27/06/2011
Dünyaca ünlü feminist düşünür ve akademisyen Cynthia Enloe, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu tarafından düzenlenen konferansta “Toplumsal Cinsiyet Analizinden Kim Korkar? Feminist Merakı Akıllı Sorular Sormak İçin Kullanmak” başlıklı bir konuşma yaptı.
Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu; kadın çalışmaları, uluslararası siyaset, milliyetçilik ve militarizm alanlarını önemli ölçüde etkilemiş, dönüştürmüş; feminist düşünür ve akademisyen Cynthia Enloe’yi konuk etti.
Clark Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde profesör olan Cynthia Enloe, Sabancı Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Forumu tarafından 14 Haziran 2011 Salı günü, Sabancı Üniversitesi Karaköy Minerva Han’da düzenlenen konferansta, “Toplumsal Cinsiyet Analizinden Kim Korkar? Feminist Merakı Akıllı Sorular Sormak İçin Kullanmak” (Who is Afraid of Gender Analysis? Using Feminist Curiosity to Ask Smart Questions) başlıklı bir konuşma yaptı. Konferansa, birçok üniversite ve sivil toplum kuruluşundan temsilciler katıldı.
Cynthia Enloe konuşmasına toplumsal cinsiyet ile ilgili soru sormanın bir tabu olduğunu söyleyerek başladı. Birçok insan için toplumsal cinsiyet konularında soru sormanın zor olduğunu ve hatta bu konu ile ilgili soru sormaktan korktuğunun altını çizen Enloe, konuşmasında toplumsal cinsiyet konusunda soru sorulmasını reddetmenin altında yatan sebepleri de sorguladı.
Cynthia Enloe çalışmalarında, “Erkek olmak ve kadın olmak”, “kadınlar nerededir, erkekler nerededir?”, ve “Erillik ve dişilik nedir?” kavramlarını sıklıkla sorguladığını ifade etti. Genelde çoğu insanların aklına kadına dair sorular sormanın gelmediğini veya bilinçli olarak sorumluluk almamak adına kadına dair soruları sormayı reddettiğini söyleyen Enloe, doğal afetler konusunu kullanarak feminist aklı kullanmanın nasıl bir fark yaratabileceğini gösterdi. Çalışmalarında rastladığı bir bulgunun da doğal afet olaylarında kadınların yaşamlarını yitirme oranlarının erkeklere göre daha fazla olduğunu söyleyen Enloe, 2005 yılı sonunda Hint Okyanusu’nda yaşanan tsunami olayından da örnekler verdi. Katılımcılardan bunun sebebini düşünmelerini isteyen Cythia Enloe, bu durumun toplumsal cinsiyet olgusu ile bağlantısını açıkladı. Toplum yapısı itibariyle kadınların evde olmalarının, çocuklarla ilgilenmelerinin etkenler arasında yer aldığını söylerken, diğer önemli faktörlerin de erkeklerin çocukluklarından bu yana koşmak, tırmanmak ve yüzmek gibi konularda eğitildiğini ancak kadınların bunlardan uzak tutulması olduğunu ifade etti.
Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının dünyanın en güçlü sivil toplum kuruluşlarında bile görülebildiğine dikkat çeken Cynthia Enloe, dünyada 98 ülkede yoksulluk ve adaletsizlik gibi konularda mücadele veren OXFAM’dan örnek verdi. Bu organizasyon içinde “tehlikeli”, “acil” ve “kriz” gibi içerikleri olan birimlerin maskülen yapısına, maskülen olması gerekliliği düşüncesine, dikkat çekti. Enloe, organizasyon içinde “eğitim” biriminin feminen olduğunu dile getirirken, diğer birimlerin feminen bir yapıya sahip olmasının, birimin değerini düşüreceği düşüncesine dikkat çekti. Enloe ayrıca, feminen olduğu düşünülen birimlere yeterli kaynak akışının sağlanamaması nedeniyle gerekli etkiyi yaratamadığını da bildirdi.
Sempozyum birçok mecrada haber olarak da yer aldı.