25/06/2025
Kampüsü İçinde Yaşayan Bilir: Öğrencimiz Zeynep Melis Ekşi ile Keyifli Bir Söyleşi
Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği programında 3. sınıf öğrencimiz Zeynep Melis Ekşi ile kampüsü halihazırda yaşayan ve deneyimleyen biri olarak gözlemlerini, duygularını ve geleceğe dair umutlarını konuştuk.
Kendinizi tanıtır mısınız? Hangi fakülte/programda okuyorsunuz?
Ben Zeynep Melis Ekşi, Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nde Bilgisayar Bilimi ve Mühendisliği programında 3. sınıf öğrencisiyim. Hazırlığı atladım. Okula ilk başladığımda endüstri mühendisliği düşünüyordum ama aldığım dersler ve Sabancı’daki bölüm geçiş imkanları sayesinde zamanla bilgisayar mühendisliğinin bana daha uygun olduğunu fark ettim ve bu alana yöneldim. Üniversite hayatım boyunca hem teknik hem de sosyal alanlarda kendimi geliştirmeye özen gösterdim.
Okul içinde yer aldığınız kulüpler ya da spor takımları var mı?
Evet, aktif olarak birkaç öğrenci kulübünde yer alıyorum. Şu an Sabancı Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Topluluğu’nun Sponsorluk koordinatörüyüm. Daha öncesinde Kalite ve Verimlilik Kulübü’nde ve Sabancı Motorsport Kulübünde Sponsorluk liderliği yapmıştım.
Sabancı Üniversitesi’ni diğer üniversitelerden ayrıştıran “program seçme özgürlüğü”, “özgürlükçü yaklaşımı”, “disiplinlerarası eğitim anlayışı” ve ilk senenizde zorunlu ders olan “Toplumsal Duyarlılık Projeleri” dersi için neler söylersiniz; sizin için nasıl bir fark yarattı?
Program seçme özgürlüğü, henüz ne yapmak istediğinden emin olmayan birçok öğrenci için büyük bir avantaj. Ben de üniversiteye ilk başladığımda farklı alanlarda dersler alarak hem ilgi alanlarımı keşfettim hem de disiplinlerarası bir bakış açısı kazandım. Toplumsal Duyarlılık Projeleri (CIP) ise beni yalnızca teknik bir mühendis değil, aynı zamanda topluma karşı sorumluluk taşıyan biri olarak yetiştirdi.
Sabancı Üniversitesi’nde araştırma anlamında size sunulan olanaklar hakkında neler düşünüyorsunuz?
Sabancı Üniversitesi, öğrencilerin lisans düzeyinde dahi araştırma yapabilmesine imkân sağlayan çok kıymetli bir ortam sunuyor. Projelere katılım, akademisyenlerle yakın iletişim ve teknik kaynaklara erişim açısından oldukça destekleyici bir yapıya sahip. Bu da öğrencilerin erken yaşta araştırma kültürüyle tanışmasını sağlıyor. PROJ201 dersimizin ve PURE programının bu konuya katkısı çok büyük. Ben de okula başladığımda PROJ201 vermiştim ve sonrasında da aldığım projeye asistanlık yapma fırsatım olmuştu. Benim için çok güzel bir deneyimdi. Şu anda da PURE programı kapsamında, mentorumuz ve grup arkadaşlarımla birlikte yapay zekâ üzerine bir araştırma yürütüyoruz.
Üniversitemizden aldığınız “benzersiz” eğitim ve edindiğiniz donanımla üniversite sonrası için planlarınız nelerdir? Hem iş dünyası hem de topluma katkı adına neler hayal ediyorsunuz?
Sabancı Üniversitesi’nin bana kazandırdığı çok yönlü eğitim sayesinde sadece bir mühendis değil, aynı zamanda etkili iletişim kurabilen, liderlik vasfı taşıyan biri olarak iş hayatına hazırlandığımı hissediyorum. Gelecekte teknolojiyle topluma katkı sağlayan projelerde yer almayı, özellikle kadınların teknoloji alanında daha görünür olması için çalışmalar yapmayı hedefliyorum.
Sabancı Üniversitesi’nin 25 yılda kattettiği mesafeyi, gözlemlediğiniz ve öğrendiğiniz kadarıyla nasıl tarif edersiniz?
25 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede Türkiye'nin en saygın üniversitelerinden biri hâline gelmesi, Sabancı Üniversitesi’nin vizyoner yapısının bir göstergesi. Gerek akademik başarıları gerekse mezunlarının sektördeki etkisi ile Sabancı, çağdaş ve yenilikçi eğitimin önemli bir temsilcisi oldu.
Üniversitemiz bu yıl 25 yılını geride bıraktı. Sizden, 25. Yıl mesajınızı alabilir miyiz?
Mutlu yıllar Sabancı! Çeyrek asırlık bir serüvenin parçası olmak hem gurur verici hem de ilham dolu. Daha dün kampüste yolumu kaybediyorken şimdi koridorlarında ikinci evim gibi hissediyorum. Nice öğrencinin hayatına dokunmuş, yön vermiş bir üniversite olarak, önümüzdeki yıllarda da aynı tutkuyla gençlerin yanında olacağına inancım tam. İyi ki varsın, iyi ki buradayım.
Bundan sonraki 25 yıl için üniversitemizle ilgili hayalleriniz, öngörüleriniz nelerdir?
Sabancı Üniversitesi’nin önümüzdeki 25 yılda sadece Türkiye’de değil, global ölçekte de daha fazla ses getiren bir üniversite olacağına inanıyorum. Özellikle yapay zekâ, sürdürülebilirlik, girişimcilik ve etik teknoloji gibi alanlarda öncü çalışmalar yürüten bir merkez hâline gelmesini hayal ediyorum. Öğrenci odaklı yaklaşımını, özgür düşünce ortamını ve disiplinlerarası yapısını koruyarak her geçen gün daha fazla genç insanın hayatına dokunacağına eminim. Belki bir gün, ben de mezun olduktan sonra bu katkının bir parçası olurum diye içimden geçiriyorum. :)