29/06/2011
Kasım 2010- Mayıs 2011 tarihleri arasında Sabancı Üniversitesi’nde Küresel Sorumluluk üzerine Sabancı Seminerleri gerçekleştirildi. Brookings Enstitüsü’nden Hakan Altınay ve rektörümüz Nihat Berker tarafından altı ay boyunca ayda bir kez düzenlenen seminerlerde, farklı görüşlere ve donanımlara sahip katılımcılar, çeşitli yazılı ve görsel kaynaklardan yola çıkarak küreselleşme çağının sorunları ve dünyamızın mevcut durumu üzerine düşünerek fikirlerini ve gözlemlerini paylaşma fırsatı buldular.
Küresel Sorumluluk Seminerleri’nin ana fikri, Hakan Altınay’ın Brookings Enstitüsü çatısı altında yürüttüğü “Global Civics” projesine dayanıyor. “Global Civics” kavramının Türkçede maalesef tam karşılığı bulunmuyor. “Küresel vatandaşlık” kavramı oldukça alakalı olmakla birlikte vatandaşlık fikrinin kendi içerisindeki karmaşıklığından dolayı “küresel sorumluluk” kavramının kullanılması daha uygun bulunmuş. Bu kavrama, küresel vicdan ve dünyada birlikte yaşamanın kuralları gibi tanımlamaları da eklemek mümkün.
Peki, küresel sorumluluk fikriyle tam olarak ne kastediliyor? Hakan Altınay, karşılıklı bağımlılıklarımızın giderek arttığı ve aşikârlaştığı bir dünyada yaşadığımızın altını çizerek birbirimize olan etkilerimiz ve sorumluluklarımız üzerine daha fazla düşünmemizin bir zorunluluk olduğunu belirtiyor. Dünyanın bir ucunda gerçekleşen bir finansal kriz ya da çevresel problem dünyanın diğer ucunda yaşayan insanların hayatlarını etkileyebiliyorsa, dünya üzerindeki insanların kaderleri bu derece birbirine yakın duruyorsa tüm insanların birbirine karşı sorumluluğu olduğunu kabul etmesinin, en azından ilk aşamada bu fikir üzerine düşünmesinin gerekliliğini vurguluyor. Bu noktada, devletler ve kurumlar düzeyindeki diyalogla yetinmeyip bireyler olarak vatandaşlık bağıyla bağlı olmadığımız kişilere karşı sorumluluklarımız üzerine düşünmek ve düşüncelerimizi paylaşmak bir süreç başlatabilmek adına büyük önem kazanıyor. Bu süreç dâhilinde, Altınay, kendi ulus devletlerinin sınırları içerisindeki dinamiklerden çok dünyadaki dinamiklerle kaderleri belirlenecek gelecek nesillerin, küresel sorumluluk ve vicdan fikirlerini tartışabilmesi, paylaşabilmesi ve içselleştirebilmesinde üniversitelere büyük rol biçiyor. Üniversite kampüslerinin, gençlerin bu fikirler üzerine düşünebilmeleri ve düşüncelerini birbirleriyle paylaşabilmeleri için ideal bir alan olduğunun altını çizerek, üniversitelerin öğrencilere küresel sorumluluk anlayışı üzerine düşünmelerini sağlayacak gerekli altyapıyı sağlamasının hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor. Bu bağlamda, Küresel Sorumluluk Projesi çerçevesinde; ABD, Brezilya, Çin, Fransa, Gana, Güney Afrika, Hindistan, İtalya, Polonya, Rusya ve Türkiye’den bu kavrama inanan yirmiye yakın üniversiteyi biraraya getiren bir ağ kuruluyor. Bu ağ sayesinde, üniversiteler, üniversite eğitimi sırasında sadece kendisine değil insanlığa karşı olan sorumlulukları üzerine düşünmüş ve bu konuları kafasında oturtmuş nesiller için gerekli alanı nasıl oluşturacakları ve bu fikirleri üniversite derslerine ve aktivitelerine nasıl oturtacakları üzerine düşünme ve tartışma fırsatı buluyorlar.
Bu alanda çok önemli birtakım somut adımlar atılmış bile. Hakan Altınay’ın editörlüğünü yaptığı ve Brookings Enstitüsü tarafından basılan Global Civics: Responsibilities and Rights in an Interdependent World adlı kitabın ikinci bölümü küresel sorumluluk üzerine oluşturulabilecek üniversite ders programlarına ayrılmış. Bu bölümde, örneğin, Bilgi Üniversitesi’nden Murat Belge küresel sorumluluk kavramının edebiyat üzerinden ele alındığı bir müfredat kaleme alırken; University College of Dublin’den Graham Finlay ve University of Johannesburg’ten Vusi Gumede, küresel sorumluluk fikrine temel oluşturan birtakım kavram ve teoriler üzerine yoğunlaşan detaylı bir ders programı sunuyor. Bu çalışmanın yanısıra, 15-16 Mayıs tarihlerinde, Brookings Enstitüsü ve Paris School of International Affairs of Sciences Po tarafından Paris’te düzenlenen “Academia and Global Civics” adlı toplantıda, aralarında Ghassan Salame, Kemal Derviş, Nihat Berker, Thomas Pogge gibi isimlerin de bulunduğu 21 akademisyen ve uzman yer almış. Toplantıda, katılımcılar küresel sorumluluk fikrinin bugününü ve geleceğini bağlı bulundukları kurum çerçevesinden değerlendirirken, küresel sorumluluk dersleri kapsamında işbirliği yollarını analiz etmişler.
Küresel sorumluluk fikrinin üniversite eğitiminde yer alması yönündeki atılan bir diğer somut adımı, Sabancı Üniversitesi’nde 2010-2011 döneminde düzenlenen Küresel Sorumluluk Seminerleri oluşturuyor. Yazının başında da belirtildiği gibi seminerler, Hakan Altınay ve Nihat Berker tarafından Karaköy Minerva Han’dadüzenlendi. Üniversite öğrencilerinin yanısıra tüm çalışanlara da açık olan seminerleri, katılımcıların aktif paylaşımını barındıran atölye çalışmaları olarak da nitelendirmek mümkün. Altı seanstan oluşan seride, katılımcılar çeşitli görsel ve yazılı kaynaklardan yola çıkarak küreselleşme ve küresel sorumluluk eksenindeki birçok konuyu masaya yatırıp görüşlerini paylaştılar.
İlk seansta, küresel sorumluluk fikrine bir temel oluşturması için küreselleşme kavramı ve yaşadığımız dünyanın mevcut durumu üzerine düşünüp fikirlerini paylaşan katılımcılar; bir sonraki atölye çalışmasında, karşılıklı bağımlılıklarımızın belki de en açık şekilde altını çizen çevresel problemler ve küresel ısınma üzerinde yoğunlaştılar. Üçüncü oturumun konusu ise, tüm dünya tarafından büyük bir insanlık suçu olarak kabul edilen soykırım meselesiydi. Katılımcılar, soykırım çerçevesinde uluslararası kurumların işlevselliği ve bu insanlık suçunu durdurmak için her birimize düşen sorumluluklar üzerine görüşlerini paylaştılar. Sonraki seanslarda yoksulluk, daha genel çerçevede kurumsal ve bireysel sorumluluklar üzerine tartışan katılımcılar, en son seminerde, Kemal Derviş’in de katılımıyla Derviş’in A Better Globalization kitabı üzerinden küresel sorumluluk anlayışı ve somut çözüm önerileri üzerine hem Kemal Derviş’in görüşlerini dinleme fırsatı buldular hem de kendi değerlendirmelerini paylaştılar.
Hayatlarımızın birbirinden bu derece etkilendiği ve kaderlerimizin yan yana durduğu dünyamızın sorunları üzerine düşünen, kafasında soru işaretleri bulunan ve çözüm için kendi yaşadığımız coğrafyanın sınırlarını aşan bir sorumluluk ve vicdan anlayışının gerekliliğine inanan katılımcılar, bu etkinliğe gönüllü olarak zaman ayırdılar, mesai harcadılar. Üniversitemizde düzenlenen Küresel Sorumluluk Seminerler Serisi ile oldukça küçük bir grupla da olsa bu alanda düşünmek, tartışmak ve paylaşmak yönünde çok önemli somut bir adım atıldı. Bu küçük grubun neredeyse tamamı bu etkinliğin, bir üniversite dersi olarak tüm öğrencilere sunulması ve herkesin bu konular üzerine düşünmesi gerektiğine inanıyor. Aralarında Hakan Altınay, Kemal Derviş ve Nihat Berker’in de bulunduğu çeşitli ülkelerden birçok uzman ve akademisyen tüm üniversite gençliğinin bu yeni ve elzem sorumluluk anlayışı üzerine düşünebilmeleri için kafa yoruyorlar ve tartışıyorlar. Bu yönde, Sabancı Üniversitesi’nde çok önemli bir başlangıç yapıldı; bizler de üniversite eğitiminin bir parçası olmasını dilediğimiz daha geniş katılımlı dersler ve kendi çabalarımızla düzenleyebileceğimiz etkinliklerle küresel sorumluluk anlayışının bir parçası olabilir, tüm dünya gençliğiyle bu konuları tartışabiliriz.