Ana içeriğe atla

Gündem: Eğitim’de Kırılganlık Çağında Risk Zekası konuşuldu

Gündem: Eğitim’de Kırılganlık Çağında Risk Zekası konuşuldu

Tosun Terzioğlu ve BAGEM tarafından düzenlenen Gündem: Eğitim’de 19 Şubat 2013, Çarşamba günü Yönetim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Çağrı Haksöz ve Yankı Yazgan “Kırılganlık Çağında Risk Zekası” başlığını taşıyan seminerde konuşmacı oldular.


Çağrı Haksöz konuşmasında, sağlam, dirençli, öğrenebilen, kendine güvenli bir organizasyon oluşturma üzerinde durdu. Organizasyonların bireyler ve takımlardan oluştuğuna vurgu yapan Haksöz, “Kırılganlığı oluşturan bireylerin kendi zekalarıdır” dedi. 2013 yılında yayınlanan “Risk Zekası ve Tedarik Çağrı Haksöz konuşmasında I-Quartet isimli modele değindi.  Modelin kapsayıcı, sorgulayıcı / irdeleyici, doğaçlayıcı ve marifetli olmak üzere dört rolden oluştuğunu söyleyen Haksöz bu rolleri şöyle tanımladı:

Kapsayıcı – Birbirine bağlı tedarik zincir ağlarını orkestre etmek;

Sorgulayıcı / İrdeleyici – Öğrenmek, aktif olarak öğrenmek, hatalardan ve başarılardan öğrenmek;

Doğaçlayıcı – Sağlamlık için yaratıcı, çeşitli, esnek doğaçlama, belli bir format içinde yaratıcı olmak

Marifetli – Akıllı risk almak, risk alırken kötü sonuçlara karşı korunmak, iyi sonuçlara açık olmak

Yankı Yazgan konuşmasında beynin yapısından ve duyguların öneminden bahsetti. Kararlarımızı etkileme gücü en yüksek duygular hakkında bilgi veren Yazgan, yapılan araştırmalarda insanların kendileri için önemli – değerli birşeyle karşılaştıklarında beyinlerinin korku, endişe, risk bölgelerinin aktifleştiğini söyledi. 

Yankı Yazgan, bir risk ile karşılaştığımızda en güçlü duygu, düşünce ve davranışın neye alıştıysak onu yapmak olduğunu söyledi. Yazgan, alışkanlıkları ve otomatik hareketler şöyle açıkladı:

1) Hemen yapmak – Hemen yapmamak

Dinleme aşamasındaki insanla kendini birşeyi yapmamaya zorlayan insan beyni arasında kan akışı farkı bulunuyor. Bu nedenle hemen yapma eğilimi daha yüksek oluyor

2) Herkesin yaptığını yapmak

Araştırmalar herkesin yaptığını yapmadığımızda fiziksel acıya benzeyen bir acı çektiğimizi gösteriyor. İnsanların ancak yüzde 25’i herkesin yaptığını yapmıyor. 

Yankı Yazgan “Herkesin beyni başka. Bu yapının nasıl kullanıldığını herkesin kendi yaşam öyküsü belirliyor” dedi. 

Yazgan son olarak “Riskle ilgili algımızı güven sağlayıcı ortamlar destekliyor. Otomatik hareketlere de doğaçlama hareketlere yol açıyor” dedi.