahibi oldu.

Yekta Kara’ya ödülü, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, "Aile Bağları" temasıyla gerçekleştirilen "46. İstanbul Müzik Festivali"nin 23 Mayıs akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleşen açılış Konseri’nde, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından takdim edildi.

Yekta Kara'nın, 46. İstanbul Müzik Festivali Açılış Töreni'nde ödülü takdim edilirken yaptığı teşekkür konuşması

Değerli müzikseverler,

Benim açımdan gerçekten çok büyük bir mutluluk kaynağı olan bu ödülü sizlerin huzurunuzda almaktan kıvanç duyuyorum. Beni inanılmaz boyutlarda onurlandıran bu ödül, sanıyorum bugüne kadar almış olduğum ödüller içinde en kıymetlisi. Farkındaysanız sesim titriyor heyecandan, ki öyle çabuk heyecanlanan ve bu heyecanımı dışa, siz seyircilere yansıtan bir insan değilim genelde, ama şu an bu ödülü tekrar ediyorum sizin huzurunuzda alıyor olmak, bu seçkin topluluğun önünde alıyor olmak ve de tabii ki, İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından onurlandırıldığım, layık görüldüğüm bu ödülü almak benim için kıvanç kaynağı oldu. Bizler Müzik Festivali ile yetiştik, yalnız Müzik Festivali ile değil tabii. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın bundan 46 yıl önce Müzik Festivali ile başlayıp sonra sanatın diğer dallarında da düzenlediği pek çok festival, etkinlik ile zenginleştik. Biz sanatçılar da çok şey öğrendik ve kendimizi geliştirmek için festival bize inanılmaz fırsatlar tanıdı. Zaman çabuk geçiyor ama bu geçen zaman içinde İstanbul’lulara ve yurt genelinde herkese, bütün insanlarımıza evrensel ölçütlere uygun yapımlar sunuldu. Yurt dışından gelen o topluluklar, kendi değerlerimizi kendi genç yeteneklerimizi yeniden keşfetmemiz, en üst düzeyde sanatçılar hep Müzik Festivali sayesinde oldu. Diğer festivalleri de izin verirseniz bu kapsamda değerlendirmek isterim. Film Festivalinden Tiyatro’ya, Caz’dan Bienal’e hep göğüsümüzü kabartan, gurur veren etkinlikler oldu. Onun için ben sadece almış olduğum ödül için değil, bir İstanbul’lu olarak, bir sanatçı olarak, bir yurttaş olarak İstanbul Kültür Sanat Vakfı’na teşekkür etmek istiyorum.

Yekta Kara Hakkında

İstanbul Belediye Konservatuvarı piyano bölümünde müziğe başlayan Kara, Alman Lisesi’ni bitirdikten sonra yükseköğrenim için gittiği Almanya’da Münih Devlet Müzik ve Tiyatro Akademisi Opera ve Şan Bölümü'ne girdi. 1973 yılında başladığı opera rejisi öğrenimini beş yıl süreyle Prof. Günther Rennert ile sürdürüp 1978’de Münih Devlet Müzik ve Tiyatro Akademisi Opera Rejisi Bölümü'nü bitirirken bu arada İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nden de mezun oldu.

1978–1980 yılları arasında Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde solist sanatçı ve dramaturg olarak çalıştığı dönemde ilk rejisini gerçekleştirdi. 1980'den başlayarak 35 yıl süreyle İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde solist sanatçı, başdramaturg ve başrejisör olarak kesintisiz çalışan Yekta Kara, 1992–2000 yılları arasında İstanbul Devlet Opera ve Balesi müdürlüğü ve genel sanat yönetmenliği görevlerini de üstlendi ve 2010-2015 yılları arasında Uluslararası İstanbul Opera Festivali'nin sanat yönetmenliğini yaptı.

Yekta Kara, Türkiye’de sahneye koyduğu sayısız eserin yanı sıra Almanya, Fransa, Avusturya, ABD, Meksika, Güney Kore ve Bulgaristan’da konuk yönetmen olarak çalıştı, sahnelediği operalar Danimarka, İspanya, Portekiz, İtalya, Macaristan, Estonya, Rusya ve Çin'de sergilendi. 1983'ten bu yana Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda öğretim üyeliğini sürdüren Kara, önemli uluslararası opera yarışmalarının da jüri üyesidir.

TeknoSA Yönetici Gelişim Programı’nda ikinci grup eğitimi tamamlandı

TeknoSA Yönetici Gelişim Programı’nda ikinci grup eğitimi tamamlandı

Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi – EDU ve TeknoSA işbirliği ile gerçekleştirilen TeknoSA Yönetici Gelişim Programı kapsamındaki ikinci grup eğitimi tamamlandı.

TeknoSA merkezde çalışan 33 yöneticinin katıldığı, 2 aya yayılan ve 5 günden oluşan eğitim programı kapsamında; Stratejik Düşünce, Müşteri Deneyimi, Şirket İçi Girişimcilik ve İnovasyon, Finansal Okuryazarlık eğitimleri gerçekleştirildi.

Eğitim programı İş Simülasyonu eğitimi ile tamamlandı.

 

Aile İçi Şiddeti Fark Etmek Semineri

Aile İçi Şiddeti Fark Etmek Semineri

Sabancı Üniversitesi Sabancı Üniversitesi Aile İçi Şiddeti Önleme ve Destek Komitesi farkındalık çalışmalarına devam ediyor.

Üniversite bünyesinde aile içi şiddeti önlemek, tüm çalışanlarımıza ve öğrencilerimize gerekli durumlarda destek olmak amacıyla kurulan Komite’nin faaliyetleri kapsamında 29 Mayıs 2018, Salı günü, saat 13:00’te Sinema Salonu’nda Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi Direktörü Ayşe Gül Altınay’ın sunumuyla “Aile İçi Şiddeti Fark Etmek” başlıklı seminer gerçekleşecek.

Sunumun ardından, komitenin işleyişi ve başvuru yolları hakkında bilgi paylaşımında bulunulacak.

 

2018 yılında da Türkiye’nin En Gözde Üniversitesiyiz

2018 yılında da Türkiye’nin En Gözde Üniversitesiyiz

Bloomberg Businessweek Dergisi’nin yaptığı “En Gözde Üniversiteler 2018 ” Araştırma Sonuçlarına göre Sabancı Üniversitesi yine Türkiye’nin en gözde üniversitesi seçildi. 

Bloomberg Businessweek tarafından, Realta Danışmanlık işbirliği ile yapılan “En Gözde Üniversiteler 2018" araştırmasına, Aralık 2017 ve Nisan 2018 tarihleri arasında, 113 farklı üniversiteden 28.214 üniversite öğrencisi katıldı. Sabancı Ünivesitesi Bloomberg Businessweek Dergisi'nin yaptığı En Gözde Üniversiteler araştırmasında 2014,2015,2016 yıllarında da birinci sırada yer aldı.

Araştırma kapsamında öğrencilere; “Akademik Kadro”, “Akademik Destek”, “Değerlendirme ve Geri Bildirim”,  “Öğrenme Kaynakları ve Ortamı”, “Dersler ve Eğitim Programı”, “Kişisel Gelişim”, “Sosyal Ortam”, “Konum, Ulaşım ve Tesisler”, “Öğrenci Hizmetleri”, “Mezun Topluluğu”, “Kariyer ve Staj” ile “Genel Memnuniyet” olmak üzere 12 başlık altında, dördü açık uçlu olmak üzere 58 soru yöneltildi.

Araştırma; kariyer merkezleri, öğrenci kulüpleri, sosyal medya, poster ve e-posta aracılığıyla duyuruldu. Araştırmaya öğrenci sayısı 750'nin altında olan üniversiteler dahil edilmezken, veriler t-testi, tek yönlü varyans analizi, Scheffe testi, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılarak incelendi ve sorulan her soru 50 skala üzerinden değerlendirildi. 

PURE Bahar Dönemi öğrencileri sertifikalarını aldı

PURE Bahar Dönemi öğrencileri sertifikalarını aldı

Sabancı Üniversitesi Lisans Araştırma Programı (PURE - Program for Undergraduate Research) Bahar Dönemi öğrencileri, 17 Mayıs 2018 Perşembe günü Üniversite Merkezi Sinema Salonu'nda düzenlenen Sertifika Töreni'nde sertifikalarını aldılar.

Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Şirin Tekinay'ın açılış konuşmasıyla başlayan törende, toplamda 14 projede görev alan 33 öğrenci sertifika aldı.

PURE Bahar Dönemi öğrencileri, yapılan sertifika töreni sonrasında Üniversite Merkezi Lobi alanında poster sunumlarını gerçekleştirdiler.

Modern Dünyada Barışın Tesisi

Modern Dünyada Barışın Tesisi

Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Emre Hatipoğlu, "Modern Dünyada Barışın Tesisi" konulu sempozyuma konuşmacı olarak katıldı.

19 Nisan 2018 tarihinde Incarnate Word Üniversitesi'nde gerçekleşen Modern Dünyada Barışın Tesisi konulu sempozyumda, ülkelerin barışın tesis edilmesi için yapabileceği katkılar üzerine bir tartışma yürütüldü. Sempozyumda ayrıca, günümüzün dijital toplumunun karşısındaki güçlükleri ele alındı ve barışı destekleyen ve kolaylaştıran çözümler üretmeye odaklanıldı. 

Arka sıra, soldan sağa: Dr. Kacper Gradon, Tushna Bhumgar, Timothy Champagne, Gabriela Escamilla, Alicia Sanchez, Kongre Üyesi Charles Gonzalez, Dr. Emre Hatipoğlu. Ön sıra, soldan sağa: Dr. Sonya Manusyan, Dr. Damira Sikhimbayeva.

Ermenistan, Türkiye, Polonya ve Kazakistan'dan dört Fulbright Akademisyeninin Kongre Üyesi Charlie Gonzalez moderatörlüğünde bir araya geldiği panel, Incarnate Word Üniversitesi Rosenberg Sky Salonunda düzenlenmiştir. sempozyum, barışın tesis edilmesine hepimizin yapabileceği katkılar üzerine bir tartışma yürütmenin yanı sıra, günümüzün dijital toplumunun karşısındaki güçlükleri ele almakta ve barışı destekleyen ve kolaylaştıran çözümler üretmeye odaklanmaktadır. Ermenistan, Türkiye, Polonya ve Kazakistan'dan dört Fulbright Akademisyeninin Kongre Üyesi Charlie Gonzalez moderatörlüğünde bir araya geldiği panel, Incarnate Word Üniversitesi Rosenberg Sky Salonunda düzenlenmiştir. 

Panelistler:

Dr. Sona Manusyan, Ermenistan

Dr. Manusyan, Erivan Devlet Üniversitesi Kişilik Psikolojisi Bölümü öğretim üyesidir. New York'ta CUNY Graduate Center'da Fulbright Konuk Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktadır. Araştırma alanları arasında psikoloji felsefesi, kimlik ve fail olma durumu, sınır çalışmaları ve ulusal öznellik yer alır. 

 Dr. Emre Hatipoğlu, Türkiye

Dr. Hatipoğlu, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olup Uluslararası Çalışmalar (BA), Çatışma Analizi ve Çözümü (MA) ve Avrupa Çalışmaları (MA) programlarının koordinatörü olarak görev yapmıştır. Halihazırda Columbia Üniversitesi'nde Fulbright öğretim üyesidir. Dr. Hatipoğlu, doktora derecesini Penn State Üniversitesi'nden 2010 yılında siyaset bilimi dalında almıştır. İlgi alanları arasında ekonomik yaptırımlar, enerji siyaseti ve sosyal medya ile kamuoyu yer alır.  

Dr. Kacper Tomasz Gradon, Polonya

Dr. Gradon, Varşova Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Adli Bilimler ve Soruşturma Bilimleri Merkezi Direktörüdür. Aynı zamanda 2010 yılından beri UCL Güvenlik ve Suç Bilimi Bölümü konuk öğretim üyesi ve University College London Onursal Kıdemli Araştırma Görevlisidir.  Halihazırda Boulder Colorado Üniversitesi'nde (Davranış Bilimleri Enstitüsü, Şiddetin İncelenmesi ve Önlenmesi Merkezi) Konuk Fulbright Öğretim Üyesidir.

Dr. Damira Sikhimbayeva, Kazakistan

Dr. Sikhimbayeva, Kazakistan Felsefe, Siyaset Bilimi ve Dini Çalışmalar Enstitüsü Siyaset Bilimi Bölümü'nde Araştırma Görevlisidir. Aynı zamanda Texas A & M Üniversitesi Antropoloji Bölümü'nde Fulbright Bursiyeridir. Dr. Sikhimbayeva, doktora derecesini 2014 yılında Kazakistan Farabi Üniversitesi'nden Siyaset Bilimi dalında elde etmiştir. İlgi alanları arasında dinin modern dünya üzerindeki etkisi, etnisiteler arası ilişkiler ve etno politika bulunmaktadır. 

 

İçimizdeki Sinerji: 1. Eğitim Konferansı

İçimizdeki Sinerji: 1. Eğitim Konferansı

Sabancı Üniversitesi’nin farklı fakülte ve programlarında eğitim veren her kademeden eğitimcinin katılımına açık olan 1. Eğitim Konferansı, 23-24 Mayıs tarihlerinde Sinema Salonu’nda gerçekleşiyor.

23-24 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek  olan konferans, şu anda aktif olarak eğitim veren veya ileride eğitim vermeyi düşünen ve katılım kaydı yaptıran tüm Sabancı Üniversitesi mensuplarının katılımına açık. 

Öğrencimiz Can Tamer’in, 1. Eğitim Konferansı’nı düzenleyen Temel Geliştirme Direktörlüğü Öğretim Üyeleri Yuki Kaneko ve Süphan Bakkal ile yaptığı röportajı aşağıda okuyabilirsiniz.  

Bu konferansı gerçekleştirme fikriniz nasıl oluştu?

Uzun süredir NS 101 ve 102 derslerini veriyoruz. Derslerimizde yenilikçi metotları uyguluyoruz. Uyguladığımız bu yenilikçi metotları ve öğrencilerin başarıları üzerindeki etkileri  katıldığımız eğitim konferanslarında paylaşıyoruz. Bu konferanslarda Sabancı Üniversitesi’nde eğitim veren diğer öğretim üyelerinin de konuşmalar verdiklerini gözlemledik. Aslında üniversitemizde bir çok eğitimcinin farklı öğretme metotları uyguladığını ve bunları kendi içimizde birbirimizle paylaşacağımız bir platformun olmadığını farkettik. 1. Eğitim Konferansı’nı üniversitemizdeki imkanları ve eğitimcilerin kendi deneyimlerini paylaşacakları sürdürülebilir bir eğitim platformunu oluşturabilmek için istiyoruz. İçimizdeki sinerjiyi ortaya çıkarabileceğimiz bu platformu çok önemsiyoruz. 

Konferansın amacından biraz bahseder misiniz?

1. Eğitim Konferansı’nın amacı iyi eğitim uygulamalarının paylaşılmasıdır. Geleneksel veya yenilikçi, işe yarayan tüm eğitim uygulamalarını paylaşabileceğimiz bir platform oluşturmaktır. Ortaya çıkan sinerjinin Sabancı Üniversitesi'ndeki genel eğitim yaklaşımını senkronize edeceğine ve birlikte gelişmemize katkı sağlayacağına inanıyoruz. 

Programın açılış konuşmacılarından ve bizlerle neler paylaşacaklarından bahseder misiniz?

Birinci günün açılış konuşmasını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr Kürşat Çağıltay, ikinci günün konuşmasını ise Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Doçent Dr Nevra Seggie yapacaklar. 

Her iki konuşmacımız da benzer eğitim uygulamalarını kendi üniversitelerinde nasıl uyguladıklarından bunun yanında Türkiye’deki ve yurtdışındaki iyi örneklerden bahsedecekler. Farklı üniversitelerin uyguladıkları modelleri öğrenmemizin bizim sürecimizi de olumlu yönde etkileyeceğine inanıyoruz.

Üniversitemizde ilkini düzenlediğimiz konferansa, eğitim perspektifinde neler olduğunu görebilmek adına bu yıl sadece eğitimcilerimizi davet ettik. Her yıl düzenlemeyi arzu ettiğimiz eğitim konferanslarını, önümüzdeki sene öğrencilerimizin de katılımına açmak istiyoruz. Öğrencilerimizin de bu etkinliğe katkı sağlamasının bizler için çok önemli olacağına inanıyoruz. 

Yuki Kaneko ve Süphan Bakkal Hocalarımıza eğitim konusundaki hassasiyetlerinden dolayı ve bu bilgileri bizlerle paylaştıkları için çok çok teşekkür ederiz.

1. Eğitim Konferansı hakkında detaylı bilgi ve kayıt için lütfen tıklayınız.

 

 

 

 


Humboldt Fellowship for Experienced Researchers Ödülü

Humboldt Fellowship for Experienced Researchers Ödülü

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Güvenç Şahin, Humboldt Fellowship for Experienced Researchers Ödülü'nün sahibi oldu.


Humboldt Fellowship for Experienced Researchers Ödülleri, Alexander von Humboldt Vakfı tarafından, Almanya dışından bilim insanlarının, Almanya’daki araştırma enstitüleriyle yapacakları çalışmaları desteklemek amacıyla verilmektedir. Bu ödüller, bilim insanlarının önerdikleri konulardaki çalışmalarını gerekli araştırma imkanlarını sağlayacak bir enstitüde gerçekleştirmelerini amaçlar.

Öğretim Üyemiz Güvenç Şahin, kentsel ulaşım planlama problemleri ve çok-dönemli optimizasyon problemleri üzerine yapacağı çalışmalarını önümüzdeki üç yıl içerisinde çeşitli periyotlarda Zuse Institute Berlin’de Mathematics of Transportation and Logistics grubuyla birlikte yürütecek.

İPM'nin yeni raporları yayınlandı

İPM'nin yeni raporları yayınlandı

Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), “Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk” programı altında yürütülen, “Türkiye’de Kürt Meselesi ve Kutuplaşmada Diyalog ve Sürdürülebilir Çatışma Çözümü” projesi kapsamında çıkan raporları düzenlenen bir basın toplantısıyla açıkladı. Türkiye’de kutuplaşmanın aşılması ve sosyal uyumun artırılması için paydaşlara politika önerilerinin de sunulduğu proje final raporunda, "Terörle mücadele önlemleri sivil alanı daraltmak için kullanılmamalı” uyarısında bulunuldu.


Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM), iklim değişikliğinden çatışma analizi ve çözümüne kadar uzanan, tüm kesimlere temas eden önemli siyasal ve sosyal konularda çalışmalarını küresel düzeyde sürdürmeye devam ediyor. İPM, ana programlarından “Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk” bünyesinde yürüttüğü “Türkiye’de Kürt Meselesi ve Kutuplaşmada Diyalog ve Sürdürülebilir Çatışma Çözümü Projesi” kapsamında hazırlanan 5 ayrı raporun toplu sonuçlarını açıkladı.

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman ve İPM Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk Programı Proje Yöneticisi Pınar Akpınar tarafından gerçekleştirilen toplantıda, medyanın üzerindeki kısıtlamaların bir an önce kaldırılması gerektiği vurgulanarak, "Terörle mücadele önlemleri sivil alanı daraltmak için kullanılmamalı ve açık, çoğulcu bir sivil toplumun, şiddet içeren aşırılık ve terörle mücadelede çok önemli bir rol oynadığı hatırlanmalıdır" denildi. Toplantıda ayrıca, Türkiye’de kutuplaşmanın aşılması ve sosyal uyumun artırılması için paydaşlara politika önerileri de sunuldu.

Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İPM Direktörü Fuat Keyman, “Geçen sene yaptığımız projede, 15 Temmuz ve hendek savaşları sonrasında “Türkiye nasıl daha güçlü, daha dayanıklı hale gelir” sorularına odaklanmıştık. Bu projede ise dikey çatışma alanlarını yatay olarak kesen noktalara odaklanmak istedik. Kadınların çatışma çözümündeki rolleri, spor ve sanatın kutuplaşmayı aşmadaki rolleri, Kürt meselesinin iç-dış boyutları, Türkiye’de sosyal uyum ve devletin çatışma çözümündeki rolü gibi konulara değindik” dedi.

GÜVENLİK VE EKONOMİ ARTIK DAHA ÖNCELİKLİ

İPM Çatışma Çözümü ve Arabuluculuk Programı Proje Yöneticisi Pınar Akpınar, proje kapsamında, İnsani Gelişme Vakfı ile ortak, 26 ilde 18 yaş üstü 1514 kişiyle yüz yüze görüşülerek yapılan anket sonuçlarına göre Türkiye’de sosyal uyumun önündeki en büyük engellerin sivil katılım, sosyal kurallara uyumun ve insanlar arası güvenin eksik olması olduğunu belirtti.

Anket çalışmasına göre, Türkiye’de güvenlik ve ekonominin bütün sorunların önünde görüldüğünü belirten Fuat Keyman, “Bu diğer ülkelerde de benzer durumda. Geleceğe dair güvensizlik var. Eskiden yaşam tarzları daha önemliydi; şimdi ise güvenlik ve ekonomi daha öncelikli. Toplumda aslında birlikte yaşamayla ilgili sorunları çözme kapasitesi var. İPM olarak sosyal uyum alanındaki çalışmaları derinleştirmek adına çalışmalara devam edeceğiz” diye konuştu.

Pınar Akpınar, raporlardan çıkan sonuçları şöyle özetledi:

  • Türkiye demokrasisi son yıllarda ciddi meselelerle karşı karşıya kalmıştır. 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sivil alanın daralmasına ve pek çok sorunun güvenlik alanına hapsolmasına neden olmuştur. Sivil alanın daraltılması sürecinde sığınılan terörle mücadele tedbirleri bahanesi aslında sivil toplumun terörle mücadelede oynadığı kritik rolle çelişmektedir.
  • Bu arka plandan yola çıkarak, sivil alanın genişletilmesine yönelik tarafsız ve kapsayıcı tartışmaların yapılabileceği platformlar yaratmak yerinde bir arayış olacaktır. Türkiye’de Kürt Meselesi ve Kutuplaşmada Diyalog ve Sürdürülebilir Çatışma Çözümü Projesi bu amaçla yapılmış bir projedir.
  • Medya insanların algılarını şekillendirmekte çok önemli bir araç olarak öne çıkmaktadır. Bu yüzden kutuplaşmayı aşmak ve sosyal uyumu arttırmak için sağ görülü bir şekilde kullanılmalıdır. Medyanın sansürlenmesi ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması demokrasinin önündeki en büyük engellerdendir ve bu anlamda medyanın üzerindeki kısıtlamalar bir an önce kaldırılmalıdır.
  • Proje kapsamında yapılan anket çalışmasına göre, ordu ve polis Türkiye’de en güvenilen kurumlardır. Bu algı aynı zamanda güvenlik kaygısı ve tehdit algısının ne kadar yüksek olduğunun da bir göstergesidir. Bu anlamda, toplumsal huzurun arttırılmasına ve gerilimin azaltılmasına yönelik politikalar geliştirilmelidir.

 

SİVİL KATILIMIN TEŞVİK EDİLMESİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR

  • Sivil alanın genişletilmesi ve sivil katılımın teşvik edilmesi sosyal uyumun arttırılması için hayati önem taşımaktadır.
  • Türkiye’de tarihsel olarak devlet sivil alanı daraltmış ve kısıtlı alan içinde çoğunlukla kendi

çizgisinde ve kendi çıkarlarına hizmet eden gruplara öncelik vermiştir. Bu anlamda, otoriteler sivil alanın çoğulcu bir şekilde genişletilmesi adına sivil toplum gruplarına eşit fırsat sağlamalıdır. Bu FETÖ gibi belli başlı grupların öne çıkmasını da engelleyecektir.

  • Terörle mücadele önlemleri sivil alanı daraltmak için kullanılmamalı ve açık, çoğulcu bir sivil toplumun şiddet içeren aşırılık ve terörle mücadele çok önemli bir rol oynadığı hatırlanmalıdır.
  • AB’ye üyelik sürecinin demokrasinin teşvik edilmesi ve sivil alanın genişletilmesi için önemli bir çapa olduğu hatırlanmalı ve bu sürece ağırlık verilmelidir.
  • Kutuplaşmanın körüklenmesinde ideolojiden ziyade duyguların daha büyük bir oynadığı bilinmektedir. Bu anlamda siyasiler sert söylemlerden ve negatif duyguların perçinlendiği seçim kapmanyalarından kaçınmalıdır.
  • Yapılan ankette siyasi partilere güven oranı çok düşük çıkmıştır. Siyasi partilere duyulan güven oranını arttırmaya yönelik politikalar izlenmeli ve özellikle yolsuzlukla mücadeleye öncelik verilmelidir.
  • Türkiye’de son dönemde siyasetin tabandan koptuğu gözlemlenmektedir. Bu anlamda siyasiler tabanla yeniden bağ kurmalı, tabanın istek ve taleplerine öncelik vermelidir.
  • Anket çalışmasına göre Türkiye’de orta düzeyde bir sosyal uyum vardır ki Türkiye’de sosyal uyum oranı OECD ülkeleri arasındaki en düşük orandır. Bu anlamda, Türkiye’de sosyal uyumu arttırmaya yönelik acil önlemler alınmalıdır.
  • Kürt meselesi Türkiye’de sosyal uyumun önündeki en büyük engellerden biridir ve bu anlamda çözümüne öncelik verilmelidir.
  • Sosyal uyum ve ekonomik refah arasında pozitif bir korelasyon olduğu bilinmektedir. Ancak yapılan çalışmalar ekonomik refahın tek başına mutluluk getirmediğini, toplumsal birlik ve dayanışmayı arttırmaya yönelik kullanıldığı takdirde mutluluk getirdiğini göstermektedir. Bu anlamda, kapsayıcı büyümeye yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.
  • İş sahibi olmayan gençler yasadışı gruplar için önemli bir insan kaynağı oluşturmaktadır. Bu anlamda özellikle doğu bölgelerinde iş sahaları geliştirilmeli ve gençler ekonomiye kazandırılmalıdır.
  • Kadınlar, çatışmadan en çok zarar gören gruplar olarak çözümde de çok büyük rol oynayabilirler. Bu anlamda kadınların barış süreçlerindeki rolleri teşvik edilmeli, siyasal ve sosyal süreçlere dahil edilmeleri sağlanmalıdır.
  • Araştırmada, Türkiye’de kadın grupları arasında dayanışma eksikliği olduğu tespit edilmiştir. Yapılan çalıştaya katılan temsilciler, çözüm süreci esnasında kadın gruplarının ortak bir söylem geliştirmemiş olmasının kaçırılan bir fırsat olduğunun altını çizmişlerdir.
  • İş yaşamında ve siyasette kadınlara erkeklerle eşit fırsatlar tanınmalıdır. Bu tür girişimler tabandan da destek bulacaktır zira yapılan anket alışmasına göre halkın büyük bir çoğunluğu kadınların iş hayatı ve siyasette aktif rol oynamasını desteklemektedir.
  • Sanat ve spor alanı siyasi baskılardan arındırılmalıdır. Sanat ve spor kutuplaşmayı aşmada etkin araçlar olarak kullanılmalıdır.

 

Daha fazla bilgi için:
http://ipc.sabanciuniv.edu
http://twitter.com/ipc_ipm
http://www.facebook.com/IstanbulPolicyCenter

2018-2019 FBE Profesyonellere Yönelik Tezsiz Yüksek Lisans Başvuruları

2018-2019 FBE Profesyonellere Yönelik Tezsiz Yüksek Lisans Başvuruları

2018-2019 FBE Profesyonellere Yönelik Tezsiz Yüksek Lisans Başvuruları

Bilişim Teknolojileri Tezsiz Yüksek Lisans Programı bilişim sektöründe hızla değişen endüstri gereksinimlerine cevap vermek üzere katılımcılarına teknik altyapı, çözüm üretme yeteneği ve rekabet gücü kazandırırken, endüstriye ise bu becerilere sahip profesyoneller kazandırmayı hedeflemektedir. Program,  bilişim  teknolojileri alanında kariyer sahibi olmak isteyen bireyler ve bilişim teknolojilerinin belirli alanlarında uzmanlaşmak isteyen profesyonellerden oluşmaktadır.

Veri Analitiği Tezsiz Yüksek Lisans Programı çalışma hayatını aksatmadan analitik becerilerini geliştirmek isteyen profesyoneller için tasarlanmıştır. Beklenen katılımcı profili

​ü​niversitelerin mühendislik, bilgisayar bilimleri, temel bilimler, istatistik ve ekonomi gibi sayısal bölüm mezunları veya çalıştıkları kurumlarda ilgili konularda mesleki deneyim edinmiş ve büyük veri analizinde derinlemesine bir eğitim almak isteyen tüm profesyonellerden oluşmaktadır.

Enerji Teknolojileri ve Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı’nın hedef kitlesi; mühendislik, temel bilimler, ekonomi, yönetim, siyaset, kamu politikaları gibi alanlardan ve farklı sektörlerden gelen, enerji sektöründe uzmanlaşmak isteyen, enerji sektöründe ya da farklı sektörlerde çalışma deneyimine sahip profesyoneller olarak belirlenmiştir. 

Siber Güvenlik Tezsiz Yüksek Lisans Programı siber güvenlik konusunda uzmanlaşmak ve/veya alandaki kuramsal ve uygulamalı bilgi ve yeteneklerini geliştirmek isteyen  profesyoneller için tasarlanmıştır. Üniversitelerin mühendislik, bilgisayar bilimleri ve mühendisliği, elektronik-elektronik mühendisliği, matematik gibi sayısal bölüm mezunları  ile siber güvenlik ve bilişim sektöründe çalışma deneyimine sahip tüm profesyoneller programın beklenen katılımcı profilini oluşturmaktadır.

Programlara üniversitelerin lisans programlarından mezun adaylar başvurabilmektedir. Başvuran adayların lisans eğitimlerini en geç  25 Eylül 2018 tarihine kadar tamamlamış

olmaları gerekmektedir.

Başvuru için Gereken Belgeler :

1. Tamamlanmış Başvuru Formu ile BT, VA, ETM ve SEC başvuruları için özel form.  Online başvuru formunun doldurulması gerekmektedir.

2. Resmi Transkript: İlgili yükseköğretim kurumunun Öğrenci İşleri tarafından hazırlanmış, adayın aldığı tüm dersleri ve notlarını gösteren resmi belgenin kapalı zarf içinde sunulması gerekmektedir.

3. İki adet Referans Mektubu: 5 yılı aşkın süredir endüstride çalışan adaylar için her iki referans mektubu çalıştığı iş yerinden, endüstri tecrübesi 5 yılın altında olan adaylar için en az bir referans mektubu çalıştığı iş yerinden, yeni mezun adayların her iki referans mektubu da öğretim üyelerinden alınabilir. Referans mektuplarının kapalı zarf içerisinde sunulması veya On-line sisteme yüklenmesi gerekmektedir. Mektup örneği için tıklayınız.

4. İngilizce Yeterlilik Sınav Sonuç Belgesi : Aşağıda sağlanması gereken asgari puanları ve geçerlilik süreleri belirtilen belgelerden herhangi biri sunulmalıdır. Bu belgelerin başvuru sırasında fotokopileri kabul edilmekle birlikte, kayıt sırasında orjinalleri istenecektir.  

TOEFL - Internet-based test (IBT) : En az 78

PTE : En az 48

CAE : En az B

CPE : En az C

KPDS, ÜDS, YDS, e-YDS ve YÖKDİL : En az 65 puan


Bu sınavların geçerlilik süreleri şöyledir: TOEFL ve PTE 2 yıl; CAE ve CPE 3 yıl; KPDS,ÜDS,YDS ve e-YDS 5 yıldan eski olmamalıdır.

Başvuru sırasında İngilizce Yeterlilik Sınav sonuç belgesini temin edemeyen adaylar programa kabul edildikleri takdirde Sabancı Üniversitesi İngilizce Dil Ölçme Sınavı'nda (ELAE) yeterli başarıyı göstermeleri koşulu ile kabul edilirler.Sınavda başarısız olan veya sınava katılmayan adayların, lisansüstü programa devam edebilmek için yabancı dil hazırlık sınıfını başarı ile tamamlamaları gerekir. Yabancı dil hazırlık sınıfında başarısız olmaları durumunda Lisansüstü programa kayıt hakkını kaybederler.

Sabancı Üniversitesi mezunları, mezuniyetlerini takiben 2 yıl içinde Sabancı Üniversitesi yüksek lisans programlarına başvurdukları ve kabul edildikleri takdirde, İngilizce Yeterlilikten muaf tutulurlar.

5. Adayın güncel özgeçmişi (CV)

6. Başvurunun amacını anlatan bir yazı

7. Bir adet vesikalık fotoğraf

Programlarla ilgili detaylı bilgi için:

Merve Sarı (Enerji Teknolojileri ve Yönetimi / Siber Güvenlik)

Ece Kocayaş (Bilişim Teknolojileri / Veri Analitiği)

Sabancı Üniversitesi

Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
Orhanlı, Tuzla , 34956 İstanbul
Telefon: (216) 483 9962 / 9691
Fax: (216) 483 9550
E-posta: mkirmizigul@sabanciuniv.edu  / ekaya@sabanciuniv.edu

http://energy.sabanciuniv.edu/tr /

http://sec.sabanciuniv.edu/tr

http://msit.sabanciuniv.edu/tr /

http://da.sabanciuniv.edu/tr /

 

Erken başvuru ve mülakat bilgileri:
Erken başvuru için son tarih 1 Haziran 2018’dir. Ön değerlendirme ile mülakata davet edilecek adaylar belirlenecek ve mülakatlar 4-8 Haziran 2018 tarihleri arasında yapılacaktır. Erken başvurularda kabul edilen adaylar için kontenjan ayrılmaktadır.

Son başvuru ve mülakat tarihleri:
Başvurular için son tarih 7 Eylül 2018’dir. Ön değerlendirme ile mülakata davet edilecek adaylar belirlenecek ve mülakatlar 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında yapılacaktır.
Not:  Posta ile gönderilen başvurularda postanın üniversitemize ulaşım tarihi dikkate alınacaktır. Postadaki gecikmelerden Üniversitemiz sorumlu değildir.
 
Başvuru adresi:
Sabancı Üniversitesi

Öğrenci Kaynakları Birimi

Orta Mahalle, Üniversite Cd. No:27
Orhanlı, Tuzla , 34956 İstanbul

Telefon: (216) 483 9093
Fax: (216) 483 9073
E-posta: studentinfo@sabanciuniv.edu
 
Başvuruların Sonuçlanması: Programa kabul edilecek adaylar, belgelerin değerlendirilmesi sonucu yapılacak mülakatlardan sonra belirlenecektir.

Abone ol