Mehmet Ali Alpar ve İsmail Çakmak'ın başarısı

Mehmet Ali Alpar ve İsmail Çakmak'ın başarısı

Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi ve Türk Astronomi Derneği Başkanı Mehmet Ali Alpar ve yine Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyemiz İsmail Çakmak  Avrupa Bilimler Akademisi üyeliğine seçilmiştir.

Mehmet Ali Alpar hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

İsmail Çakmak hakkında detaylı bilgi için tıklayınız.

En girişimci ve yenilikçi üniversite

En girişimci ve yenilikçi üniversite

Türkiye’de ilk kez hazırlanan “Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi” düzenlenen bir basın toplantısı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün tarafından açıklandı. Buna göre sıralamanın başında Sabancı Üniversitesi yer alıyor. 

Endeksin ilk beşinde yer alan üniversiteler şunlar: Birinci Sabancı Üniversitesi, ikinci Orta Doğu Teknik Üniversitesi, üçüncü İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, dördüncü Özyeğin Üniversitesi, beşinci İstanbul Teknik Üniversitesi. 

Nihat Ergün’ün verdiği bilgiye göre, endeks belirlenirken öğretim üyesi 50’nin altında olan üniversiteler hesaplamaya dahil edilmedi. Bu nedenle söz konusu çalışma Türkiye’deki 168 üniversitenin 126’sını kapsıyor. 

“Üniversitelerarası Girişimcilik ve Yenilikçilik Endeksi”, bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği, fikri mülkiyet havuzu, işbirliği ve etkileşim, girişimcilik ve yenilikçilik kültürü ile ekonomik katkı ve ticarileşme olmak üzere toplam 5 boyuttan oluşuyor. 

Ailelerin bir günlük öğrenciliği

Ailelerin bir günlük öğrenciliği

Sabancı Üniversitesi’nde Aile ve Eğitim Günü'nde veliler bir günlüğüne tekrar öğrenci oldular

Foto Galeri

Sabancı Üniversitesi’nin geleneksel “Aile ve Eğitim Günü” etkinliğinin üçüncüsü 13 Ekim 2012 Cumartesi günü gerçekleşti. Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde düzenlenen etkinlikte veliler hem üniversiteyi yakından tanıdılar hem de fakültelerdeki derslere katılarak öğrenci oldular.

Sabancı Üniversitesi “Aile ve Eğitim Günü” 13 Ekim Cumartesi günü Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde gerçekleşti. Aile ve Eğitim Günü etkinlikleri, Sabancı Üniversitesi Gösteri Merkezi’nde Rektör Nihat Berker’in açış konuşması ile başladı.

Müzikus konserinin ardından, eğitim ödülleri ve sunumlara geçildi. Aile ve Eğitim Günü’nün ilk sunumunu Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Emre Hatipoğlu yaptı. Emre Hatipoğlu, “Türkiye Dış Politikası: Yenilikler, Fırsatlar ve Zorluklar” başlıklı bir konuşma yaptı. Ardından, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Aytül Erçil “Robotlar: Araştırma, Geliştirme ve Şirketlenme” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Özge Akbulut, “Bilim, Girişimcilik ve Halka Hizmet” başlıklı bir sunum yaptı.  Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Aysun Alp da “Sizin Kredinizi Değerlendiren Kuruluşlar” başlıklı bir konuşma yaptı.

SUDance’ın dans gösterisinin ardından veliler, öğretim üyeleri ile birlikte öğle yemeği yediler.

Öğle yemeğinin ardından, Bilgi Merkezi Tanıtım Turları ve eşzamanlı gerçekleştirilen Fakülte Programları’na geçildi. Veliler ilgilendikleri veya çocuklarının öğrencisi olduğu fakültelerce düzenlenen seminerlere katıldılar.

Fakülte Programları kapsamında Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Nakiye Boyacıgiller, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Yusuf Menceloğlu, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Mehmet Baç ve Diller Okulu Direktörü Jacqueline Einer velilere fakülte ve programları anlattılar. Veliler, Diller Okulu’nda Ekrem Şimşek’ten Basic Seviyesi, Nezaket Özgirin’den Intermediate Seviyesi ve Adam Simpson’dan Upper Intermediate Seviyesi’nde İngilizce dersler aldılar.

Anket: gazeteSU araştırıyor!

Anket: gazeteSU araştırıyor!

Sevgili Öğrenciler,
Üniversitemizle ilgili düşüncelerinizi öğrenmek için hazırladığımız ankete katılın, sesinizi duyurun.

Aşağıdaki linki tıklayarak sorulara ulaşabilirsiniz. Anket en fazla 10 dakika sürecektir.


http://www.surveymonkey.com/s/CQFFKS8

Not: Bu anket sadece SU öğrencilerinin cevaplandırılması için hazırlanmıştır.

Bu haftasonu ne yapsam?

Bu haftasonu ne yapsam?

Bu hafta şehir dışından gelen tanıştığım birkaç öğrenci arkadaşımın haftasonu okulda sıkıldıklarını ve yapacak birşey bulamadıklarını farkettim. Bu yüzden sizin için küçük bir araştırma yapıp haftasonu kaçırılmaması gereken birkaç eğlenceli aktivite buldum.

Mesela 10 - 14 Ekim arası Cirque du Soleil İstanbul'da, bu muhteşem gösteriyi kesinlikle arkadaşlarınızla izlemelisiniz. Fiyatları da 54 tl ile 220 tl arası değişiyor, yani her bütçeye uygun yerler bulabilirsiniz.

Ya da ben sirk falan sevmem diyorsanız size Akbank'ın 22. Caz Festivali'ni tavsiye edebilirim. Festival 10 - 21 Ekim arası birçok önemli caz sanatçısını ağarlayacak. Caz sevenlere duyurulur.

Son önerimde eğer İstanbul'a yerleşmiş ama hala Topkapı Sarayını gezmemişseniz bu haftasonu neden olmasın? Topkapı Sarayı 9.00 – 16.00 saatleri arası ziyaretçi kabul ediyor ve giriş 25 tl. Umarım az da olsa haftasonunuzu güzel bir şekilde değerlendirmenize yardımıcı olabilmişimdir.

İyi haftasonları, iyi eğlenceler

Canan Karabağlı

Koşan Kampüs / Nike 5K Koşusu

Nike 5K Koşusu yaklaşık 6 bin kişinin katıldığı bir organizasyon KOŞAN KAMPUS topluluğu için sezonunun ilk etkinliği olarak çok keyifli ve bir de başarı haberiyle dolu bir etkinlik oldu.

Sporcumuz Onur Albert Aslan 6 bin kişi içinden 00:18:58'lik bir dereceyle 10. oldu ve ödüle layık görüldü.

KATILIMCILAR: Ali Can Yıldız, Alpar Akman, Birce Sertbaş, Gülşen Demiröz, Onur Albert Aslan, Sinan Kolat (Mezun), Tevhide Altekin, Turgut Köksal Yalçın , Ulaş Caculi (Mezun), Ülkü Köknel, Yiğit Teksen, Zuhal Tümay

BM Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı

BM Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı

Sabancı Vakfı’ndan “Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı”na 1.7 milyon dolarlık destek


Kadının toplumsal yaşam içindeki rolünü güçlendirmeyi hedefleyen ortak program, 10 ilde uygulanacak

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin: “Toplumun bütün kesimlerine, doğdukları andan itibaren fırsat eşitliği sağlamalıyız. Fırsat eşitliğini yok saydığımızda kalkınma hedeflerini yakalayamayız”

İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Güneş: “Kadın erkek eşitliğinin sağlanmasını toplumsal adaletin olmazsa olmaz bir şartı olarak görüyoruz”

Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı: “Toplumsal kalkınma için kadın ve kız çocuklarının desteklenmesi çok önemli”

BM Türkiye MUKİM Koordinatörü Shahid Najam: “Küresel olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı yapmak ve kadınları güçlendirmek için çabalarımızı artırmamız gerekiyor”

Sabancı Vakfı, kadınların insan haklarının geliştirilmesi konusunda 2015 yılı sonuna kadar destek vereceği yeni bir programa başlıyor. “Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı”; Sabancı Vakfı desteği; İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi (UN Women), Sabancı Üniversitesi ve Türkiye Belediyeler Birliği olmak üzere Türkiye’nin önde gelen kurumlarının işbirliğiyle 10 ilde yürütülecek.

Sabancı Vakfı’nın 2006 – 2010 yılları arasında desteklediği Ortak Programın devamı niteliğinde olan “Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı”, kadının toplumsal yaşam içindeki rolünü güçlendirmeyi, kadın hakları konusunda toplumsal bir bilinç yaratmayı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmayı hedefliyor.

“Kadının statüsünü yükseltmek en önemli hedefimiz”

Ortak Program, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Güneş, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilcisi Shahid Najam’ın katıldığı basın toplantısında tanıtıldı.

Basın toplantısında konuşma yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin şunları söyledi: “Vakıfçılık zor iş, emek ister, sonuca ulaşmak için sabır ister. Bakanlıkta yaptığımız çalışmalar da buna benziyor. Bizi bir araya getiren de bu duygu… Toplumun bütün kesimlerine doğdukları andan itibaren fırsat eşitliği sağlamalıyız. Fırsat eşitliğini yok saydığımızda kalkınma hedeflerini yakalayamayız. Kadının statüsünü yükseltmek, eğitim, sanat, kültür ve spor gibi hayatın her alanında kadınları etkinleştirmek en önemli hedefimiz.”

Toplantıya katılan İçişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Osman Güneş, yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bakanlığımız, kadın erkek eşitliğinin sağlanmasını toplumsal adaletin olmazsa olmaz bir şartı olarak görmekte ve kadınların, erkeklerle birlikte her alanda toplumsal yaşama aktif katılımını temel bir hedef olarak benimsemektedir.”

Türkiye toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde 135 ülke arasında 132’inci sırada
Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı konuşmasında: “Sabancı Vakfı olarak kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının korunması, eşit ve demokratik bir yaşam şekline kavuşabilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızdan birisi de, 2006-2010 yılları arasında yürütülen Birleşmiş Milletler Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programıydı. Bu program, kadınlarla ilgili yerel düzeydeki ilk kapsamlı programdı. Biz de Sabancı Vakfı olarak ortak olup, destek vermiştik. Şimdi de yine yerelde 3 yıl sürecek olan Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programına başlıyoruz” dedi.
Toplumsal kalkınmadan söz etmek için kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesi ve desteklenmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Güler Sabancı, “Dünya Ekonomik Forumu 2011 Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre Türkiye, kadınların ekonomik katılımı sıralamasında 135 ülke arasında 132’nci sırada yer alıyor. Bu sıralama bize gidilecek daha çok yolumuz, yapılacak daha çok işimiz olduğunu gösteriyor. Çok paydaşlı ortaklık modelimizle yine kalıcı etkiler yaratacağımıza inanıyorum” diye sözlerine devam etti.
 “Toplumsal cinsiyet eşitliği sosyo-ekonomik sonuçları olan bir olgu”

BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Türkiye Mukim Temsilcisi Shahid Najam ise konuşmasında, toplumsal cinsiyet eşitliğinin, ekonomik verimliliğin artması, anne-çocuk ölümlerinin azalması ve gelecek nesillerin eğitim şansının artması gibi çok önemli sosyo-ekonomik sonuçları olan bir olgu olduğunu söyleyerek; “Kadınların güçlendirilmesi sadece kadınları ilgilendiren milenyum kalkınma hedefleri için değil tüm milenyum kalkınma hedefleri için anahtar teşkil etmektedir. 2015'e giden yolun üçte ikisini tamamladığımız şu dönemde, küresel olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı yapmak ve kadınları güçlendirmek noktasındaki çabalarımızı artırmamız gerektiği ortadadır” dedi.

Ortak Programın ortaklarından BM Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlendirilmesi Birimi Başkanı Michele Bachelet şu mesajı verdi: “İnanıyorum ki bu programı bugün burada başlatarak, Türkiye Hükümeti, Sabancı Vakfı ve Birleşmiş Milletler kuruluşları ortaklığıyla, kamu kaynaklarının kadınların ve genç kızların yararına kullanılmasını sağlamak suretiyle, ulusal düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi çabalarına katkıda bulunuyoruz.”

Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı (BMOP); Aydın, Çanakkale, Edirne, Erzincan Eskişehir, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kayseri, Kocaeli ve Ordu olmak üzere 10 pilot ilde uygulanacak. Ortak Program, uygulanacağı illerde üç çalışmayı kapsayacak:  

• “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçeleme” sistemleri oluşturulmasına yönelik yerel çalışmalar yapılacak. Bu çalışmalar sonucunda, yerel yönetimlerin bütçelerinin toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun bir hale gelmesi hedefleniyor.
• “Sabancı Vakfı Hibe Programı” aracılığıyla yerel kurumlara hibe desteği verilecek. Program illerindeki kadın STK’ları, toplumsal cinsiyet alanında çalışan üniversiteler ve yerel yönetimler geliştirecekleri projeler ile Hibe Programına başvuracak.
• “Mor Sertifika Programı” kapsamında lise öğretmenlerine Sabancı Üniversitesi akademisyenleri tarafından toplumsal cinsiyet eğitimleri verilecek. Ayrıca, yerel yönetimler ve STK’lar da toplumsal cinsiyet atölyelerinden yararlanacak.

2006 – 2010 yılları arasında uygulanan Ortak Program:

“Birleşmiş Milletler Kadınların İnsan Haklarının Geliştirilmesi Ortak Programı”nın (BMOP) ilk adımı olan Birleşmiş Milletler Kadınların ve Kız Çocuklarının İnsan Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Ortak Programı; 2006 – 2010 yılları arasında 6 ilde gerçekleştirildi. Ortak Program; Sabancı Vakfı, İçişleri Bakanlığı, Türkiye’deki Birleşmiş Milletler Kuruluşları, Sabancı Üniversitesi, 10 ülkenin Büyükelçilikleri, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ortaklığı ile yürütüldü. Sabancı Vakfı, ortak programın uygulandığı İzmir, Kars, Nevşehir, Şanlıurfa, Trabzon ve Van’da 34 yerel projeye hibe verdi. Ayrıca, Sabancı Üniversitesi Mor Sertifika Programı ile 2.144 öğretmen, öğrenci ve kadına toplumsal cinsiyet hakkında seminerler ve eğitimler verildi.

Program kapsamında gerçekleştirilen çalışmalar Türkiye için bir model teşkil etti. İçişleri Bakanlığı 19 Şubat 2010 tarihinde yayınladığı ve 81 ildeki Valiliklere gönderdiği genelgede, Türkiye’nin taraf olduğu “BM Bin Yıl Kalkınma Hedefleri” kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik yapılan çalışmalar için program kapsamındaki çalışmalarından yararlanılmasını istedi.

www.sabancivakfi.org

10 KASIM ATATÜRK'Ü ANMA TÖRENİ

10 KASIM ATATÜRK'Ü ANMA TÖRENİ

10 KASIM ATATÜRK'Ü ANMA TÖRENİ BU YIL 12 KASIM PAZARTESİ GÜNÜ SABAHI GÖSTERİ MERKEZİNDE YAPILACAKTIR

NOVEMBER 10TH ATATURK REMEMBRANCE CEREMONY WILL TAKE PLACE ON THE MORNING OF MONDAY, 12 NOVEMBER AT THE PERFORMING ARTS CENTER.



10 KASIM ATATÜRK'Ü ANMA TÖRENİ PROGRAMI
NOVEMBER 10TH ATATURK REMEMBRANCE DAY PROGRAM

(GÖSTERİ MERKEZİ / PERFORMING ARTS CENTER)

8:45 Tören Başlangıcı  / Commencement

8:45-9.05 Slayt Gösterimi  / Slide Show

9.05 Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı  / Moment of Silence & National Anthem

9:10 Anma Konuşması (A. Nihat Berker&Özden Toker)  / Remembrance Speech by A. Nihat Berker&Özden Toker


TÖREN DOLAYISIYLA ÜNİVERSİTEMİZDE  8:40-10:30 ARASINDA DERS YAPILMAYACAKTIR.

DUE TO THE CEREMONY, THERE WILL BE NO CLASSES BETWEEN  8:40 AND 10:30

Beklenen sergi “Monet’nin Bahçesi” açıldı.

Beklenen sergi “Monet’nin Bahçesi” açıldı.

Beklenen sergi “Monet’nin Bahçesi” Sakıp Sabancı Müzesi’nde ziyarete açıldı.

10. yılını kutlayan S.Ü. Sakıp Sabancı Müzesi’nin (SSM) düzenlediği Monet’nin Bahçesi sergisi ziyarete açıldı. SSM, Fransız Ressam Claude Monet’nin hayranlık yaratan tablolarını, Marmottan Monet Müzesi işbirliğiyle sanatseverlerle buluşturuyor. Sabancı Holding’in ana sponsorluğunda 9 Ekim 2012 - 6 Ocak 2013 tarihleri arasında düzenlenecek sergiye; konaklama sponsoru Le Méridien İstanbul Etiler’in yanı sıra Vista Turizm de destek veriyor. Çiçek ve doğa temalı tabloların yer aldığı sergi; “Belki de ressam olmayı çiçeklere borçluyum.” sözlerinin sahibi Monet’nin olgunluk dönemindeki sanatsal üretiminin ana temasını oluşturan Giverny Bahçesi’ne yoğunlaşıyor. 

Sergide, izlenimcilik akımına ismini veren Claude Monet’nin Giverny Bahçesi’ndeki evi, geç dönem bahçe manzaraları, nilüferler ve ünlü Japon köprüsü tablolarının yanı sıra, yakın arkadaşı ressam Auguste Renoir imzalı Monet ve eşi Camille’in portreleri, kişisel eşyaları ve fotoğrafları da yer alıyor. Sanatçının bahçe tutkusunu ve büyük önem verdiği aile yaşamını yansıtan sergide, Monet, 20. yüzyılın ilk çeyreğine kadar uzanan sanat yaşamında sergilediği yenilikçi yaklaşımlarla, 1940 ve 50’lerin geleneklere karşı gelen genç sanatçılarına ilham veren kimliğiyle tanıtılıyor.

Sergiyle ilgili bilgi veren SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, “Bu yıl SSM olarak 10. yılımızı kutluyoruz. Rembrandt ve Çağdaşları sergisiyle başladığımız 2012 yılını, Monet gibi bir başka dev sanatçıyla tamamlamaktan büyük gurur duyuyoruz. Monet, dünya resmine izlenimcilik akımını kazandıran çok önemli bir sanatçı. Biz bu büyük sanatçının olgunluk dönemine uzanıyor, boyutlarıyla dikkat çeken 39 yapıtını sanatseverlere sunuyoruz. Monet’nin yaşamı boyunca aile koleksiyonuna sakladığı, hiç sergilenmemiş eserlerinin de yer alması, sergimizi daha da önemli kılıyor. Tüm sanatseverleri müzemize davet ediyoruz.” dedi. 

Marmottan Monet Müzesi Küratörü Marianne Mathieu ise “Claude Monet’nin oğlu Michel Monet, ressamın Giverny’deki evinde bulunan tüm tablolarını 1966 yılında, Paris’in 16. bölgesinde müstakil bir ev olan Marmottan Monet Müzesi’ne bağışladı. Böylelikle sanatçının yüze yakın tablosuna, fotoğraflarına ve eskiz defterlerine sahip olan müze dünyadaki en büyük Monet koleksiyonuna ev sahipliği yapmaya başladı. Sakıp Sabancı Müzesi’nde gerçekleştirilen ve bu koleksiyonun neredeyse yarısını içeren Monet’nin Bahçesi isimli sergi, ressamın 39 değerli tablosunu ağırlamakta. Sergi bir yandan ressam kimliği dışında Monet’nin özel hayatını ve yakın çevresini ele alırken, diğer yandan ressamın hayatının yarısını geçirdiği Giverny’deki bahçesi üzerine yoğunlaşıyor.” dedi.

Sevim Sancaktar’ın “Self” sergisi

Sevim Sancaktar’ın “Self” sergisi

Sevim Sancaktar
" Self "
27 Eylül - 3 Kasım 2012
Açılış / Opening: 6.30pm



C.A.M Galeri 27 Eylül – 3 Kasım 2012 arasında  Sevim Sancaktar’ın “Self” isimli  sergisine ev sahipliği yapıyor.

Kimlik, sınır ve yersizlik hisslerini aidiyet çerçevesinde biraraya getiren Sevim Sancaktar, bu gelgitler etrafında oluşan kırılgan çemberi anlamak için bir deneme sunuyor. Kimlikler üzerinden varol(ama)ma hissini belki anlama değil ama hissetme çabası.

Sancaktar biryandan kendi ailesinin Balkanlardan göç ettiği sürece tanıklığını sorgularken, bir yandan da Riga`da gittiği bir sanatçı misafirlik programı sürecinde Soviet döneminde Letonya`ya gelmiş diğer Soviet ülke vatandaşların yaşadığı vatandaşlık sorunu üzerine ürettiği işleri de sergiye dahil ediyor.

Yaşanılan ülkeden gitmek veya ülkede kalmayı tercih etmenin, değişen kimlikleri ve insanların hayatlarını nasıl anlamlandıklarını iki farklı hikaye üzerinden irdeliyor. Yer değiştirmelerin mevcut sistem ve devlet düzeninin değişmesiyle farklı hikayeleleri getirebildiği benzer noktaları tekrar hatırlatıyor


Sergi daha önce üretilmiş fotogaf ve dökümanlardan da yola çıkarak temsil etme sorunsalını sergiye dahil ediyor. Zaman içerisinde değişime/dönüşüme uğramış “self” kimlikleri irdelemeye çalışıyor, yeni kimlikleri veya kimliksezliştirmeleri düşünmeye katkıda bulunuyor.

Abone ol