02/02/2011
Değerlendirmeyi "Eğitimde eşitlik" açısından yapan ERG'nin görüşü temel olarak: '"Başarı uçurumu" özel müdahaleleri zorunlu kılıyor' başlığı ile ifadelendirilebilir.
OECD tarafından uygulanan ve 65 ülkeden 15 yaşındaki öğrencilerin katıldığı PISA sınavının sonuçları Aralık 2010’da açıklanmıştı. ERG, sonuçları eğitimde eşitlik açısından değerlendirdi: Türkiye, toplumsal dezavantajların öğrenci başarısı üzerinde en etkili olduğu üç OECD ülkesinden biri. Sosyoekonomik gruplar arasındaki başarı uçurumu, özel müdahaleleri zorunlu kılıyor.
OECD tarafından her üç yılda bir düzenlenen PISA testlerinin Aralık ayında açıklanan sonuçlarına göre, Türkiye okuma, matematik ve fen alanlarında yapılan testlerde 22-23 puanlık artışlar elde etti, ancak OECD ülkeleri arasındaki sıralamasında herhangi bir gelişme sağlayamadı. ERG, yayımladığı değerlendirmeyle gerçekleşen puan artışını masaya yatırıyor ve PISA sonuçlarını eğitimde eşitlik bakış açısıyla değerlendiriyor.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Eski Başkanı ve ERG Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ziya Selçuk, sonuçlar ve değerlendirmelerle ilgili şunları söyledi: “Eğitim sistemimiz, toplumsal eşitsizlikleri gidermek yerine derinleştiriyor. Okullar arası kalite farkları ve rekabetçi sınav sistemi, eğitimde amaçlarla araçların yer değiştirmesine neden oluyor. Bu sorunun çözülebilmesi için eğitim sisteminin bir yandan eşitsizliği derinleştirici uygulamalardan arındırılması, diğer yandan da dezavantajlı koşullardan gelen çocuklara özel destek mekanizmaları sunması gerekir. Bu açıdan MEB tarafından geçtiğimiz günlerde duyurulan “Her Çocuk Başarır” projesi olumlu bir yaklaşımdır. Ancak, projenin amaç, etkinlik ve kaynaklarının daha ayrıntılı biçimde açıklanması iyi yönetişim ilkeleri açısından zaruridir.”
Prof. Dr. Selçuk, PISA sonuçlarının kapsamlı ve dikkatli bir biçimde değerlendirilmesinin önemini ve ülkeler arası rekabetten ziyade eğitim sisteminin durumunun teşhisi ve uzun erimli politikaların geliştirilmesi için kullanılması gerektiğini de vurguladı: “PISA uygulamasının üzerinde az durulan bir boyutu, ülkelerin toplumsal psikolojisi üzerindeki etkisidir. Kimi zaman gündemin ilk sırasına yerleşen PISA uygulaması, bazı ülkelerde travmatik etkiler yaratabilmektedir. Bunun sonucunda birçok ülke, eğitim sistemlerinde popüler değişikliklere gidebilmektedir. Ancak, sınıf mevcutlarının azaltılması, öğretmen ücretlerinin yükseltilmesi, okulların eğitim teknolojileriyle donatılması gibi hiçbir popüler yatırımın sistemi iyileştirmeye yetmediği de görülmektedir. Herhangi bir ülkenin PISA sonucuna bağlı olarak eğitim sisteminde ani değişikliklere gitmesi ne kadar rasyonel olabilir? Eğitim sistemini PISA parametrelerine sıkıştırmak, insan yetiştirme ile sınava adam hazırlama amaçları arasındaki dengeyi sarsabilir.”
ERG'nin değerlendirme raporunu incelemek için tıklayınız
TÜRKİYE
KANADA