Ana içeriğe atla

SUMED Yeni Logo'suna Koşuyor ! Son Etap: Ödül Töreni

SUMED'in Logo yarışması SURATT, geçtiğimiz hafta rekor katılımla sonuçlandı. Şimdi herkes tek bir şeyi merak ediyor... SUMED'in yeni logosu'nu kim tasarladı?

5 Haziran 2011 Pazar akşamı, Sabancı Üniversitesi Kampüsü'nde yapacağımız SURATT Partisi'nde SUMED'in yeni logosu açıklanacak.

5 Haziran 2011 Pazar, "Üniversite Merkezi Fast Food" girişinin önündeki açık alanda 18.30 - 20.30 arasında düzenlenecek SURATT partisi'ne tüm Sabancı Üniversiteliler davetli.

ÖDÜLLER...

Yarışmada oylama sonucunda 1. olan logonun sahibine ipad 2 ve tüm katılımcılara teşekkür sertifikası..

Oy verenler içinden çekilişle hediyeler..

    * High Five'dan Black Eyed Peas Konserine Bilet - 22, 24 yada 25 Temmuz, Stade de France, Paris
    * High Five'dan U.S. Open Tennis Bileti - 29,30 yada 31 Agustos Day veya Night session, Arthur Ashe (Center) Court, New York
    * SUMED'den Amy Winehouse Konserine Bilet - 20 Haziran, Küçükçiftlik Park, İstanbul
    * Easyfood'dan 5 kişiye easyfood paketleri
    * 5 kişiye SUMED üyeliği
    * 10 kişiye SUMED kupası
    * 10 kişiye SUMED t-shirt'ü

Ayrıca Ödül Töreni'ne katılacaklara çekilişle hediyeler..

    * Joy FM'den Teo Gheorghiu Konserine Bilet - 9 Haziran, Fulya Sanat, İstanbul
    * Joy FM'den 1 adet VIP Sessions CD'si
    * Joy FM'den 1 adet Relax & Joy CD'si
    * Easyfood'dan 5 kişiye easyfood paketleri
    * 10 kişiye SUMED kupası
    * 10 kişiye SUMED t-shirt'ü
    * SUMED Rozetleri

SURATT NEDİR?

SURATT, Sabancı Üniversitesi Mezunlar Derneği'nin yeni logosunu seçmek için düzenlediği yarışmadır.

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü'nde makaleleri birincilikle ödüllendirildi

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti, 2005 yılında, Türkiye’ye dair araştırmaları teşvik etmek, Türkiye’nin çağdaş dünyadaki rolüyle ilgili entelektüel merak uyandırmak, yeni ve nitelikli araştırmaları desteklemek amacıyla, bir uluslararası araştırma ödülü oluşturmayı ve duyurmayı kararlaştırdı. “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”, Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti ile hayata geçti. Ödül, Merhum Sabancı’nın vasiyeti doğrultusunda, Türk ve İslam Sanatı, Türkiye’nin Tarihi, Ekonomisi, Sosyolojisi gibi alanları kapsıyor.

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü bu yıl 6. kez sahiplerine veriliyor. Geçtiğimiz beş yılda birincilikle ödüllendirilmiş konusunda en iyi makaleler ve sahipleri şunlar:

Birinciliğe layık görülen çalışmalar:

2006’daki ilk araştırma ödülünün konusu, “Türkiye’nin Yeni Jeopolitik Ortamı: Politikalarda Sorunlar ve Yeni Açılım Fırsatları” olarak belirlenmişti. Sunulan makaleler yedi kişilik bir bağımsız kurul tarafından değerlendirildi.  Ödülü, Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü öğretim üyelerinden Lerna K. Yanık, “Köprü, Kavşak ve ‘Tampon Bölge’ Kavramlarından Öteye: Türkiye’nin Gelecekteki Uluslararası Rolünü Tanımlamak” başlıklı çalışmasıyla kazandı.

2007’deki araştırma ödülünün konusu ise “Balkanlar ve Ortadoğu’da Osmanlı Mirasına Dair Algılama” olarak belirlendi. Yarışmaya sunulan makalelerin dokuz kişilik uluslararası jüri tarafından değerlendirilmesinin ardından ödülü, Columbia Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Christine Philliou, “Algılama Paradoksu: Osmanlı Geçmişini, ‘Ulusal Bugün’ Gözüyle  Yorumlamak” adlı çalışmasıyla kazandı.

2008 yılı konusu “Bugünkü Türkiye'nin Kültürü, Kurumları ve Değerlerinde Osmanlı Mirası” olarak belirlenen yarışmada katılımcılar, günümüz Türkiye’sinin kültürü ve/veya kurumları ve/veya değerlerinde Osmanlı mirasının yansımalarını incelediler. Yarışmanın birincilik ödülünü Tel Aviv Üniversitesi Ortadoğu ve Afrika Tarihi Bölümü, Osmanlı Tarihi Öğretim Üyesi Amy Singer “Hayırseverliğin Devamlılığı” başlıklı makalesi ile kazandı.

2009 yılı konusu “Günümüzde Türk Toplumu ve Siyasetinde Çoğulculuk”  olarak belirlendi. Yarışmada birincilik ödülünü, Vermont Üniversitesi Öğretim Üyesi Kabir Tambar, “Çoğulculuk Çelişkileri: Tören Estetiği ve Türkiye'de Aleviliğin Uyanışı" başlıklı makalesi ile kazandı.


Kabir Tambar

2010 yılında konusu “Avrupa Birliği’nin Yönetişimi ve Kültürel Çeşitlilik: Türkiye’nin Katılımının Etkileri” olarak belirlenen yarışmada birinciliğe “Türkiye’nin Öteki Kültürel Çeşitlilik Tartışması: AB İçin Dersler” başlıklı makalesi ile Delaware Üniversitesi’nde (ABD) doktora öğrencisi olan Juliette Tolay layık görüldü.

Juliette Tolay

Liselilerle yapılan ‘Moleküler Biyoloji Çalıştayı’nda neler yapıldı?

26-27 Mayıs 2011'de Sabancı Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Moleküler Biyoloji Çalıştayı’nın davetlileri lise öğrenci ve öğretmenleriydi. Ankara, İzmir, İstanbul Fen Liseleri, Kuleli Askeri Lisesi, Hüseyin Avni Sözen Anadolu, Kadıköy Anadolu, İstanbul Erkek, Kabataş, Beşiktaş Anadolu Liseleri ve TEV İnanç Türkeş Özel Lisesi’nden ikişer öğrenci ve birer öğretmenin katıldığı çalıştayda sabahları biyoloji programı master öğrencilerinin yürüttüğü laboratuar seansları gerçekleşti. Zehra Sayers’in açılışını yaptığı çalıştayın ilk günü “Balık Türlerinden Kas Proteini izolasyonu ve soyağacı çizimi” başlıklı deney yapıldı, ertesi gün sabah seansında da sonuçları değerlendirildi. 

Deneyde, katılımcılar, hangi tür olduklarını bilmedikleri beş sucul türün kas proteinlerini saflaştırıp, jele yüklediler ve elektrik alan içinde birbirinden ayırmayı öğrendiler. Çalıştayın ikinci gününde ise, ilk gün saflaştırılan proteinlerin gösterdiği beş sucul türe ait çeşitlilikler jel üzerindeki bantların incelenmesiyle saptandı. Daha sonra, bu bantlaşma çeşitliliğiyle deneylerde kullanılan beş türün birbirine olan yakınlıkları saptandı ve akrabalıkları gösteren soy ağacı çizildi.

Çalıştayda öğleden sonraları ise seminerlere yer verildi. Uğur Sezerman protein evrimi üzerine konuştu. Hacettepe Üniversitesi’nden Ergi Deniz Özsoy ilk konuşmasında Darwin’in 1859da yayınlanan Türlerin Kökeni başlıklı kitabından bu yana geçen zamanda biyolojik evrimi anlayışımızı anlatırken, ikinci konuşmasında da raslantısallığın evrimdeki anlamından bahsetti. Ordu Üniversitesi’nden Hasan Sevgili “Böceklerde sesle iletişim ve evrimi” başlıklı konuşmasında hem özellikle böceklerin çıkardığı sesler ve bunların hayatta kalma ile ilgili önemi üzerinde durdu, hem de canlıların seslerini inceleyerek türleşmeleri hakkında nasıl fikir sahibi olunduğu hakkında örnekler verdi.

Hem TEVİTÖL’de biyoloji öğretmeni olan hem de Sabancı Üniversitesi biyolojik bilimler ve biyomühendislik master öğrencisi Elif Mollamehmetoğlu’nun önayak olduğu çalıştayı Temel Geliştirme Direktörlüğü organize etti ve ICAM (Institute of Complex and Adaptive Matter) destekledi.  Tuzla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de desteklediği bu çalıştaya benzerlerini önümüzdeki sene hem Tuzla çevresi okulları ziyaret ederek, hem de yine üniversitemize başka okulları davet ederek gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Farklı okullardan gelen 28 parlak öğrenciye rektörümüz Nihat Berker de bir motivasyon konuşması yaptı

FOTO GALERİ için tıklayın

Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü Bugün Sahiplerini Buluyor!

Sabancı Üniversitesi Onursal Başkanı merhum Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine verilen ve bu yıl 6. kez düzenlenen “Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü”, Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör A. Nihat Berker’in ev sahipliğinde, bu akşam, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi the Seed’de gerçekleşecek törenle sahiplerini bulacak.


Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen, Türk ve İslam Sanatı, Türkiye’nin tarihi, ekonomisi, sosyolojisi gibi alanlarda verilen ödülün bu seneki araştırma konusu “Değişen Dünya Düzeninde Türk Dış Politikası İçin Yeni Yönelimler: Sorunlar ve Fırsatlar” olarak belirlendi.

Törende, uluslararası alanda tanınan yerli ve yabancı uzmanlardan oluşan jüri adına Sabancı Üniversitesi Minnesota Üniversitesi Siyaset Bilimi Öğretim Üyesi Martin Sampson söz alacak.

Program

Tarih: 6 Haziran 2011, Pazartesi
Saat: 

    19:15 Karşılama
    19:30 Ödül Töreni
    20:30 İkram

Yer: Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi, the Seed Salonu

Sabancı Üniversitesi Güneş Günü 11. yılında yine binlerce çocuk, genç, engelli ve yaşlıyı biraraya getirdi

Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen Güneş Günü etkinliği 11. yılının gururu ile kutlandı. Tüm gün süren Güneş Günü’nde 3000 civarında ilköğretim öğrencisi çocuk, engelli ve yaşlılar Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde unutulmaz bir gün yaşadı.



Güneş Günü ile Sabancı Üniversitesi Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında uygulanan projelerde sene boyunca birlikte çalışılan ilköğretim okulu öğrencileri, engelliler, yaşlılar, mülteci ailelerin çocukları ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu’nun Yurt ve Toplum Merkezleri’nden yararlanan çocuklar Sabancı Üniversitesi’nde üniversite öğrencileri ile biraraya gelerek unutulmaz bir gün geçirdiler.

29 Mayıs Pazar günü Sabancı Üniversitesi’nin Tuzla’daki kampüsünde tüm gün devam eden şenlikte; eğlenceli oyunlar, film gösterimleri ve çeşitli aktivitelerle katılımcılar keyifli anlar yaşadı. Şenlikte çocuklar bir yıl boyunca birlikte projeler gerçekleştirdikleri üniversite öğrencisi gönüllü abla ve ağabeyleri ile çimenlerde hazırlanan oyun alanlarında oyunlar oynadı. Güneş Günü engelliler için özel oyunlar ve aktiviteler eşliğinde ayrı bir coşku ile kutlandı. Engelliler kendi tasarladıkları saksılara çiçekler ekerek sevdiklerine armağan ettiler. Güneş Günü’ne katılan sanatçı Safiye Soyman da engellilerin yoğun sevgisi ile karşılaşarak kendisine armağan edilen çiçekleri çok duygulanarak kabul etti.


Safiye Soyman ve Faik Öztürk yaşlılar için Güneş Günü’ndeydi…
Huzurevleri’nden gelerek Güneş Günü’ne katılan yaşlılar, Safiye Soyman ve Faik Öztürk ile çok keyifli anlar yaşadı. Sempatik ikilinin gerek atışmaları ve gerekse başlarından geçen ilginç hikayelerle bol bol gülen yaşlılar ikilinin şarkıları ile hem eğlendi hem de zaman zaman duygulandı.

Yaklaşık olarak 3000 kişinin katıldığı Güneş Günü’ne bu yıl Unilever sponsorluğu ile destek oldu.

İstanbul Uluslararası İklim ve Enerji Merkezi’nden (IICEC) İlk Enerji Forumu: Dünya Liderleri Enerji Politikalarını Tartışıyor

Enerji ve iklim değişikliğinin giderek artan büyük stratejik önemi ve dünya enerji denkleminin ağırlık merkezinin doğuya kayması görüşüyle hem karar alıcılar hem de özel sektöre hizmet vermek üzere, Sabancı Üniversitesi’nde kurulu İstanbul Uluslararası İklim ve Enerji Merkezi (IICEC)’nin ilk faaliyeti olan ‘Küresel Enerji Forumu’ yapıldı.



Forumun ev sahipliğini Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı,  Rektör Prof. Dr. Nihat Berker ve Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti ve IICEC Uluslarası Danışma Kurulu Başkanı Dr. Fatih Birol yaptı.

Forumun açış konuşmasını Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı yaptı.


Uluslararası Hükümet Liderleri küresel enerjiyi tartıştı
Güler Sabancı’nın açış konuşmasının ardından, Suudi Arabistan Kral Faisal Araştırma ve İslam Çalışmaları Merkezi Başkanı Prens Turki Al-Faisal, ABD Enerji Bakanlığı Müsteşarı Dr. Carmine Difiglio ve Ermenistan Eski Başbakanı Armen Sarkissian’ın konuşmacı olduğu, oturum başkanlığını  Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti ve IICEC Uluslarası Danışma Kurulu Başkanı Dr. Fatih Birol’un yaptığı “Uluslararası Hükümet Liderleri” başlıklı panel gerçekleşti.

“Enerji birinin kazanıp birinin kaybettiği bir senaryo değildir”
Panelin ilk konuşmacısı Prens Turki Al-Faisal, Suudi Arabistan’ın küresel enerji piyasasında kilit bir role sahip olduğunu belirterek sözlerine başladı. Prens Al-Faisal konuşmasında, Suudi Arabistan’ın enerji piyasasındaki rolü ve küresel enerji çeşitliliği hakkında bilgi verdi. Suudi Arabistan’ın uzun zaman dünyaya enerji sağladığını ifaden eden Prens Turki Al-Faisal, ihtiyaçların değiştiğini ve bu nedenle de Suudi Arabistan’ın kendi politikalarını gözden geçirdiğini söyledi. Suudi Arabistan’ın artan petrol ihtiyacını karşılama konusunda kararlı olduğunu söyleyen Prens Al-Faisal, Suudi Arabistan’ın alternatif enerji kaynakları konusunda da önemli bir adım attığını vurguladı. Prens Al-Faisal, Suudi Arabistan’ın petrol ihracatı konusunda olduğu gibi enerji ihracatında da lider olmayı hedeflediğini ifade ederken, hiçbir ülkenin kendini tek bir enerji türüyle kısıtlamaması gerektiğini söyledi.

Uluslararası Enerji Forumu’nun da sadece bilgi paylaşımı için değil, ortak fayda sağlamak olduğunu söyleyen Prens Al-Faisal, eldeki imkanların en iyi şekilde kullanmak için bağlılığın önemini vurguladı. Prens Al-Faisal sözlerine, “Enerji birinin kazanıp birinin kaybettiği bir senaryo değildir. Hep beraber fayda sağlamak için ne yapabileceğimize bakmamız lazım” diyerek son verdi.

“Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesi için enerji gereklidir”
Prens Faisal’ın ardından söz alan ABD Enerji Bakanlığı Müsteşarı Dr. Carmine Difiglio, gelişmekte olan ülkelerinin ekonomik büyümesi için enerjinin gerekliliğini vurguladı. Gelişmekte olan ülkelerin ekonomik büyümesi için, güvenilir, düşük maliyetli ve yerel enerji kaynaklarını gerekliliğini vurgularken, birçok gelişmekte olan ülkenin, doğal gaz tesisi kurarken ekonomik verimlilik elde etmek için ithalat kurallarına uyması zorunluluğunun altını çizdi. Kaya gazı teknolojisinin birçok gelişmekte olan ülkeye düşük maliyetli gaz kaynağı sağlayabileceğini de söyleyen Difiglio, sürdürülebilir kaya gazı gelişimi için çevresel faktörlerin ve su kaynaklarının da başarılı bir şekilde yönetilmesi gerekliliğini vurguladı.



“Türkiye doğalgaz konusunda Avrupa ve Rusya arasında arabulucu olabilir”

Panelin son konuşmacısı Ermenistan Eski Başbakanı Armen Sarkissian, gazın altın çağının başladığını ama bunun sonsuza kadar sürmeyeceğıini söyleyerek konuşmasına başladı. Dünyanın küçüldüğünün ve herşeyin birbirine bağımlı olduğunu vurgulayan Armen Sarkissian, kuantum ekonomisi çağına girdiğimizi ve gelişmelerin çok hızlı ilerdiğini, en küçük ülkelerdeki gelişmelerin büyük etkiler yaptığını söyledi. Sarkissian, enerji ile ilgili yapılanmaların güçlenerek, 21. yüzyılda seslerini daha güçlü duyurabileceklerini ifade etti.

Enerjinin siyasi güvenliğine değinen Armen Sarkissian, bu konuyu, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji başlıkları altında değerlendirdi. Nükleer enerjinin nispeten küçük ve genel güvenliğinin aşikar olduğunu söyleyen Sarkissian, asıl önemli konunun nükleer yakıtların yönetimi olduğunu belirtti. Yenilenebilir enerji ile klasik olanı değil de nanoteknoloji vb. tekniklerle geliştirilenleri kasteden Sarkissian, siyasi istikrar ve güvenlik açısından en önemli enerji kaynağının gaz olduğunun altını çizdi. Avrupa açısından gazın gelişiminin boru hatlarıyla bağlantılı olduğunu söylerken, Türkiye’nin boru hatları ile enerjide bir kavşak nokta olduğunu belirtti. Geliştirilecek politikalar doğrultusunda Doğu Hazar’ın da ciddi bir oyuncu olabileceğini söyledi.

Sarkissian gaz piyasasının güvenliği için; pazarların etkin olması, kısa vadeli çalkantıların engellenmesi, uzun vadeli yatırımların güvence altına alınması ve enerji verimliliğinin artırılması gerekliliğini vurguladı. Sarkissian, Rus ve Avrupalı politikacıları iyimserler ve Rusya’ya klişelerden bakanlar olarak ikiye ayırdı. İkinci grubun çözüm üretmek yerine siyasi anlaşmazlıklar üzerine odaklandıklarını söyleyen Sarkissian, siyasilerin ve iş dünyasının güvenin tekrar inşa etmesi gerektiğini söyledi. Sarkissian, Türkiye’nin bu noktada önemli bir rol üstlenebileceğini, Rusya ve Avrupa arasında arabuluculuk yapabileceğini söylerek sözlerine son verdi.

Fatih Birol’dan enerji gündemi değerlendirmesi
Birinci oturumun ardından, Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti ve IICEC Uluslarası Danışma Kurulu Başkanı Dr. Fatih Birol ve Sabancı Üniversitesi Rektörü Nihat Berker’in katıldığı basın toplantısı gerçekleşti.

Basın toplantısında konuşan Fatih Birol, Orta Doğu ve Kuzay Afrika’daki gelişmelerin petrol fiyatlarına etkisi ile Fukushima’daki kazanın enerji piyasalarını etkileyen iki önemli olay olduğunu belirtti.

Arap Baharı’nın sadece üretici olarak Libya’yı etkilediğini söyleyen Birol, önemli olanın kapasite değil de petrolün kalitesi olduğunu belirtti. Libya petrolünün ithal edilmesi bir petrol olduğunu vurgulayan Birol, petrol türünün rafinerilerde işlenmesi için önemli olduğunu söyledi. Birol, üretimin yeterli olmamasından dolayı fiyatların 100 USD’nin üzerinde seyrettiğini belirtti.

Petrol fiyatlarının ABD ekonomisini ciddi olarak etkilediğini, Çin ekonomisinde de bir enflasyon baskısı yaratarak dünya ekonomisi için riskli bir durum söz konusu olabileceğini söyledi.

Fukushima’dan sonra birçok ülkenin nükleer politikalarını tekrar gözden geçirdiğini ifade eden Fatih Birol, bütün ülkelerde daha güvenli tedbirler alınacağından bunların ek maliyet yaratacağını söyledi. Fukushima sonrasında, Çin, Hindistan ve Rusya’daki kapasite artırımında gecikmeler olacağını ve maliyetlerin artacağını söyleyen Birol, birçok OECD ülkesinde de nükleer programlarda yavaşlama ve durma beklediğini ifade etti.

Nükleerin payının azalmasının enerji çeşitliliği açısından iyi bir haber olmadığını vurgulayan Birol, kömür ve doğalgaz tüketiminin karbon emisyonunu artıracağını söyledi. 

ABD’nin enerji piyasalarına yaptığı en büyük etkinin kaya gazını hediye etmek olduğunu belirten Birol, kaya gazının hem çok düşük maliyetli hem de tüm dünyada olan bir enerji kaynağı olduğunun altını çizdi.

Fatih Birol, 2010 yılında en çok rüzgar santralinin kurulduğu ülke Çin Halk Cumhuriyeti olduğunu, 20 yıl içinde de en fazla enerji talebi Çin’den geleceğini söylerken, Avrupa rüzgar enerjisinden ciddi bir pay alacağını vurguladı.

CIP İnsan Neyi Korur Projesi – Hayvan Hakları resim sergisi Üniversite Merkezi’nde

CIP tarafından iki yıldır “İnsan Neyi Korur” başlığı altında yürütülen aynı proje çatısı altındaki ikinci proje olan İnsan Neyi Korur?-Hayvan Hakları projesinde öğrencilerimiz bir yıl boyunca Darıca Servet Çambol İlköğretim Okulu'nun 4.sınıf öğrencileriyle çalıştı. Proje ile Çocukların hayvanları sevmeleri ve onları korumak için kendilerine düşen görevleri kavramaları amaçlıyor. Hayvan sevgisini sanat aracılığıyla (resim, yazı, drama ve fotoğraf ile) çocuklara vererek, onlarda bir koruma anlayışı oluşturmak temel hedef oldu.

Foto Galeri için tıklayın

Çocuklar yıl boyunca yapılan gezilerle barınaklarda, hayvanat bahçelerinde ve sokaklarda hayvanların ne durumda olduklarını gözlemleyerek, korumak için üzerlerine düşen sorumlulukların bilincine vardılar.

Projenin bir yıllık çalışmalarını içeren çocukların gözünden hayvanların fotoğraflandığı şimdi kampüsümüzde. Hayvan Hakları hakkında öğrendiklerini, bu konuda neler yapıldığını ve yapılabileceğini sergiyi ziyaret edenlerle paylaştılar.

Sergi bugün son gününde mutlaka uğrayın!

Bu Yaz İlk Kez Çalışanlar da Kendini Keşfedecek!

CIP kapsamında 11 yıldır birçok farklı ilde düzenlenen Kendini Keşfet Projeleri, 2011 yaz dönemi ile Sabancı Üniversitesi çalışanlarına da kapılarını açtı. Bu yaz 23 - 30 Temmuz tarihlerinde Mardin'de gerçekleştirilecek projeye akademik veya idari tatilinden ve enerjisinden fedakarlık etmek isteyecek tüm çalışanlar başvuruda bulunabilir. 


Sadece üniversite çalışanlarından oluşacak gönüllü bir ekip ile Mardin'deki bir ilköğretim okulunda 7-14 yaş arası sosyo-ekonomik olarak dezavantajlı bir grup çocuk ile çalışılacak.

Bu yıl Sabancı Üniversitesi çalışanları da Kendini Keşfet projesi kapsamında gerçekleştirilecek eğlenceli ve öğretici birçok aktivite ile çocukların yaratıcılıklarına katkıda bulunacak ve birçok çocuk ile tanışacak.

Projeye katılmak istiyorsanız 24 Mayıs - 5 Haziran tarihleri arasında CIP websitesi üzerinden başvurabilirsiniz.

BAŞVURU FORMU için tıklayınız

2011 TÜBA-GEBİP Ödülü alan öğretim üyelerimiz ödüllerini 3 Haziran'daki törende Rektörümüz Nihat Berker'den alacak

Türkiye Bilimler Akademisi Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanlarını Ödüllendirme Programı (TÜBA-GEBİP) Ödüllerinin 2011 yılı sahipleri belli oldu.

Bu yıl Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden Ali Koşar ve Burç Mısırlıoğlu, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Ayşe Parla GEBİP Ödülüne layık bulundu. Ayrıca MDBF öğretim üyemiz Sondan Durukanoğlu Feyiz "Üniversite Ders Kitapları Telif ve Çeviri Eser Ödülleri" kategorisindeki ödüllerden birini aldı.

Burç Mısırlıoğlu - Ayşe Parla - Ali Koşar

Ali Koşar, Ayşe Parla, Burç Mısırlıoğlu ve Sondan Durukanoğlu Feyiz ödüllerini 3 Haziran'da yapılacak Ödül Seramonisi'nde Rektörümüz Nihat Berker'den alacaklar.

Abbas Güçlü ile 'Genç Bakış' bugün Üniversitemizde!

Sabancı Üniversitesi Genç Girişimciler Kulübü ve Düşünce ve Felsefe Kulübü işbirliğinde Abbas Güçlü ile Genç Bakış programı bu akşam saat 23.30'daki canlı yayın ile YBF Anfi'de gerçekleşecek.

'İstanbul' konusunun ele alınacağı programın konuğu ise Yazar ve Toplum Bilimci Prof. Dr. Emre Kongar.

Tarih: 25.05.2011 Çarşamba
Salona giriş: 23.00
Yer: YBF Anfi

Tüm öğrencilerimizi programa davetlidir.

Abone ol